Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Söz
Ebru Gelekçi
Ebru Gelekçi
56.1K UP
Alıntıyı Ekleyen 3 saat önce
-Bizim istediğimiz, karnımızı tıka basa doyurmak mı yalnız?
Ve üç oğlanın yüzüne bakarak kendi sorusunu kendisi yanıtladı:
-Hayır! Boğazımızı sıkanlara, gözlerimizi kapatanlara göstermeliyiz ki, biz her şeyi görüyoruz, ne aptalız, ne de hayvan; yalnızca yemek değil, yaşamak da istiyoruz, yaşama layık yaratıklar olarak yaşamak! Düşmanlarımıza şunu göstermeliyiz ki, bize dayattıkları bu kürek mahkumu yaşantısı, akıl yoluyla onlarla boy ölçüşmemize, hatta onlardan daha üstün olmamıza engel olamaz!
Kaynak: Ana
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Poyraz Savaş
Poyraz Savaş
118.0K UP
Çeviren 20 saat önce 9 dk.

Sosyal medya akışı çoğunlukla yapay zeka tarafından oluşturulan görsellerle dolu. Bir videoda, bir Sinek kuşu çifti bir gülün içinde yağmurdan korunurken gösteriliyor; bir diğerinde ise bir kutup ayısı yavrusu buzlu okyanustan “kurtarılıyor” ve kurtarıcılarına şakacı ve minnettar bir şekilde davranıyor. Yapay zeka; büyük, siyah, sevimli gözleri olan semender benzeri “amfiblet” yaratıklar da dahil olmak üzere, tamamen yeni hayvanlar bile üretiyor.

Yapay zeka tarafından üretilen içerikler giderek daha kolay, daha hızlı ve daha ucuz hale geliyor. OpenAI'ın Sora, Google'ın Gemini veya Meta'nın video oluşturucusu gibi araçlarla içerik oluşturucular, kelime komutlarıyla vahşi yaşam görselleri ve videoları hazırlayıp bunları sosyal medyada toplu olarak paylaşabiliyor ve bazı gönderiler milyonlarca beğeni topluyor. Bu görseller genellikle şaşırtıcı düzeyde ayrıntı ve gerçekçilik içeriyor, öyle ki yorum yapan birçok kullanıcı görsellerin sahte olduğunu fark etmiyor gibi görünüyor. Gerçekte, çiçeklerin içinde sinek kuşu yuvaları yok, kutup ayılarının doğal ortamlarından "kurtarılmaya" ihtiyacı yok ve "amfiblet" diye bir şey de mevcut değil.

