Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
Anonim
Anonim Üye
3

Varoluşçuluk tam olarak nedir?

İnternette okumama rağmen anlayamadım farklı kelimelerle açıklayabilir misiniz?
36,372 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
6 Cevap
Hasan Dağtekin
Ordinaryus

Varoluşçuluk , varoluş felsefesiyle ilgilenmek ve varoluşsal konular üzerine kafa yormaktır. Bilgi felsefesi, bilim felsefesi, zaman felsefesi, matematik felsefesi gibi çeşitli felsefe akımları mevcuttur. Varoluş felsefesi de bunlardan biridir. Ontoloji hem varlık hem varoluş konularını tartışır. Varlık ile varoluş arasında bir takım nüans farkları vardır. Dolayısıyla Ontoloji hem varlığı hem de varoluşu kapsar.

Varoluşçular biz nereden geldik? nasıl varoldu? varoluşumuzun öncesinde ne vardı? varoluşumuz sona erecek mi? sonra ererse ne olacak? gibi insanlığın en eski ve cevapsız sorularına kafa yorarlar.

Tüm Reklamları Kapat

Önde gelen varoluşçulara örnek göstermek gerekirse: sartre, nietzsche, camus, heidegger ve bu liste oldukça çoğaltılabilir. Ayrıca Dostoyevski'nin bir çok romanında ağır varoluşçu temalara rastlamak mümkündür.

7,904 görüntülenme
6
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Taner Beyter
Taner Beyter
365K UP
Felsefe Editörü

Selam. 

Varoluşçuluk kendi içerisinde bir çok alana dair yaklaşım barındıran ve 1900'lü yıllardan itibaren özellikle 2.dünya savaşıve sonrası yükselişe geçmiş bir felsefe akımıdır. Zamanla o kadar popüler hale gelişmiştir ki bu akım varoluşçu psikoloji, edebiyat, tiyatro, şiir, sinema gibi bir çok alanda kendini göstermiştir.

Tüm Reklamları Kapat

Varoluşçuluğun nasıl ortaya çıktığına yönelik bir çok yaklaşım vardır ancak en genel kabul gören yaklaşımlardan biri Soren Kierkegaard'ın metinlerinin ve Heidegger'in fenomenolojik yaklaşımının akım içerisinde temel bir yeri olduğudur. Zamanla Sartre ve Camus (bir varoluşçu olduğunu kabul etmediği söylenir) akımın daha da büyümesine önemli katkılar yaparak kendi varoluşçu yaklaşımlarını ortaya koymuşlardır. 

Varoluşçuluğun başlangıç önermelerinden biri şudur; "İnsan bu dünyaya fırlatılmıştır, bu dünyaya terk edilmiştir ve burada unutulmuştur." İnsan içinde yaşadığı dünya ve topluma dair hiç bir verili gerçeklik ile dünyaya gözünü açmaz. Var olduğu andan itibaren toplum, kültür, din, ideoloji vb. gibi "gerçekliklerle" çevrelenmiş olduğunu fark eder. Bir varoluşçu bu andan itibaren en temel soruyu sorar; "o zaman varlığımızın anlamı nedir?" ya da "anlam nedir?" 

