Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
Kadir Çakır
Kadir Çakır
1,475 UP
Üye
3

Gerçek amacımız nedir? Yapay zeka bir gün bize baskın mı gelecek?

Peki ya acaba olması gereken bu mu? Bildiğimiz gibi birşeyler hep bir şekilde gelişip, kendini sürdürüp ve yapabiliyorsa gelişmeye çalışır. Bir şekilde elementler oldu ve sonra bir şekilde hücreler sonra hücre yığınlarından canlılar ve biz insanlardaki zeka ortaya çıktı. Peki ya evrimin bir sonraki aşaması yapay zekalar olabilir mi?
318 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
1 Cevap
Görkem Öge
Kozmoloji meraklısı.

Sorunuza cevap vermeden önce size bir önerim var... Ki aslında zaten sorunuz cevap verilebilir nitelikte sayılmaz çünkü evrene, maddeye ve evrime bakışınızda temel yanlışlıklar var. Bu ön kabulleriniz ile size verebileceğimiz bir cevabın ikna edici ve açıklayıcı olması zor.

1- "Bildiğimiz gibi bir şeyler hep bir şekilde gelişip, kendini sürdürüp ve yapabiliyorsa gelişmeye çalışır." demişsiniz. Bu garip bir kabul çünkü doğru değil. Bir çok açıdan yanlış, ben bu yanlışların ikisini belirteyim. 1- Herhangi bir varlığın bir şeye "çalışması" için bir iradeye sahip olması gerekir. Evren ve onu meydana getiren en azından tanıdığımız ya da yüksek olasılıkla tanımadığımız bileşenler bir iradeye sahip değil. Neden bir hidrojen atomu "gelişmeye" çalışsın? Neden "çalış"sın? Nasıl çalışacak? 2- Gelişmek ya da çalışmak ne demek? İki hidrojen atomunun birleşip bir helyum oluşturması gelişme mi? Bunun için çalıştılar mı? Neden bunu yapsınlar? Nasıl yapsınlar?

Tüm Reklamları Kapat

Çalışmak, gelişmek gibi eylemler, sizin yakıştırmalarınız ama evren, bizim yakıştırmalarımızdan mesul değil. Evrende gelişme, ilerleme, çalışma vs. diye bir şey yok. Evrende hiç bir şey bir eğilimle, niyetle, bir amaçla meydana gelmiyor. Bu ve benzeri benzetimler "evrende kaos mu var düzen mi?" diye sormaya benziyor. Evrende olup biteni neden iki seçeneğe hapsediyoruz ki? Gelişmek-gerilemek, çalışmak-çalışmamak, sürdürmek-sürdürmemek,, kaos-düzen gibi ikilikler evreni anlamamızı sağlamaz, aksine engeller. Bunlar, insanın dünyasına ait bakış, algı, duygu, niyet, amaç gibi soyut olguların çıktıları. Bir işyeri düzenli-düzensiz olabilir çünkü bir işyerindeki kuralları o işyerini kuran ya da o iş kolunun önderleri yazar. Öyle bir ortam için düzen ya da düzensizlikten bahsedilebilir. Evrende bunların hiç biri yok. Evreni hiç kimse ortaya çıkarmadığı için hiç kimse, evreni, insani sıfat ve tanımlamalarla tanımlayamaz. O nedenle bu anlamlandırma ve yakıştırmalarla, benzetimlerle evreni ve maddeyi anlamaya çalışmak çarpık bir bakış demektir.

2- "Bir şekilde elementler oldu"... Hayır, elementler bir şekilde olmadı. Hemen hepsinin oluşum dinamikleri gayet belli ve onlar "olmadılar" Her biri, çeşitli fiziksel süreçlerin sonuçları. Onların da ya da onları ortaya çıkaran fiziksel kuralların da birer bilinçleri yok. Hiç birinin bir amacı yok, niyeti yok, sonuçların da bir anlamı yok. Yani elementlerin oluşumu bir süreçse, ortaya çıkan elementlerin ilerleyen süreçlerde yer alacakları üzerine bir ön koşul söz konusu değil.

Tüm Reklamları Kapat

3- "Bir şekilde hücreler sonra hücre yığınlarından canlılar ve biz insanlardaki zeka ortaya çıktı." Hayır... Hücre yığınlarından canlılar ortaya çıkmadı. Hücre zaten bir canlı türü ya da canlıların temel birimi. Ve zeka, bu devasa süreçlerin bir durağı bile sayılmaz. Yani elementlerin oluşumu, canlılığın oluşumu gibi devasa süreçleri zeka ile aynı başlık altında anmak pek doğru bir tasnif olmuyor. Birbirleri ile alakalı durum ve dönüşümler değil bunlar. Zeka, insanın evriminin önemli bir durağı. Ama insan, dünyadaki var olan ve olmuş milyonlarca türden sadece biri. Diğer milyonlarca türün de bambaşka evrimsel aşamaları ve dönüşümleri oldu. Zeka da evrimsel süreçler sonucu ortaya çıkan becerilerden sadece biri. Bir şeylerin sonu da değil, şimdilik insanın hayatta kalması için avantajlı bir nitelikse de bu avantajın yarın bir dezavantaj olup olmayacağı da hiç belli değil. Son 10 yılda antidepresan kullanımının artış miktarı, dünyada her 40 saniyede bir, yılda 800 bin kişinin intihar ettiği, medeniyetimizin ulaştığı noktanın hemen her açıdan alenen bizi karamsarlığa sürüklediği ve tüm dünyanın binlerce yıldır savaşlarla, felaketlerle, açlıkla, sefaletle iç içe olduğu düşünülürse zekanın pek de matah bir evrimsel beceri olmadığını düşünmek yanlış sayılmaz. Bugünlerde, çok da ölümcül olmayan tek bir virüsün tüm dünyayı ne ölçüde etkileyip felç ettiği düşünülürse aslında zeka, insanın hayatiyetini sürdürmesi için ne kadar yeterli bir vasıftır, söylemek zor.

