Her halükarda denemelisiniz. Akademi oldukça rekabetçi bir alan. Rekabet içinde kalabiliyorsanız ileri giderseniz, ama dediğiniz gibi fazla bir yetiniz yoksa süratle eleneceksinizdir. O yüzden deneyip görmekte fayda olduğunu düşünüyorum.
Her halükarda denemelisiniz. Akademi oldukça rekabetçi bir alan. Rekabet içinde kalabiliyorsanız ileri giderseniz, ama dediğiniz gibi fazla bir yetiniz yoksa süratle eleneceksinizdir. O yüzden deneyip görmekte fayda olduğunu düşünüyorum.
Zeka gelişiminde çevre ve genetiğin etkili olduğu biliniyor. Zekaya yönelik aile içi, özellikle de ikiz ve evlatlık çalışmalarıyla genetiğin zekaya etkisinin P civarı olduğu da gösterilmiş ancak hangi kromozomun veya hangi genlerin zeka gelişimine etkisinin ne kadar olduğuna dair henüz kesin bir sonuç yok.
Sizin okuduğunuz gazete yazısının kaynağı olan blog yazısında gösterilmiş kaynakların geçersizliği ve iddianın kaynağının yüksek sayıda takipçisi olan bir Facebook hesabı olduğu bir Forbes yazısında gösterilmiş. İddianın ortaya atılma sebebi X kromozomu olmadığında hücrenin yaşayamayacağı olabilir ancak bu da böyle bir iddiayı doğrulamaz.
Otörler, zekanın genetik anlamda - potansiyel olarak anne ve babanın ortalamasıdır diye tanımlamakta. Ancak bu, gelişimi için özel çaba sarfedilmemiş, potansiyel olarak yapılmış bir tanımdır. Oysa biliyoruz ki, prenatal dönemde annenin yaşadıklarının embriyo üzerine etkisi kaçınılmazdır. Bu bile zekayı bireyden bireye değiştirecek bir faktör. Epigenetik, yaşam koşullarının gen ekspresyonunu ON ya da OFF olarak değiştirdiği için, sahip olunan genetik mirastan çok, bireyin yaşamla kurduğu etkileşim bütün olarak daha belirleyici role sahiptir. Olumsuz genlerle doğduğu teorik olarak düşünülen birey, çok iyi yaşam koşullarında iyi bir yaşam sürebileceği gibi, güçlü gen yapısı ile doğduğu teorik olarak düşünülen bir birey, olumsuz yaşam koşulları nedeniyle olumsuz bir yaşam sürebilir. (Bu da bireyden bireye değişir. Burada OLASILIK ARTAR anlamında ifade ediyoruz).
Kişinin zihinsel gelişim için özel eğitim alıyor olması, kişisel olarak çaba gösteriyor olması, genetik mirastan çok daha önemli. Biliyoruz ki, beynin plastisite özelliği, her an sürekli olarak DEĞİŞİYOR olması nedeniyle bu anlamda sınırlandırılmış olarak görülmemeli. Kendi mesleği gereği sürekli yapmaktan dolayı, diğer insanlara göre çok zor hesapları - işleri kolayca yapan bireylerin durumu da buna bir örnektir. Kimse bunu deha olduğu için yapabiliyor değil. Yeterli nöral yolakları oluşturacak kadar çaba gösterdiğimizde artık beyin daha hızlı ve öğrenmiş olarak gerçekleştirecektir spesifik çaba gösterdiğimiz konuyu.
Öğrenilmiş çaresizlik, konuları bilemeyeceğimize dair kanı o kadar güçlü yapılandırıyor ki bizi, bunun etkisinde yetişkinliğe ulaşıyoruz. Herkes böyle düşündüğü için düşünce anlamında bir NORM gibi görülüyor. Bunun farkındalığına mümkün olduğu kadar erken varıp, yapamayacaklarına ikna olmak yerine, yapabileceklerine odaklanıp bunun için FAALİYETE GEÇMEK gerekir.
Düşünce ile yapılabileceklerin bir sınırının olup olmadığı bile belli değil iken, genetik faktörüne bağlı sınırlılık düşüncesini beslememek gerekir. Eğer biyolojik gereksinimlerimize uygun bir yaşam dizayn etmek için elimizden geleni yaparsak (ekstra olarak gelişim çağında -BİREY- eğitimi alabilecek bir bakımverene sahip isek), bir konuda uzmanlaşma çabası çok daha rahat ve plastisite aracılığı ile verimli bir nöral aktivite elde ederiz.
