Öğrenmeyi öğrenmiyoruz.
Öğrenmek, insanın yaparken farkında bile olmadığı bir şey. Tam olarak yönlendiremediği bir durum aynı zamanda.
Beynimiz, üstün bir kaydetme ve kaydettiklerini yorumlama kapasitesine sahip. Dış dünyadan deneyimlediği her şeyi, bilincimizin kontrolü dışında kaydediyor. Kaydettiklerini düzenliyor, yorumluyor ve gerektiğinde kullanıyor, gerekmeyeceğini düşündüklerini ise siliyor.
Bu durumu size şöyle açıklayayım: Kalabalık, birçok farklı dükkanın ticarethanenin bulunduğu bir caddede yürüdüğünüzü varsayalım. Bu eylemi gerçekleştirirken çevreden sayısız veri alıyorsunuz. Bir dükkandan bir müzik geliyor, şu dükkanın camında sevdiğiniz bir şey sergileniyor, karşından garip görünüşlü biri geliyor, zemin sert ve biraz kaygan, sokak aralarına geldiğinizde hafif bir rüzgar esiyor ve o hava daha serin, ara ara güneş ışığı gözünüze geliyor, önünüzde bir ayağı seken biri yürüyor... Sayısız veriyi alıyorsunuz hem de kontrolsüzce. Bu yürüyüşe başlarken size "gördüğünüz yeşil renkleri söyleyin" deseydik yeşile odaklanacaktınız ve ne müziği duyacaktınız, ne rüzgarlı sokakları fark edecektiniz, ne vitrindeki giysiyi fark edecektiniz ne de güneş dikkatiniziz çekecekti. Ama bu fark etmediklerinizi de algılayacaktınız. Caddenin sonunda "kaç kırmızı gördün?" diye sorsak cevap veremezdiniz yüksek olasılıkla ama "caddenin en gürültülü yeri neresiydi?" diye sorsak yüksek olasılıkla doğru cevap verirdiniz. Ya da yanınızdan elinde silah taşıyan biri geçmiş olsaydı ve size bunu sorsaydık kesin fark ederdiniz ve hatırlardınız. Çünkü kırmızı dikkatinizde değil çünkü amaç değil ve hayati önemi yok. Ama yüksek ses ve silah taşıyan biri çevrenizi algılamanızı ve oradaki varlığınızı etkileyen bir şey. Onu görmezden gelmemeyi başaramayacaktınız. Beyin bir filtre uyguluyor. İçgüdüsel bu. Belirli bir önem çizgisinin üzerindeki her şeyi bizim kontrolümüz dışında algılıyor.
Aynı deneyi içinde hiç eşya olmayan, tamamen sessiz bir odada yapsak? Odanın tavanında yürüyen örümceği fark edersiniz. Beyin onu algılar çünkü öyle bir ortamda en küçük veri dikkat çeker. O caddede ise belki 5 tane örümceye bastınız.
Belirli bir niyetle bilgi edinme de bunlara benzer dinamikler içeriyor. Beynimize bilgi gönderiyoruz. Beyin ise bunu almaya zaten hazır. Bilgiyi yönlendirmek ve yönlendirmemek bizim kontrolümüzde.