Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Özgem Uysal
Özgem Uysal
125.2K UP
Yazar 22 Ağustos 2021 20 dk.

Akraba evliliği, birbiriyle akraba olan kişilerin evlenmesi ve çocuk yapmasına verilen bir isimdir. Eğer evlenen ve üreyen bireyler kuzenlerse, buna kuzen evliliği, eğer evlenen ve üreyen bireyler ebeveyn-yavru ilişkisine sahipse, yavrunun yaşına bağlı olarak bu pedofili, çocuk istismarı, ensest ve/veya soy içi üreme gibi isimlerle anılır.

Bu terimler arasında belli başlı farklar olsa da, hepsi birbiriyle ilişkilidir: Örneğin pedofilik ilişkilerde belli yaşlar ve taraflar arasında belli bir yaş farkı aranır; ancak kuzen evliliklerinin hepsi pedofilik olmak zorunda değildir. Benzer şekilde, ensest ilişkiler genellikle aynı aileden olan kişilerin üremesi olarak görülse de (ve dolayısıyla bir tür akraba evliliğine işaret etse de), bazen üvey aile, evlat edinilen çocuklar, aynı klandan veya soydan olan daha uzak akraba kişiler arası ilişkiye işaret etmek için de kullanılabilir.

111
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Gülsevinç Ay
Gülsevinç Ay
25.5K UP
Çeviren 23 Mart 2018 12 dk.

Hayvanlar çevrelerinden aldıkları bilgileri bir yere hareket etmek, aktiviteleri için zamanlarını ayarlamak, miktarı değerlendirmek veya geçmişi hatırlamak için nasıl kullanırlar?

Bir kovanın derinliklerinde, bir bal arısı (Apis mellifera) çılgınca dans eder. O dans ettikçe diğer bal arıları arka ayakları ve antenleri ile onun vücuduna dokunarak çevresine toplanır. Daha sonra bu gözlemciler birer birer dansı bırakır, kovan girişine yönelir ve aynı yöne doğru uçarlar. Çünkü dans eden arı bol yiyecek kaynağına olan mesafeyi ve besin kaynağının yönünü onlara bildirmiştir (Görsel 1). Bir saat içerisinde işçi (yiyecek toplayıcı) arılar dönerler ve kendi dansları ile diğer işçi arılara yiyecek kaynağının yerini göstermeye hazırdırlar.

91
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Cemgil Bilici
Cemgil Bilici
160.7K UP
Gözlemi Yapan 5 gün önce Türkiye, İzmir
📍 Yer bilgisi: İzmir
📅 Tarih ve saat: 7 Aralık 2025
🌡️ Hava durumu: Parçalı bulutlu / hafif yağışlı
🌡️ Sıcaklık: 12 °C
💧 Nem ve yağış durumu: Orta–yüksek nem
🌿 Habitat tipi: Maki+odunsu bitki örtüsü
🪨 Zemin özellikleri: Humuslu, organik maddece zengin toprak
🧭 Yön / konum: Kuzey
17
1 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı
Çeviren 26 Haziran 2016 10 dk.

Evrim süreci boyunca kuşlar farklı tüy renklerine, desenlerine ve yumurta renk örüntülerine sahip oldular. Renklere dayalı bu farklılıklar kuşlara taklitçilik, gizlenme, avlanma, avcıdan kaçınma, kimlik ayırt etme ve partnerine kalitesini belli etme gibi sayısız işlev kazandırdı (Hill & McGraw 2006). Madem bu renk örüntüleri kuşlarda böylesine bir iletişim kabiliyetine neden oluyor, o halde onların bu karmaşık örüntülerini anlayabilmelerini sağlayan algılama sistemlerini de çözmemiz gerekir, öyle değil mi? İşte günümüz teknolojisindeki ilerlemeler ve bu alandaki teorik gelişmeler, "kuş bakışını" anlayabilme yolunda bir devrim yaratmış halde; zira artık opsin genlerinin genetik dizilemesini kontrol ederek ışık reseptörlerinin hassasiyet parametrelerini değiştirebiliyoruz. Bu da kuşların dünyayı nasıl gördüklerine yönelik bir algı modeli kurmamıza olanak veriyor. Bu modeller sayesinde görsel ekolojinin, başta yumurta mimikrisi (taklitçiliği), UV ışık hassasiyeti olmak üzere kuş iletişim ve tanıma sistemlerinin evriminde, ve kuşlar arasında ortaya çıkan davranışsal farklarda oynadığı rolü daha iyi anlıyoruz (Hubbar et al. 2010). 