Tüm Reklamları Kapat

Heidegger ve takipçileri bu soruya cevap verirken sıradışı bir dil kullanarak Angst  ve Dasein kavramları gibi 100'ün üzerinde kavram icat ederek yeni bir fenomenoloji inşa etmeye çalışır. Angst, Türkçe'ye "varoluşsal kaygı" diye çevriliyor (kimileri bu çeviriye katılmasa da), insan varlığın anlamını unutmuştur Heidegger'e göre; çünkü "varlık nedir?" diye bir soru sorsak kimse bu soruya cevap verememektedir. Ya varlık varolandır türü bir totolojiyle cevap vereğiz bu soruya (ki bu bir cevap değildir, tanrı tanrı olandır, su su olandır bir cevap sayılmayan totolojidir.) ya da bilmiyoruz diyeceğiz. Ancak bu ne anlama gelir? Nasıl olur da varlığın anlamını bilmeyen bir varlık olarak insan var olmaya devam eder? Heidegger insan varoluşunun diğer eşya veya canlıların varoluşu gibi olmadığı ve farklı bir otantiklik, dünyaya açıklık içerdiğini söyler. Bu dünyaya açıklık insanın fırlatıldığı dünyada varlığının anlam kazanmasını sağlar. Ancak diğer yandan "dil, varlığın evidir." der Heidegger. Dil'i en iyi kullananlar da şairlerdir, o halde şairler varlığın çobanlarıdır ve bizi "unuttuğumuz varlık yurduna" (varlığın anlamını bilmiyorduk, unutmuş olduğumuz varsayılır) götürecek olanlardır. Bu doğrultuda Hölderlin, Rilke gibi bir çok şairin şiirlerini çözümlemeye yönelmiştir filozofumuz. Heidegger'in anlayışımı çok karmaşık ve geniş çaplıdır, Sarte Varlık ve Hiçlik adlı metninde Heidegger'in Varlık ve Zaman adlı kitabının bir nevi değerlendirmesi ve eleştirisi ile yola çıkarak kendi yaklaşımının temellerini atmıştır. Ona göre Varoluşçuluk, "önce var olan varlığın daha sonra özünü inşa etmesi" yani kendine yeni anlamlar yaratmasıyla ilgilenir. 

Diğer yandan Camus'un "absürdizm" adını verdiği bir yaklaşımla hayatın bir anlamının ne olduğu sorusuna dair Sisifos anlatısı ile cevap verir, hiç bir amacı yoktur hayatın ve anlam dediğimiz şeyin içi boş olsa bile öyle değilmiş gibi yaşamaya devam etmeliyizdir ona göre. 

Günümüzde hala varlığı görece az olsa bile hissedilen bu yaklaşım özellikle edebiyat, tiyatro gibi alanlarda kabul görmeye devam etse de Analitik gelenek içerisinde aynı sorulara daha farklı cevaplar verilir ve varoluşçuluk kabul göre bir yaklaşım değildir diyebiliriz. Örneğin analitik felsefese de "Anlam" sorusu dil felsefesi gibi alanlarda ele alınır. 

17,957 görüntülenme
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
14
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Esat Kudret
Esat Kudret
110K UP
Akıl yürütmeyi öğrenmeye çalışan bir öğretmenim.

"İKİ DÜNYA SAVAŞI GEÇİRDİK, BİZDEN İYİ ŞEYLER BEKLEMEYİN..."

Var oluşçuluk; ne, nerede, ne zaman, nasıl, neden ve kim sorularını soran fakat cevabı dinleme ihtiyacı duymayan bir arayışın felsefesidir. Sorular bir cevap arama ve bulma ihtiyacından doğmaz. Bir öfkenin dışa vurumu olarak, soru değil cevap şeklinde sorulur.

Tüm Reklamları Kapat

Sartre ve Camus; "Bizler iki dünya savaşı gördük, bizlerden iyi şeyler beklemeyin" derken bunu kasteder.

Fakat buna rağmen, bilimin en güzel yanlarından biri olan temel öğreti gereği (salt ne olduğunu bilmek değil, ne olmadığını bilmek de yerine göre ilerlemedir ve bazen en yalın cevaplardan daha ön açıcıdır.) önermesi misali varoluşçuluk, ne aradığımızın, ne aramamız gerektiğinin cevabını veremese de ne aramadığımızı, aramamamız gerektiğini bizlere bulduran yanı ile özellikle sanatta ve edebiyatta saygıyı fazlasıyla hak ettiğini kanıtlamıştır. Sartre'nin BULANTI kitabı bu alanda yazılmış en iyi eserlerden biridir.

652 görüntülenme
5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Hatice Yetişkin
felsefe meraklısı

Jean-Paul Sartre Varoluşçuluk adlı kitabında bize;

Insanın özü 'mü önceliklidir yoksa varlığı mı? diye sorar.