5
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mert Avşar
Mert Avşar
27.2K UP
Çeviren 27 Nisan
IC 418’in bu garip dokusunu ne oluşturuyor? Döner bir çizim aracından çıkan desenlere benzediği için "Spirograf Bulutsusu" olarak adlandırılan gezegenimsi bulutsu IC 418, kökeni tam olarak anlaşılamayan desenler sergiliyor. Bu desenler, yalnızca birkaç saat içinde parlaklığını öngörülemez biçimde değiştiren değişken merkezî yıldızın oluşturduğu kaotik rüzgârlarla ilişkili olabilir. Buna karşılık, eldeki veriler birkaç milyon yıl önce IC 418’in Güneş'e benzeyen sıradan bir yıldız olduğunu gösteriyor. Yalnızca birkaç bin yıl önce ise büyük ihtimalle sıradan bir kırmızı dev yıldızdı. Ancak nükleer yakıtı tükendiğinde dış katmanları dışa doğru genişlemeye başladı ve merkezinde, sonunda beyaz cüceye dönüşecek sıcak bir çekirdek kaldı. Fotoğrafta da görülebilen bu merkezî çekirdekten yayılan ışık, bulutsuyu çevreleyen atomları uyararak parlamalarını sağlıyor. IC 418, yaklaşık 2000 ışık yılı uzaklıkta yer alıyor ve 0,3 ışık yılı genişliğinde bir alan kaplıyor. Hubble Uzay Teleskobu tarafından çekilen bu sahte renkli görüntü, bulutsunun sıra dışı detaylarını ortaya koyuyor.
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Nevzat Keskin
Seslendiren 3 gün önce 33:57
Büyük Patlama, modern kozmolojik teoriler ışığında, maddenin aşırı yoğun ve sıcak bir noktadan genişlemesi sonucu Evren'imizin oluşmasını mümkün kılan...
7
Anonim
Anonim Üye 2 gün önce Henüz cevap yok.
Ben Anadolu Lisesine giden bir 9. sınıf öğrencisiyim ve Evrim Ağacı adı altında bilimin günlük hayatta karşımıza her zaman çıkan ama sadece bizim bunu fark etmediğimiz ile ilgili bir pano projesi hazırlıyorum. Bu projede Evrim Ağacı'nı da arkama almak istiyorum ama bunun yasal bir sorun oluşturup oluşturmayacağı konusunda emin değilim.
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Ebru Tuba Ölçücü
Türü Ekleyen 16 saat önce
Physarum polycephalum, Amoebozoa üst âlemine bağlı Myxogastria sınıfının bir tür sümüksü küf (plasmodial slime mold) türüdür. Gerçek bir küf ya da mantar değildir. Ökaryotik, çok çekirdekli ve amöboid yapıda bir protisttir. En karakteristik yaşam evresi olan plasmodium çevresindeki ortamı tarayarak ilerleyen, yüzey üzerinde ağsı damarlar oluşturan ve sitoplazmik akışla besin maddelerini hücre boyunca dağıtan büyük, koenositik bir yapıdır. F. polycephalum’un çevresel uyaranlara verdiği tepkiler oldukça gelişmiştir. Işıktan kaçınan (fotofobik) bir türdür ve organik maddece zengin, nemli, gölgeli mikrohabitatları tercih eder.
Bu süreçte oluşturduğu damar ağı, kaynaklar arasında en kısa ve enerji açısından en verimli yolları seçmesiyle dikkat çeker. bu yönüyle tür, biyolojik hesaplama ve ağ optimizasyonu çalışmalarına model olmuştur. spor üretmek amacıyla sporokarp adı verilen yapıları oluşturur. Bu yapılar içinde gelişen sporlar rüzgarla veya temasla yayılır.
emin ve organik döküntünün yoğun olduğu parklar, ormanlık alanlar, yosunlu kütükler, çürümekte olan yaprak yığınları ve hatta nemli duvar boşlukları gibi mikrohabitatların yaygın olmasına bağlıdır. Ilıman iklim, özellikle sonbahar ve ilkbahar aylarında plasmodium evresinin sık görülmesini sağlar.
1
İnceleme
Hatice Kutbay
Hatice Kutbay
2,209 UP
İnceleyen 1 gün önce
Yuval Noah Harari – Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens, insanlık tarihini kronolojik bir olaylar dizisi olarak değil; biyolojik evrim, kültürel dönüşüm ve anlam üretimi arasındaki ilişkiler üzerinden okuyan sentez bir çalışmadır. Kitabın temel iddiası, Homo sapiens’in dünyadaki baskın tür hâline gelmesini sağlayan unsurun fiziksel üstünlük değil, ortak kurgular etrafında kitlesel işbirliği kurabilme yeteneği olduğudur. Harari bu çerçevede insanlık tarihini üç kırılma üzerinden ele alır: Bilişsel Devrim, Tarım Devrimi ve Bilimsel Devrim.

Kitabın ilk bölümünde ele alınan Bilişsel Devrim, Harari’ye göre yaklaşık 70 bin yıl önce Sapiens’in sembolik düşünme, soyut kavramlar üretme ve kurmaca anlatılar oluşturma kapasitesini kazanmasıyla gerçekleşmiştir. Bu noktada dinler, mitler, kabile kimlikleri ve hatta modern anlamda ulus-devletler aynı kategoride değerlendirilir: biyolojik olarak var olmayan fakat insanlar onlara inandığı sürece davranışı düzenleyen hayali düzenler. Harari’nin özgün katkısı, bu kurgusal sistemleri “yanılsama” olarak küçümsemek yerine, onları insan işbirliğinin evrimsel altyapısı olarak yorumlamasıdır.

Tarım Devrimi, kitabın en tartışmalı yorumlarını içerir. Geleneksel anlatının aksine Harari, tarımı insanlık için açık bir ilerleme olarak değil, “tarihin en büyük dolandırıcılığı” olarak niteler. Tarım, nüfus artışı ve yerleşik yaşamı mümkün kılmış olsa da bireysel refah, beslenme çeşitliliği ve sağlık açısından avcı-toplayıcı yaşama kıyasla ciddi bedeller doğurmuştur. Bu analiz, ilerleme fikrini sorgulaması açısından önemlidir ve okuyucuyu tarihsel süreçleri teleolojik bir bakıştan uzak değerlendirmeye zorlar.