Kuş yumurtaları çok çeşitlidir. Kimisi tamamen beyaz, kimisi parlak renkli, kimisi biraz, kimisiyse fazlaca benekli. Peki neden? Neden kuş yumurtaları bu kadar çeşitli renk ve desenlere sahipler? Farklı kuş familyalarına ait yumurta kabuğu örüntülerini karşılaştıran araştırmacılara göre, bu çeşitliliği ortaya çıkaran başlıca faktörlerden birisi "kuluçka asalaklığı" (Kilner 2006). Kuluçka asalağı olarak adlandırılan türler, yumurtalarını başka türlerin yuvalarına bırakır ve yavrularını konak türe büyütürler. Yani konağı kendisine ait olmayan bir civcivi yetiştirme maliyetiyle karşı karşıya bırakırlar (Davies 2000). Konağın bu maliyeti yüklenip yüklenmeyeceği, yabancı yumurtanın renk veya desenine bağlıdır. Örneğin Avrupa'da yaşayan karabaşlı yalı bülbülü (Syliva atricapilla), asalak guguk kuşunun (Cuculus canorus) konak olarak bellediği bir türdür. Normalde bu kuş, kendi yumurtalarına benzemeyen (mimetik olmayan) tüm yumurtaları yüksek bir kesinlikle reddeder (Honza et al. 2004). Lakin -deneysel bir çalışmadan elde edilen sonuçlara göre-, karabaşlı yalı bülbülü kendi yumurtalarına çok benzeyen (mimetik) yumurtaların tamamını ayırt edemez ve ancak %36'sını reddedebilir (Polacikova et al. 2007). %100’lük başarıyla kıyasla bu oran biraz düşükmüş gibi görünebilir; ancak konağın genetik olarak kendiyle ilgisiz, bambaşka türe ait bir yavruyu yetiştirmek için harcama riskiyle karşı karşıya kaldığı zaman ve enerjinin miktarı düşünülürse, bu başarı bile önemli bir adaptasyon anlamına gelir.

70
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Ahmet Altuntaş
Ahmet Altuntaş
217.0K UP
İnceleyen10 21 Eylül 2022
İnsanın eldeki kısıtlı imkanlarla nasıl hayatta kalabileceği fikrini ilk kez deneyimlediğim kitap. Doğayla savaşmak yerine ona uyum sağlamanın faydalı görüldüğü, basitçe sahip olabildiğimiz neredeyse tüm araç-gerecin aslında o kadar da basit var olmadığı fikirleri 8 yaşımdaki Ben'i oldukça etkilemişti. Tavsiyem o ki ; Bu tarz kitaptan sinemaya, televizyon dünyasına uyarlanan tüm eserlerin öncelikle kitaplarının okunması sizi biraz olsun farklı düşünebilmeye itecektir.
9.9/10
(27 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
25
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Altay Kenger
Seslendiren 17 Mart 2020 7:10
İnsanlığın sahip olduğu en temel 3 bilimsel sorudan 2'si cevaplandı. Bunlardan ilki, evrenin geri kalanı içerisindeki yerimiz nedir? Kopernik bunu cevapladı....
36
İnceleme
Hatice Kutbay
Hatice Kutbay
60.4K UP
İnceleyen 5 gün önce
Dante Alighieri – İlahi Komedya, yalnızca bir ahiret yolculuğu anlatısı değil; insanın ahlaki bilincinin, siyasal düzenin ve ruhsal arınmanın alegorik haritasıdır. Dante, Cehennem–Araf–Cennet üçlemesi boyunca bireysel günahı da, toplumsal çürümeyi de aynı etik terazide tartar.

Eserin en çarpıcı başlangıç dizeleri, hem bireysel hem de insanlığa özgü bir krizi dile getirir:

“Hayat yolunun yarısında, karanlık bir ormanda buldum kendimi,
doğru yol yitmişti bende.”

Bu “karanlık orman”, sadece Dante’nin kişisel bunalımı değil; ahlaki pusulasını kaybetmiş insanlığın metaforudur. İlahi Komedya, tam da bu kayboluş anından başlar; çünkü Dante’ye göre kurtuluş, insanın önce kaybolduğunu kabul etmesiyle mümkündür.

Cehennem bölümü, adalet fikrinin en sert ve sembolik biçimde işlendiği yerdir. Cezalar keyfi değil, işlenen günahın mantıksal sonucudur (contrapasso). Kapıdaki ünlü uyarı bunu açıkça belirtir:

“Buraya girenler, bütün umutlarınızı geride bırakın.”

Bu söz yalnızca cehenneme değil, sorumluluktan kaçan her zihinsel duruma yöneltilmiş bir ikaz gibidir. Dante için umudu kaybettiren şey, günahın kendisi değil; bilinçli tercihlerle hakikati reddetmektir.

