Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Sibel Özkan
Sibel Özkan
157.4K UP
Yazar 4 gün önce 8 dk.

Basit şeyler bazen şaşırtıcıdır. Matematik, öyle büyüleyicidir ki son derece basit gibi görünen bazı problemler, onlarca yıl boyunca en azılı matematikçiler tarafından bile çözülemeyebilir. "Collatz Problemi" de basit görünen ancak insanların içinde kaybolup gittiği problemlerden biridir. O kadar kaotik ve öngörülemez nitelikte sayı dizileri üretir ki çözülemez veya karar verilemez bir bilmece olduğu söylenir. Bazı uzmanlar bunu bir siren şarkısı veya bir bataklık olarak görürler ve sadeliğiyle baştan çıkaran bu problem için amatör ve genç matematikçileri, bu problemden uzak durmaları konusunda uyarırlar.

Matematikçi Jeffrey Lagarias'a göre, sayı teorisyeni Shizuo Kakutani, Soğuk Savaş sırasında Yale Üniversitesindeki herkesin yaklaşık bir ay boyunca bu problem üzerinde çalıştığını ancak hiçbir sonuç alınamadığını söylemiştir. Kakutani, benzer durumu Chicago Üniversitesinde de yaşayınca bu sorunun matematik araştırmalarını yavaşlatmak için komplo amaçlı ortaya atıldığı esprisini yapmıştır.[1]

15
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
🔬 Füzyon, yani hafif atom çekirdeklerinin birleşmesiyle enerji açığa çıkması, yıldızların içindeki prosesi dünyaya taşımaya çalışmak demektir. Ancak bu süreç laboratuvarda taklit edilecek kadar basit değil.
🌡️ Hidrojen izotoplarının birleşmesi için gereken sıcaklıklar 100 milyon °C’yi, basınçlar ise Güneş’in merkezine yaklaşan düzeyleri bulur. Bu ortamı güvenli ve sürdürülebilir şekilde yaratmak, bugünün mühendisliğinin sınırlarını test ediyor.
📉 Füzyon deneylerinde kullanılan enerjiden daha fazlasını elde etmek hâlâ deneysel kalıyor.
🌍 Eğer başarılı olursak füzyon enerjisi karbon salınımı yapmaz, yan ürünü radyoaktif atık neredeyse yoktur ve enerji kaynağı neredeyse sınırsızdır. Bir elektriğe bağımlı dünya için gerçek bir “oyun değiştirici” olabilir.
🧠 Ancak bu hedefe ulaşmak için manyetik hapsolma, lazer uyarmalı plazma kontrollü reaksiyonlar ve süper iletken yapıların gelişimi gibi bir dizi teknolojik devrim gerekiyor.
✨ Bu da gösteriyor ki Dünya enerjisinin geleceği, aslında küçük bir Güneş yaratabilme kapasitemize dayanıyor.
Yazar: Yasemin Akın
Editör: Çağrı Mert Bakırcı
ℹ️ Bu içerik, Evrim Ağacı internet sitesinden derlenerek hazırlanmıştır. Derleme sırasında bazı önemli detaylar kaybolmuş olabilir. Konu hakkında eksiksiz bilgi almak ve kaynaklarımızı görmek için içeriği lütfen evrimagaci.org üzerinden okuyunuz.
Ayşegül Şenyiğit Özdil
Uyarlayan 3 Kasım 2015 3 dk.

Biyolojik annenizin, siz doğduktan çok sonra bile, vücudunda size ait hücreler taşıyabildiğini biliyor muydunuz? Araştırmalar, hamilelik esnasında fetüs (cenin) hücrelerinin plasentadan annenin diğer vücut bölgelerine yolculuk edebildiğini gösteriyor. Aslında bu, yeni keşfedilmiş bir olgu değil. 1990’lardan bu yana biliniyor ve adına “Cenin Mikrokimerası” deniyor. Kimera, Yunan mitolojisinde yarı aslan, yarı keçi ve yarı ejderha olan bir canavar.

Bazen bu hücreler doğumdan sonra yok oluyorlar ama kimi durumlarda da doğumdan yıllar sonra bile annenin vücudunda kalabiliyorlar. Üstelik öyle pasif durumda da kalmıyorlar; örneğin, annenin kalbine ulaşan cenin hücreleri atan kalp hücrelerine dönüşüyorlar! Arizona Eyalet Üniversitesi Psikoloji Bölümünden araştırmacı Dr. Amy Boddy mikrokimera hakkında şunları söylüyor: 

29
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Görkem Bucak
Görkem Bucak
50.5K UP
İnceleyen 24 Temmuz
Kurtlar Vadisi'nin İlk kısımlarında işlenen Susurluk kazası hepimizin dikkatini çekmiştir. Polat Alemdar (Ali candan) Abdullah çatlı olarak geçmektedir. Birçok mafya,konsey günümüzdeki birçok mafyanın yansıması olarak gösterilmiştir. Mesela NASİBİM1 gemileri ve SEHEM dizinin yayınlandığı süreçteki ana gündem süreçlerini göstermektedir. Ve yine dizinin yayınlanmasından önce yaşanan rejim değişikliğine (Kenan Evrene) ilişkilendirme yapılmaktadır. Ve yine dizinin sürecini izleyen kitaplar ve örnek olarak Testere necmi nin okuduğu Adolf Hitler kavgam bunlara örnektir
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Melike Dal
Melike Dal
97.4K UP
Ekleyen 7 Temmuz 2021 15 dk.