Kitabın en güçlü bölümlerinden biri Bilimsel Devrim tartışmasıdır. Harari, modern bilimin ortaya çıkışını “bilmediğini kabul etme cesareti” ile ilişkilendirir. Ancak bu epistemolojik dönüşümün kapitalizm ve emperyalizmle simbiyotik bir ilişki içinde geliştiğini vurgulayarak, bilimi nötr bir bilgi üretim alanı olarak değil, iktidar, ekonomi ve keşif ideolojileriyle iç içe geçmiş bir pratik olarak ele alır. Bu yaklaşım, modernliğin ahlaki sorgulamasını kitabın merkezine yerleştirir.

Kitabın son bölümlerinde Harari, insanlığın bugün ulaştığı noktayı etik bir soruyla tartışır: Eğer Tanrılar kadar güçlü hâle geldiysek, ne istediğimizi gerçekten biliyor muyuz? Biyoteknoloji, yapay zekâ ve genetik mühendisliği bağlamında insanın kendi evrimini yönlendirebilecek konuma gelmesi, kitabın başlığındaki “Tanrılar” metaforunu somutlaştırır. Ancak Harari’ye göre bu güç artışı, zorunlu olarak bir mutluluk artışına yol açmamıştır. Bilakis, modern insan tarih boyunca olduğundan daha güçlü ama daha tatminsiz olabilir.

Akademik açıdan Sapiens birincil kaynaklara dayanan özgün bir tarih çalışmasından ziyade, disiplinlerarası bir sentez ve yorum kitabıdır. Yer yer genellemeci olduğu ve bazı tezlerinin tartışmalı olduğu açıktır; ancak kitabın asıl değeri, insanlık tarihini parçalı uzmanlık alanlarından çıkarıp büyük bir düşünsel çerçeve içinde ele alabilmesidir. Harari, okura kesin cevaplar vermekten çok, rahatsız edici ama verimli sorular yöneltir.

Sonuç olarak Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens, insanın biyolojik bir tür olmaktan kültürel bir varlığa dönüşümünü, ilerleme mitini ve modernliğin etik yükünü sorgulayan güçlü bir anlatıdır. Kitap, insanlık tarihini “nereden geldik?” sorusundan çok, “neye dönüştük ve neye dönüşmek üzereyiz?” sorusu etrafında düşünmeye davet eder. Bu yönüyle popüler bir eser olmasına rağmen, akademik düşünceyi tetikleyen nadir çalışmalardan biridir.
9.6/10
(189 Kişi)
Puan Ver
İnsan Türünün Kısa Bir Tarihi
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 16 Nisan 2020 2 dk.

Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS), insanlık olarak inşa ettiğimiz en masraflı ve en büyük mühendislik harikası. En az 150 milyar dolara mâl olan bu uzay istasyonunu her yıl sürdürmenin maliyetinin 3-4 milyar dolar arasında olduğu tahmin ediliyor.

Yerden 400 kilometre civarında bir yükseklikte, Dünya yörüngesinde dönen istasyon, saniyede 8 kilometreye yakın bir hızla, yani saatte 28.800 kilometre civarında bir hızla hareket ediyor! Bu nedenle ISS'i gökyüzünde tespit edecek olursanız, ufkunuzda kaybolana kadar kısa bir süreniz var. Eğer ISS'in, gökyüzünde sadece 0.5 derece civarında bir alan kaplayan Güneş'in önünden geçişini fotoğraflamak isterseniz, bu, kulağa neredeyse imkansız bir iş olacaktır. Birçok fotoğrafını Astrofotoğrafçılık projemizden bulabileceğiniz astrofotoğrafçı Mehmet Ergün ise bu, keyifli bir meydan okumadan ibaret!

37
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
EtkinlikKültürel Etkinlik
Evrim Ağacı Ankara Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 1 hafta önce Ankara₺310,00 - ₺450,006 Aralık
Estetiğin Biyolojik Kökenleri
06 Aralık 2025 13:30 tarihinden 06 Aralık 2025 17:00 tarihine kadar.

Estetiğin Biyolojik Kökenleri, 6 Aralık 2025 tarihinde saat 13.30’da başlayacaktır.