Cehennem’in en sarsıcı pasajlarından biri, tarafsız kalanlara ayrılan yerdir. Dante bu insanları açıkça küçümser:

“Ne iyilikte ne kötülükte yer aldılar;
Dünya onlardan söz etmeye değmez.”

Bu dizeler, Dante’nin ahlak anlayışını net biçimde ortaya koyar: Erdemsizlik kadar tehlikeli olan şey, kayıtsızlıktır. Dante’ye göre etik duruş almaktan kaçınmak, insan olmanın inkârıdır.

Araf’a geçişle birlikte ton değişir. Burada cezadan çok arınma ve umut hâkimdir. Ruhlar acı çeker ama kurtulmayı bilirler. Araf’ın ruhuna uygun şu söz dikkat çekicidir:

“Burada acı vardır, ama umutsuzluk yoktur.”

Bu ifade, Dante’nin insan anlayışını özetler: İnsan düşebilir, hata yapabilir; fakat bilinç ve iradeyle yükselme kapasitesine sahiptir.

Cennet bölümünde ise akıl sınırına gelir, sözü teslim eder. Burada Beatrice rehberdir; aşk, Tanrısal bilgiyle birleşir. Dante’nin vardığı son noktada şu satırlar yer alır:

“Aşk ki güneşi ve öteki yıldızları hareket ettirir.”

Bu dize, İlahi Komedya’nın nihai felsefesidir. Evrenin merkezinde güç, korku ya da ceza değil; aşk ve düzenleyici bir anlam vardır. Dante için aşk, duygusal bir hâl değil; varoluşu ayakta tutan kozmik ilkedir.

Sonuç olarak İlahi Komedya, bir ölüm sonrası anlatısı değil; yaşarken verilen ahlaki kararların haritasıdır. Dante, okuru seyirci konumunda bırakmaz; her okur sanki kendi karanlık ormanında ilerliyormuş gibi sorgulanır. Bu yüzden eser, Orta Çağ’ın ürünü olsa da zamansızdır: Çünkü günah, adalet, umut ve aşk hâlâ insanın merkezindedir.
10.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Divina Commedia
Derleyen: Rekin Teksoy
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
EtkinlikKültürel Etkinlik
Evrim Ağacı Ankara Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 1 hafta önce Ankara₺310,00 - ₺450,0020 Aralık
Jeolojik Çağlar Sunumu ve MTA Doğa Tarihi Müzesi Gezisi
20 Aralık 2025 10:30 tarihinden 20 Aralık 2025 16:00 tarihine kadar.

Evrim Ağacı Jeolojik Çağlar Sunumu ve MTA Doğa Tarihi Müzesi Gezisi etkinliği 20 Aralık 2025 tarihinde saat 10.30’da başlayacaktır. 


Etkinlik 45 dakikalık 2 oturum sunum ve bir gezi halinde yapılacaktır. 



Etkinlik Konuları ve Planı:

1. Jeolojik Çağlar

2. MTA Doğa Tarihi Müzesi Gezisi

Konuşmacı: Dr. Babür Erdem, Evrim Ağacı Ortak Kurucusu
Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Biyolojik Bilimler Bölümü’nde doktorasını tamamlamıştır. Araştırma alanları davranış biyolojisi, hesaplamalı biyoloji ve evrimsel biyolojidir ve bu konularda yayımlanan çeşitli makaleleri vardır. Ayrıca TÜBİTAK destekli projelerde yürütücülük yapmış ve birçok projede yer almıştır. Şu anda ODTÜ Robotik ve Yapay Zekâ Merkezi’nde arılar ve davranışları üzerine araştırmacı olarak çalışmaktadır.

Etkinlik, 30 kişilik kontenjan ile sınırlıdır. 30 kişiye ulaşılması durumunda kayıtlar kapanacaktır. Kontenjan dolduktan sonra yatırılan ücretler iade edilecektir.

Fiyatlandırma Bilgisi:
Dersler, öğrenci ve tam olmak üzere iki fiyatlandırmaya tabi olacaktır. Aktif olarak bir eğitim kurumunda öğrenim gören kişiler “öğrenci” sayılacaktır ve bu fiyat üzerinden ödeme yapacaktır. Diğer kişiler ise “tam” sayılacaktır ve bu fiyat üzerinden ödeme yapacaktır.
Ayrıca bankanıza bağlı olarak İYİZİCO üzerinden etkinliklerimize taksit imkânı bulunmaktadır.

