merhabalar Salih Tanrıverdi
sanat ve insanın sosyokültürel evrimi arasında çok önemli bir ilişki vardır. sosyalliğimiz arttıkça iç dünyamızı keşfetme ve bu iç dünyamızı paylaşma ihtiyacı doğdu. üzüntü, sıkıntı, mutluluk yada aşk fark etmez her duygu dışa vurulmak zorundadır, aksi taktirde stres ve mental bozukluklar gibi sıkıntılar ortaya çıkar. ayrıca zekamız gelişmeye başladığı andan itibaren hayal etme ve olaylara yada nesnelere duygusal olarak anlam yüklemeye başlamıştır. sanat ile hem hayal gücü, hem yaratıcık hem de duygusallık insan oğlunda artmaya başlamıştır.
sanat(bunun içerisinde şarkı, şiir, heykel, resim vb.) tüm bu içsel duygularımızın somutlaştırılıp dışarı vurulmasıdır. tıpkı doğal ancak açıklanması güç fenomenlerin açıklaması için kullanılan hayali doğaüstü varlıklar gibi, insanın mental dengesini korumak için var edilmiş bir araçtır. İnsan, sadece dış dünyasına değil, iç dünyasına da anlam katar ve estetik arar.
ağlamak kötü bir şeymiş gibi soruya açıklama yazmışsınız ama sizi temin ederim ki ağlamak, toplumsal olarak tanımlandığı gibi bir zayıflık göstergesi değil bir ihtiyaçtır. ağlamak vücudun stresini azaltır, salgıladığı hormonlar sayesinde duyguları düzenler, vücudu rahatlatır, nabız sayısını düzenler ve ruh halini normale döndürür.
sanma ki güzelliğin, o ipek saçlarına dökülen akla biter,
böyle bir kara sevda,
kara toprakta biter.
en sevdiğim şarkıdır, ne zaman dinlesem sevdiğim kız aklıma gelir, duygularımı daha iyi tarif edemez, dinlediğim an gerçekten sevdiğimi hissederim. bu örneği ayrılık için olsun başka ruh halleri için olsun fark etmez dinlediğim an o hissi içinde hissederim. sevdiğim için bir şeyler yapma dürtüsü oluşur. bu sebeplerle böyle şarkılar dinlerim. neyse bu soru başka yerlere kayıyor, anlamışsındır ne demek istediğimi :)
Kaynaklar
- Bilmiyorum. Link. (21 Nisan 2021). Alındığı Tarih: 21 Nisan 2021. Alındığı Yer: live science | Arşiv Bağlantısı
- çağrı mert bakırcı. Link. (21 Nisan 2021). Alındığı Tarih: 21 Nisan 2021. Alındığı Yer: evrim ağacı | Arşiv Bağlantısı