Seminer İçeriği:
Estetik algısı; sadece kültürel değil, aynı zamanda biyolojik temellere sahip karmaşık bir kavramdır. Sanatta biyolojik unsurlardan kaynaklanan duygusal etkiler, izleyici üzerinde derin etkiler bırakarak, sanat eserlerinin gücünü artırabilmektedir. Estetik algının yalnızca sanata içkin bir unsur olarak değil, aynı zamanda evrimleşmiş ve işlevsel bir özellik olarak düşünülebileceği bu etkinliğimizde ortaya koyulacaktır.

Konuşmacı: Dr. Babür Erdem, Evrim Ağacı Ortak Kurucusu
Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Biyolojik Bilimler Bölümü’nde doktorasını tamamlamıştır. Araştırma alanları davranış biyolojisi, hesaplamalı biyoloji ve evrimsel biyolojidir ve bu konularda yayımlanan çeşitli makaleleri vardır. Ayrıca TÜBİTAK destekli projelerde yürütücülük yapmış ve birçok projede yer almıştır. Şu anda ODTÜ Robotik ve Yapay Zekâ Merkezi’nde arılar ve davranışları üzerine araştırmacı olarak çalışmaktadır.

Dersler, 40 kişilik kontenjan ile sınırlıdır. 40 kişiye ulaşılması durumunda kayıtlar kapanacaktır. Kontenjan dolduktan sonra yatırılan ücretler iade edilecektir.

Fiyatlandırma Bilgisi
Dersler, öğrenci ve tam olmak üzere iki fiyatlandırmaya tabi olacaktır. Aktif olarak bir eğitim kurumunda öğrenim gören kişiler “öğrenci” sayılacaktır ve bu fiyat üzerinden ödeme yapacaktır. Diğer kişiler ise “tam” sayılacaktır ve bu fiyat üzerinden ödeme yapacaktır.
Ayrıca bankanıza bağlı olarak İYİZİCO üzerinden eğitimlerimize taksit imkanı bulunmaktadır.

Devamını Göster
9
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ebru Tuba Ölçücü
Gözlemi Yapan 16 saat önce Türkiye, İstanbul
P. polycephalum’un çevresel uyaranlara verdiği tepkiler oldukça gelişmiştir. Işıktan kaçınan (fotofobik) bir türdür ve organik maddece zengin, nemli, gölgeli mikrohabitatları tercih eder. Kemotaksi sayesinde bakterileri, maya hücrelerini ve çürüyen bitkisel materyalleri algılayarak besin kaynaklarına doğru ilerler. Bu süreçte oluşturduğu damar ağı, kaynaklar arasında en kısa ve enerji açısından en verimli yolları seçmesiyle dikkat çeker. bu yönüyle tür, biyolojik hesaplama ve ağ optimizasyonu çalışmalarına model olmuştur.
3
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Erdal Kozan
Erdal Kozan
143.8K UP
Yazar 7 Şubat 2021 12 dk.

Bir grup insanı, hiç bilmedikleri bir kültürün orta yerine götürüp bıraksak nasıl davranırlardı? Bu soru karşısında heyecan duymayacak bir psikolog bulamazsınız. Ancak psikologlar tarafından cevabı merak edilen pek çok sorunun deneysel olarak araştırılması mümkün değildir. Bunun sebebi, son birkaç on yılda kurulmuş olan ve deneylerde yer alacak katılımcıları olası zararlara karşı koruma amacındaki etik kurulların, insan haklarını ihlal etme potansiyeli olan çalışmalara izin vermemesidir.

Ancak bilimde olanın aksine, sanattaki yöntemleri daha özgürdür. Bir grup insanın hiç alışık olmadıkları bir kültürün orta yerinde nasıl davranacaklarını hayal eden kitaplar yazabilir, filmler çekebilir hatta bu durumu tasvir eden tablolar, heykeller yapabilirsiniz. O halde bu sorunun cevabını tartışabilmek için en uygun zemin sanatın özgür suları olacak. Tunç Okan’ın senaristliğini ve yönetmenliğini yaptığı 1975 yapımı Otobüs filmi, yazının başında bahsettiğimiz soruya kendi perspektifinden oldukça çarpıcı bir yanıt veriyor. Bu yazının eksenini de psikolojinin kültür alanındaki çalışmaları ile Otobüs filminin anlatısı arasında ilişki kurma gayreti oluşturuyor.

82
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Sibel Özkan
Sibel Özkan
157.4K UP
Yazar 4 gün önce 8 dk.