Borderline Kişilik Bozukluğu, kararsız ve uçlarda ruh halleri, çarpık benlik duygusu, dengesiz ilişkiler, yoğun öfke patlamaları ile karakterize edilen bir kişilik bozukluğudur. Borderline Kişilik Bozukluğu'na sahip bireyler, ani ruh hali değişiklikleri yaşayabilir. Bu durum kendilerini ve hayatı algılayış biçimlerinde soruna yol açabilir.

Ani ruh hali değişimleri ile, kendinizi neşeli hissederken dakikalar ya da saatler içinde öfke patlamaları yaşayabilirsiniz. Bir gün iyi anlaştığınızı düşündüğünüz, sevdiğiniz birisini ertesi gün çok kötü birisi olarak görebilirsiniz. Bu da insan ilişkilerinde problem yaşamanıza, dengesiz ve geçici ilişkiler kurmanıza yol açabilir. En nihayetinde bu durum, sizi ve sosyal ilişkilerinizi büyük ölçüde yıpratabilir.

132
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Nevzat Keskin
Seslendiren 19 saat önce 9:38
Elementlerin birbirleri ile nasıl etkileştiği; elektronlarının nasıl sıralandığına ve atomlarda elektronların yerleştiği en dış bölgede kaç elektron için...
0
Poyraz Savaş
Poyraz Savaş
118.0K UP
Çeviren 1 gün önce 9 dk.

Sosyal medya akışı çoğunlukla yapay zeka tarafından oluşturulan görsellerle dolu. Bir videoda, bir Sinek kuşu çifti bir gülün içinde yağmurdan korunurken gösteriliyor; bir diğerinde ise bir kutup ayısı yavrusu buzlu okyanustan “kurtarılıyor” ve kurtarıcılarına şakacı ve minnettar bir şekilde davranıyor. Yapay zeka; büyük, siyah, sevimli gözleri olan semender benzeri “amfiblet” yaratıklar da dahil olmak üzere, tamamen yeni hayvanlar bile üretiyor.

Yapay zeka tarafından üretilen içerikler giderek daha kolay, daha hızlı ve daha ucuz hale geliyor. OpenAI'ın Sora, Google'ın Gemini veya Meta'nın video oluşturucusu gibi araçlarla içerik oluşturucular, kelime komutlarıyla vahşi yaşam görselleri ve videoları hazırlayıp bunları sosyal medyada toplu olarak paylaşabiliyor ve bazı gönderiler milyonlarca beğeni topluyor. Bu görseller genellikle şaşırtıcı düzeyde ayrıntı ve gerçekçilik içeriyor, öyle ki yorum yapan birçok kullanıcı görsellerin sahte olduğunu fark etmiyor gibi görünüyor. Gerçekte, çiçeklerin içinde sinek kuşu yuvaları yok, kutup ayılarının doğal ortamlarından "kurtarılmaya" ihtiyacı yok ve "amfiblet" diye bir şey de mevcut değil.

7
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Taner Beyter
Taner Beyter
399.9K UP
Yazar 5 gün önce 13 dk.

Her yıl en az 60 milyar hissedebilen canlıyı (yüz tanıyan, rüya gören, sosyalleşen, bir dereceye kadar akıl yürütebilen, acı kaynağından kaçan ve çığlık atan, iletişim kuran, sosyalleşen, favori oyun ve yemeği olan) yemek için öldürüyoruz. Bunların çok büyük bir kısmının fiziksel ve psikolojik acı çektiği açıkça görünüyor. Yalnızca tabağımızda yemek olarak değil; kıyafet, kozmetik, yarışlar ve sirkler, deneyler vb. birçok alandaki hayvan kullanımı modern toplumların temel mekanizmasının çekirdeğinde yer alıyor gibi duruyor. Bu ahlaken tartışmaya değer bir mesele ki bundan ötürü felsefecilerin uygulamalı etik başlığında en çok tartıştığı konu başlıklarından biri hayvan hakları olmaya devam ediyor.