4- "Peki ya evrimin bir sonraki aşaması yapay zekalar olabilir mi?" Buraya kadar evrimden pek de bahsetmedik ki bir sonraki aşamayı konuşalım. Evrendeki evrim ile zekanın ortaya çıkışı, canlıların ya da insanın evrimi, bambaşka dinamiklerin etkisinde ortaya çıkan süreçler. Aynı sorunun konusu ve aynı cümlenin ögeleri olarak kullanılması, algıda karmaşaya işaret ediyor. İlla insani anlamlandırma ifadeleri ile söylemek gerekiyorsa insan, evrenin umurunda bile değil. Evren insanın farkında bile değil. Zerre kadar önemimiz, etkimiz yok. Kendi dünyamızdaki doğa olaylarına bile hâkim olamaz ve gezegenimizin içerdiği enerjinin çeyreğini bile kullanamaz iken evren ile kendimizi aynı cümle içinde kullanmak hayli yanlış ve biraz da... kendini önemli görür bir yaklaşım.

Bunları maddeleyip söylerken varacağım nokta şu. En başta söylediğim öneriye geliyoruz. Önerim de şu: Siz, giriş seviyesinde, temel düzeyde bilim, kozmoloji ve evrim okumalısınız. Çünkü henüz, bilimin, kozmolojinin ve evrimin temel dinamiklerini tam olarak anlayamamış ve bu nedenle de bu konulara biraz çarpık bir bakış oluşturmuşsunuz. Bu durum da kafanızı karıştıran konuları bir soruya sığdırmanıza engel oluyor. Gayet normal, sık sık karşılaşılan bir durum bu, sorun yok. Ama temel düzeyde bilgi sahibi olmaz iseniz doğru soruyu da sormanız, merakınızı kamçılayan noktaları netleştirmeniz pek mümkün olmaz. Bilim nedir, ne değildir, kozmoloji nedir, evren nasıl bir yapıdır ve evrim nedir kabaca bir okursanız sorduğunuz bu soru size de pek anlamlı gelmeyecek, garanti ediyorum.

Ben yine de, kendimi biraz zorlayarak, anladığım kadarı ile sorunuza cevap vermeye çalışayım: İnsanoğlu, yapay zekanın keşfi ve siberuzayın inşası ile kendisinin de içinde varolacağı bir yeni bir evren oluşturursa bile bu ancak insanın evrimini etkileyecek sayısız değişkenden biri olabilir. Bu durumun evrenle pek ilgisi olmayacak. Evren, milyarlarca yıldır süregittiği gibi var olmaya devam edecek. Belki insan, fiziksel beynini ve beynin ortaya çıkardığı soyut olguları dijital dünyaya aktarıp farklı bir hayat yaşayacak ama bu bir "gelişme"mi olur gerileme mi ve insanoğlu bunun için "çalışma"lı mı yoksa bundan kaçınmak için "çalışma"lı mı bundan emin değiliz. Çünkü bu durumun bir ilerleme mi gerileme mi olduğu sorusunun cevabı henüz belirgin değil. Ama her şekilde insanın yaşayacağı bir dönüşüm ya da yaşayacağı herhangi bir değişimin, evrendeki devasa süreçlerin ve dönüşümün önemli bir parçası olduğunu düşünmemiz için bir neden yok.

Üzerine düşünmenizi önerdiğim, sizi bir noktaya ulaştıracak algıyı edinmenize yardımcı olacağını düşündüğüm bir soru ile cevabımı bitireyim: Kendimizi, dünyadaki en gelişmiş canlı olarak gören biz insanlar, böceklerden daha mı üstünüz sizce? Birçok kişi buna evet cevabını verecektir. Ama bu cevabı doğru olarak kabul etmek için elimizde yeterli argüman yoktur. 65 milyon yıl önce dinozorlar en gelişmiş türdü. Bugün ise böcekler hayatta ama dinozorlar yok oldu. Çünkü bu soruya "evet" diye cevap verenler, üstünlüğü, insani kabullere göre yorumlamışlardır. Yer yüzündeki böceklerin tamamını öldürmek, insanların tamamını öldürmekten çok daha zordur. Yani neye göre "üstün?" Evet, zekamız bizi dünyanın en "etkin" türü yapmıştır ama bunun bir üstünlük teşkil edip etmediğine emin değiliz. O nedenle insanlığın yaşayacağı dönüşümleri dünyanın, hele hele evrenin yaşadığı süreçlerin önemli bir parçası olarak görmek pek doğdu bir yaklaşım sayılmaz.

Sağlıcakla...

151 görüntülenme
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Bu soru yeni cevap alımına kapatılmıştır. Tekrar açılana kadar lütfen diğer soruları ziyaret ediniz.
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close