Sunum Bilet Öğrenci: 310 ₺

Sunum Bilet Tam: 450 ₺
Gezi Bilet: 400 ₺

Devamını Göster
6
2 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
🧬 Bilimle eğlenceyi birleştiren “Evrim: Bilimsel Kutulu Masa Oyunu” ile evrimsel biyolojiyi keşfe çıkın! 🎲

👨‍👩‍👧 7 yaş ve üzeri için uygun bu oyun, çocuklar ve yetişkinler için hem öğretici hem keyifli bir deneyim sunuyor.

📚 Panama Yayıncılık iş birliğiyle hazırlanan Türkiye’nin ilk evrim oyunu, yüksek puanlı yorumlarıyla dikkat çekiyor: 45 incelemeye göre 5 üzerinden 4,8 puan almış!

🛒 Bilimsel öğrenmeye destek olmak ve ailecek oynayacağınız kaliteli bir oyun edinmek için Agora Bilim Pazarı’ndan şimdi satın alın.
Efsan Avcu
Efsan Avcu
3,305 UP
Çeviren 14 Ağustos 2017 6 dk.

Neden bazı organizmalar (somon balığı, bambu bitkisi, birçok böcek türü ve tüm tahıl bitkileri) çoğalır çoğalmaz ölürken, diğerleri defalarca çoğalabilmektedir?

Birçok bitki ve hayvan türleri ilk üreme işleminden sonra ölümle sonuçlanan yaşam öykülerine sahiptirler. Bu duruma “semelparite” adı verilirken diğerine “iteroparite” (iteroparity) (art arda çoğalabilen yaşam türü) adı verilir. Bitki türleri için bazen monokarpi (monocarpy) ve polikarpi (polycarpy) terimleri semelparite ve iteroparite yerine kullanılmaktadır. Ancak, monokarpi bitkinin tümünü kapsamadan sadece ilk üreme işlemi gerçekleşen filizin ölümü için de kullanılabilmektedir.

61
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Nevzat Keskin
Seslendiren 1 gün önce 12:17
Kuantum fiziği, genellikle baştan sona göz korkutucu bir saha olarak görülür. Her gün bunlarla uğraşan fizikçilere bile alandaki bazı konular hem ilginç...
2
İnceleme
Hatice Kutbay
Hatice Kutbay
60.4K UP
İnceleyen 5 gün önce
Michel de Montaigne . Denemeler, kesin doğruların değil, insanın kendi üzerine dürüstçe eğilmesinin kitabıdır. Montaigne bu eserde felsefeyi soyut ilkeler alanından çıkarır; gündelik hayatın, korkuların, alışkanlıkların ve çelişkilerin içine taşır. Denemeler, düşüncenin tamamlanmış bir sistem değil, sürekli yoklanan bir yolculuk olduğunu gösterir.

Montaigne’in yazma gerekçesi daha ilk satırlarda açıkça dile getirilir:

“Bu kitabın konusu benim.”

Bu cümle, eserin hem cesaretini hem de sınırını belirler. Montaigne kendini anlatırken aslında insanı anlatır; çünkü ona göre insan doğası bireysel olanda evrensel olarak görünür. Bu yaklaşım, Orta Çağ’ın dogmatik düşünce geleneğine karşı sessiz ama derin bir kopuştur.

Denemeler’in merkezinde kuşku vardır. Montaigne bilgiye, geleneğe ve otoriteye temkinli yaklaşır. Onun ünlü sorusu şudur:

“Que sais-je?” (Ne biliyorum?)

Bu soru, bir cehalet itirafı değil; entelektüel alçakgönüllülüğün ifadesidir. Montaigne için insanı özgürleştiren şey kesinlik değil, kuşku yetisidir. Bilgiden çok bilgelik peşindedir ve bu bilgelik, sınırlarını bilmeyi gerektirir.

Eserde stoacı dinginlik ile epikürcü yaşam sevinci iç içedir. Montaigne aklı yüceltir ama onu mutlaklaştırmaz. İnsan doğasının zayıflıklarını kabullenir:

“İnsan ne kadar kendini yukarı çıkarırsa, düşüşü o kadar sert olur.”

Bu bakış, insanı kusurlarıyla birlikte sevme çağrısıdır. Montaigne ahlakı buyurgan kurallar toplamı olarak değil, yaşanmış deneyimlerden süzülmüş bir denge olarak görür.

Ölüm, Denemeler’in en merkezi temalarından biridir. Montaigne ölümü karamsar bir son değil, yaşamı anlamlandıran bir sınır olarak düşünür:

“Ölüm, yaşamın amacı değil; ölçüsüdür.”