Basit şeyler bazen şaşırtıcıdır. Matematik, öyle büyüleyicidir ki son derece basit gibi görünen bazı problemler, onlarca yıl boyunca en azılı matematikçiler tarafından bile çözülemeyebilir. "Collatz Problemi" de basit görünen ancak insanların içinde kaybolup gittiği problemlerden biridir. O kadar kaotik ve öngörülemez nitelikte sayı dizileri üretir ki çözülemez veya karar verilemez bir bilmece olduğu söylenir. Bazı uzmanlar bunu bir siren şarkısı veya bir bataklık olarak görürler ve sadeliğiyle baştan çıkaran bu problem için amatör ve genç matematikçileri, bu problemden uzak durmaları konusunda uyarırlar.

Matematikçi Jeffrey Lagarias'a göre, sayı teorisyeni Shizuo Kakutani, Soğuk Savaş sırasında Yale Üniversitesindeki herkesin yaklaşık bir ay boyunca bu problem üzerinde çalıştığını ancak hiçbir sonuç alınamadığını söylemiştir. Kakutani, benzer durumu Chicago Üniversitesinde de yaşayınca bu sorunun matematik araştırmalarını yavaşlatmak için komplo amaçlı ortaya atıldığı esprisini yapmıştır.[1]

13
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'na katkı sağlamanın bir yolu, Agora Bilim Pazarı'na uğrayarak, burada bilimseverlerle buluşturduğumuz bilim kitapları, ders kitapları, hediyelik eşyalar ve diğer ürünlerden satın almak. Bir göz atın, hoşunuza giden bir şeyler bulacağınıza hiç kuşkumuz yok!

Tüm Reklamları Kapat
Eser
Ece Müker
Ece Müker
575.4K UP
Eseri Ekleyen 4 gün önce Film
9.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Zootopia 2
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
EtkinlikKültürel Etkinlik
Evrim Ağacı Ankara Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 1 hafta önce Ankara₺310,00 - ₺450,006 Aralık
Estetiğin Biyolojik Kökenleri
06 Aralık 2025 13:30 tarihinden 06 Aralık 2025 17:00 tarihine kadar.

Estetiğin Biyolojik Kökenleri, 6 Aralık 2025 tarihinde saat 13.30’da başlayacaktır.

Seminer İçeriği:
Estetik algısı; sadece kültürel değil, aynı zamanda biyolojik temellere sahip karmaşık bir kavramdır. Sanatta biyolojik unsurlardan kaynaklanan duygusal etkiler, izleyici üzerinde derin etkiler bırakarak, sanat eserlerinin gücünü artırabilmektedir. Estetik algının yalnızca sanata içkin bir unsur olarak değil, aynı zamanda evrimleşmiş ve işlevsel bir özellik olarak düşünülebileceği bu etkinliğimizde ortaya koyulacaktır.

Konuşmacı: Dr. Babür Erdem, Evrim Ağacı Ortak Kurucusu
Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Biyolojik Bilimler Bölümü’nde doktorasını tamamlamıştır. Araştırma alanları davranış biyolojisi, hesaplamalı biyoloji ve evrimsel biyolojidir ve bu konularda yayımlanan çeşitli makaleleri vardır. Ayrıca TÜBİTAK destekli projelerde yürütücülük yapmış ve birçok projede yer almıştır. Şu anda ODTÜ Robotik ve Yapay Zekâ Merkezi’nde arılar ve davranışları üzerine araştırmacı olarak çalışmaktadır.

Dersler, 40 kişilik kontenjan ile sınırlıdır. 40 kişiye ulaşılması durumunda kayıtlar kapanacaktır. Kontenjan dolduktan sonra yatırılan ücretler iade edilecektir.

Fiyatlandırma Bilgisi
Dersler, öğrenci ve tam olmak üzere iki fiyatlandırmaya tabi olacaktır. Aktif olarak bir eğitim kurumunda öğrenim gören kişiler “öğrenci” sayılacaktır ve bu fiyat üzerinden ödeme yapacaktır. Diğer kişiler ise “tam” sayılacaktır ve bu fiyat üzerinden ödeme yapacaktır.
Ayrıca bankanıza bağlı olarak İYİZİCO üzerinden eğitimlerimize taksit imkanı bulunmaktadır.

Devamını Göster
9
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gülfem Akdemir
Seslendiren 18 Mart 2024 2:21
Zehirli olan engerek ve çıngıraklı yılan gibi yaygın türler için doğru morfolojiler olabilirler.Fakat mercan yılanları ve kral yılanlar arasında zehirli...
26
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close