Tüm Reklamları Kapat

Sartre varoluşun özden once geldiğini, dünyaya atilarak orada acı cekerek, savaşarak özünü oluşturduğunu söyler.

Ve ekler; insan anlamsız bir varlık. Tarih denen arabaya hayvanca koşulmuş, savasi ve ölümü bekleyen bir varlık..

Tüm Reklamları Kapat

Ayrica Descartes ile seslenir bize; "dünyadan cok kendinizi yenin"

Tıpkı nietzsche 'nin üst insan öğüdü gibi....

1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Ceyhun Köroğlu
Ceyhun Köroğlu
4,087 UP
Ceyhun

Kabaca söylemek gerekirse, varoluşçuluğun ana fikri dünyaya atılmışlık, fırlatılmışlıktır. Bizler bilerek ve isteyerek dünyaya gelmedik gözümüzü açtık, baktıkki dünyadayız derler. Bu fikirden hareketle insanın varoluşunun, insanın özüne sonralığı düşüncesini benimserler. Halbuki bir kalemi örnek verecek olursak; kalemin özü, varoluşundan öncedir. Kalem üreticisi kalemi zihninde planlar ve ortaya çıkarır. Yani kalemin varoluşu özünden sonra gelir. Varoluşçular insan sözkonusu olduğu zaman bu durumun ters işlediğini savunurlar ve buradanda hareketle asıl felsefelerine ulaşırlar.

O da şudur; madem varoluşumuz özümüzden sonra geliyor, madem bu dünyaya fırlatıldık, o halde insan bu dünyada kendini var edebilir, bunuda ancak kendi yapıp ettikleriyle başarabilir. Bizi biz yapan eylemlerimizdir ve bu şekilde varoluruz derler ve son olarak; insanın irade sahibi olduğunu ve karar verebildiğini söyleyerek, insanın bütün yaptıklarından mutlak anlamda sorumlu olduğunu söylerler.

Tüm Reklamları Kapat

9,969 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Yazar Yok. Varoluşçuluk. (12 Temmuz 2019). Alındığı Tarih: 12 Temmuz 2019. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Kalender Kılıç
Bilim adamıyım aynı zamanda şairim. NASA'dan tavsiye mektubum var

Dünya'nın, geldiğimiz bu noktadan kötürümcü halinin , "Varoluşçuluk" bilgeliğini tam farkına varamadımızın resmini görebiliriz. Öncelikle "insan nasıl İnsan oldu" ğunun yol haritasını, iyi sindirmeliyiz. Altyapımız da, hayvan dünyasının o Kutsal coğrafyası yatar! Bir "ilk" uyanışın reaksiyonu ile ele geçirdiğimiz- Milyonca yıl zaman aralığında- "insanlık" mertebesine zıplamamızın bilgeliğini eriştigimiz de, bir şimşek çakar ki, "Varoluşçuluk" tarifinin tam ortasına düşeriz. Tüm güzergahta Emeğin eylemin akılla yoğrulmasının ederi nasıl 8.7 milyon türden bize rütbe alma şansı sağlamış ve İnsan etmiş ise, bunun öz bilgisinin desteği ile de, Evet aynen keşfedilen bu modelin en doğru yol haritamız olduğunu anlayabiliriz! Öz' den önce gelir eylem zekamız!.. Bunu anlamadikca dünya, varoluşçuluğa uyanana kadar "savaş meydanı" olarak kalmaya devam edecektir. Tamamen yeniden kendimizi inşaa etmek zekası ile, süreklilik ve varoluş mücadelemize iradeli tercihimizle hayatımızı Ancak sürdürebiliriz ve türlerin önderi olabiliriz. Öbür türlü, sığıntılarımızı Kalkan olaraktan kullanarak ve bahanelerle kötülükler yapmaya devam ederiz ve bu kaderimiz deriz! Bunun sonu türümüzün iktidarını kaybetmesidir; BU KESİNDİR!

330 görüntülenme
1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close