Bu yaklaşım, insanı ölüm korkusundan özgürleştirmeyi amaçlar. Ölümü düşünmek, Montaigne’e göre hayattan kopmak değil; onu daha bilinçli yaşamaktır.

Sonuç olarak Denemeler, okura hazır cevaplar sunmaz. Montaigne düşüncesini sürekli geri alır, düzeltir, çelişir. Bu nedenle kitap bir “öğreti” değil, düşünmenin ahlakıdır. Okuyucuyu kendini yargılamaya, başkalarını yargılamadan önce insan olmanın kırılganlığını kabul etmeye çağırır.

Montaigne’in asıl mirası şudur: Kesinlik insanı katılaştırır; kuşku ise insan kılar. Bu yüzden Denemeler, yüzyıllar geçmesine rağmen hâlâ en samimi, en özgürleştirici felsefe metinlerinden biridir.
Kitap
8.5/10
(2 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Les Essais
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
8
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

YouTube, Evrim Ağacı tarafından hazırlanan içerikleri video yoluyla öğrenmenin en iyi yolu! Ayrıca kanalımızda birçok bilim insanıyla röportajlarımızı, çeşitli deney gösterilerini ve diğer bilim içeriklerimizi bulabilirsiniz.

Mehmet Samet Acar
Çeviren 23 Ağustos 2021 6 dk.

16. yüzyılın ilk yarısında Barbaros Hayreddin, Kuzey Afrika'da yer alan Cezayir'deki üssünden, Batı Akdeniz'i kasıp kavurdu. Korkusuzca gemileri ele geçirdi ve limanları yağmaladı. Kadırgalarını, devasa hazinelerle ve köleliğe mahkum edilmiş tutsaklarla doldurdu. Fakat Barbaros, bir paralı askerden çok daha fazlasıydı. Osmanlı İmparatorluğu ile ittifakı sonucu müreffeh bir krallık kuran, siyasi içgüdüye sahip, yetenekli bir savaşçıydı. Ayrıca, Hristiyan Avrupası'nın en güçlü hükümdarlarından olan İspanya İmparatoru V. Karl'a da alenen karşı koydu.

Barbaros, pek de ihtişamlı bir soydan gelmiyordu. Osmanlı ordusuna katılan Hristiyanlıktan dönme birinin oğlu olarak, Yunanistan'ın Midilli adasında doğdu. Barbaros'un abisi Oruç, macera arayışıyla denize ilk atılan kardeş oldu. Oruç'un güçlü Osmanlı donanmasına mı, yoksa bir ticaret gemisine mi katıldığı belli değil; ancak 1503'te gemisi, o zamanlar günümüz Yunanistan sınırlarındaki Rodos'ta kurulmuş bir Hristiyan askerî düzen olan Hospitalier Şövalyeleri tarafından saldırıya uğradı ve ele geçirildi. Oruç, şövalyelerin gemilerinden birinde kadırga kölesi olarak iki sıkıntılı yıl geçirdi ve en sonunda kaçmayı başardı. Kardeşiyle tekrar bir araya gelerek, Tunus kıyılarındaki Cerbe adasına yerleştiler. Bulundukları yer, hakiki bir korsan sığınağıydı ve o korsanların saflarına, büyük bir şevk ile katıldılar.

52
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Pedram Türkoğlu
Yazar 26 Ekim 2022 13 dk.

Spinosaurus, günümüzden 99 ila 93.5 milyon yıl önce, yani Geç Kretase Dönem'in Senomanyan Evresi ila Üst Turonyen Evresi arasında, günümüzün Kuzey Afrikası'nda yaşamış, spinosaurid bir dinozor cinsidir. İlk olarak 1915 yılında Alman paleontolog Ernst Stromer tarafından tarif edilen cins, 1912 yılında Mısır'daki kalıntılar arasında keşfedilmiştir. Bu fosillerin 2. Dünya Savaşı sırasında yok olması Spinosaurus araştırmalarını sekteye uğratmış olsa da, ilerleyen yıllarda yeni fosillerin keşfiyle cins yeniden gündeme gelmiştir.

Cinsin en iyi bilinen türleri Mısır'da keşfedilen Spinosaurus aegyptiacus ve Fas'ta keşfedilen Spinosaurus maroccanus türleridir. O dönem yaşamış bir diğer spinosaurid cinsi olan Sigilmassasaurus da kimi zaman S. aegyptiacus ile aynı türe dahil edilmektedir; ancak bu takson birleşmesi konusunda henüz bir görüş birliği yoktur. Brezilya'daki Alcântara Formasyonu'nda keşfedilen Oxalaia cinsinin de Spinosaurus ile özdeş olabileceği ihtimali üzerinde durulmaktadır.

85
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close