Zekâ genetik olarak aktarılır.
Bunun nedeni, anne ve babadan gelen genlerin crossing over denen, oyun kartlarının karilmasi gibi bir işlemle çocuğu oluşturması dir. Bu yöntemle anne ve Baba nin zekasının ortalaması olur çocuk yaklaşık olarak. Otörler bu şekilde açıklıyor. Ve her yeni nesilde (zekayı tam olarak olcmedigi bilinse de), iq nun arttığı bilinmekte epigenetigin de etkisiyle.
Ancak yine de anne babanin ortalaması durumu potansiyele dair bir kombinasyon şekli. Kişi çaba ile anne ve babasının çok ötesine geçebilir ya da onlara yaklasamayabilir. Rnalar in sonradan edinilen özellikleri taşıdığı konusu da bu zeka nin genetik aktarımında soru işaretleri doğurmakta.
Zeki insanlar soylarını devam ettiremediği bir senaryo düşünürsek, teorik olarak zeki olmayan kişilerin ortalamaları olacaktır yeni nesiller. Ancak entropi ve kişisel bir sürü nedenle bu mutlak olarak işlemez. Zekâ seviyesi yüksek insanlar hem evrimsel hem entropik hem de bireysel nedenlerle bu şartlarda da oluşur.
Asıl sorun, içinde bulunduğumuz sosyal işleyişin mantık rasyonalite analiz gibi zihinsel süreçlere ihtiyaç duyulmayan bur yapıda olması. Herşeyin otomatiklesmesi ve siradanlasmasi, homosaoiens in yapısıyla uyumlu değil kesinlikle. Çoktan 5 duyu dışındaki duyularımızı unuttuk. Oysa onlar doğada hayatta kalmamızı sağlıyordu.
Bireysel olarak iyi yağlardan zengin beslenmek, sedanteryaşamdan uzak kalmak, yeni şeyler öğrenme kavrama çabası içinde olmak, insanî ahlakî ve vicdanî bir görevdir.
Attığınız Facebook gönderisini bulamadım. Ancak sorunuzun cevabına gelecek olursak insan zekasında birçok etmenin rol oynadığı söylenebilir. Bir hipoteze göre çocuğun zekasını belirleyen sadece anne genleriydi. Ancak bu hipotez bilim camiasında çok fazla tutmadı.
Zekanın gelişimi konusunda birçok etmen rol oynar. Anne ve Baba genleri bunların bir tanesidir. Ancak çocuklukta tüketilen besinler Omega 3 vitamini gibi birçok etmen de zeka konusunda rol oynamaktadır. Örneğin Omega 3 Vitamini zeka gelişimine destekler. Sağlıklı beslenmekte zeka gelişiminde çok fazla rol oynamaktadır. Sağlıksız besinler tükettiğimizde beynimiz çok iyi çalışmaz ve zeka gelişimimiz düşer. Ancak sağlıksız besinler yerine sağlıklı besinler tüketirsek hem beynimizi daha iyi kullanırız. Hemde zeka gelişimimize fayda sağlarız.
Bu nedenle zeki insanlar soylarını devam ettirmezse düşüncesi yanlıştır. Çünkü zeka gelişimini etkileyen birçok etmen de bulunmaktadır.
bu işin bir genetiği var bu konuda çok bilgili değilim zekanın ne olduğunu bilmek gerekir pek çok iddia var benim en çok katıldığın zekanın uyum yeteneği olduğu böylelikle hayatta kalabiliriz çok zeki olmayan ebevenlerden çok zeki çocuklar olabilir önemli olan çeşitliliktir.
Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.
Bilim ile ilgili bir etkinlik mi düzenliyorsunuz? Yoksa bilim insanlarını veya bilimseverleri ilgilendiren bir iş, staj, çalıştay, makale çağrısı vb. bir duyurunuz mu var? Etkinlik & İlan Platformumuzda paylaşın, milyonlarca bilimsevere ulaşsın.
Evrim Ağacı'nın birçok içeriğinin profesyonel ses sanatçıları tarafından seslendirildiğini biliyor muydunuz? Bunların hepsini Podcast Platformumuzda dinleyebilirsiniz. Ayrıca Spotify, iTunes, Google Podcast ve YouTube bağlantılarını da bir arada bulabilirsiniz.