Hayvan hakları meselesi; ahlak felsefesi, hukuk, bilişsel bilimler, psikoloji, dinler tarihi, antropoloji ve daha birçok entelektüel alanla temas eden ve ilk bakışta görüldüğünden çok daha kapsayıcı, belirleyici ve mühim olan bir konuma sahip. Bu nedenle hayvan hakları ve etiğine yönelik kitapları okuyarak bu konuda daha fazla bilgilenmek son derece önemli.

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ozan Karakaş
Ozan Karakaş
29.7K UP
Yazar 17 Şubat 2019 21 dk.

Hayal edelim: Harika bir bahar günü, hafta sonu. Sabah uyandınız, uyanma sonrası rutinlerinizi yerine getirdiniz. Güzel bir kahvaltının ardından çayınızı veya kahvenizi koyup bilgisayarın başına geçtiniz. Facebook ikonuna tıkladınız, anasayfada geziniyorsunuz ve karşınıza dikkatinizi çeken bir görsel çıktı; belli ki ilginizi çeken konulardan biri hakkında bir yazıya yönlendiriyor. Tıkladınız, sayfa açıldı, sayfada biraz aşağı inip başlığın olması gereken yere baktınız ve… en büyük korkularınızdan biri gerçek oldu: Okuyamıyorsunuz. Aşağı yukarı yedi yaşından beri büyük çabalar sarf edip geliştirdiğiniz, ciltler dolusu kitapla bileyip keskinleştirdiğiniz o yeti artık yok.

Etrafınıza bakıyorsunuz: Evet, üzerinde buharlar tüten o sıcak içecek hâlâ masanın üzerinde. Bilgisayar ekranının az ötesindeki çerçevede duran fotoğraftaki arkadaşlarınızın yüzlerini seçebiliyor, onları ayırt edebiliyorsunuz. Hemen yanı başınızdaki kütüphanede yatan, Eric Hobsbawm’ın Kısa 20. Yüzyıl kitabının kapağındaki kişinin Charlie Chaplin, kitabın kapağının da kırmızı olduğuna, dahası Chaplin’in bu pozu Büyük Diktatör filminde verdiğine de kuşkunuz yok; ama ne kitabın veya yazarın ismini ne de başka herhangi bir yazıyı okuyabiliyorsunuz.

209
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Hüseyin Aça
Hüseyin Aça
42.7K UP
Yazar 31 Ocak 2019 13 dk.

Çoktan seçmeli matematik sınavlarında, eğer cevaba ulaşacak analitik yaklaşım geliştiremediysek, seçenekleri deneyerek çözüme ulaşma yoluna gideriz. Aslında hayatta karşılaştığımız birçok problemi deneme yanılma yöntemi ile çözeriz. Dil öğrenme, enstrüman çalma, bisiklete binme, araba kullanma gibi birçok becerinin analitik sihirli bir formülü yoktur. Eylemi ne kadar çok deneyimlersek, o alanda o kadar uzmanlaşırız. 

Sulama kanalları, matematik, bilardo ve evrim konuları birbirleriyle alakasız görünseler de deneme yanılma yönteminin sıra dışı gücü onları ortak bir paydada birleştirir. 

84
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

Ece Müker
Ece Müker
575.4K UP
16 saat önce
Yeni gözlemler, Güneş’e yaklaşırken 3I/ATLAS kuyruklu yıldızının yüzeyinden spiral biçimli gaz ve toz jetlerinin fışkırdığını gösteriyor. Araştırmacılar, bu yapıların “kriyovolkanizma” olarak bilinen buz volkanlarından kaynaklandığını belirtiyor. Henüz hakem değerlendirmesinden geçmemiş çalışmaya göre bu davranış, kuyruklu yıldızın bileşiminin Güneş Sistemi’nin dış bölgelerinde bulunan trans-Neptunyan cisimleriyle benzer olduğunu düşündürüyor.

Ekip, kuyruklu yıldızın 29 Ekim’de Güneş’e en çok yaklaştığı dönemde hızla ısındığını ve özellikle karbondioksitin süblimleşmesiyle iç kısımlardaki oksitleyici sıvıların metalik demir ve nikel taneleriyle reaksiyona girerek patlayıcı jetler oluşturduğunu gözlemledi. Spektroskopik analizler, cismin bileşiminin karbonlu kondritlerle ve bir trans-Neptunyan cismine ait olduğu düşünülen meteoritle benzerlik taşıdığını gösterdi.

3I/ATLAS, hiperbolik yörüngesi nedeniyle Güneş Sistemi’ne bağlı olmayan, dış bir yıldız sisteminden gelen yalnızca üçüncü yıldızlararası cisim. Genişliği 440 metre ile 5,6 kilometre arasında tahmin edilen bu nesnenin yaşı büyük olasılıkla milyarlarca yıl. Araştırmacılar, bu tür cisimlerin hem potansiyel çarpma tehlikesi hem de başka yıldız sistemlerinin kimyasal geçmişine dair bilgi taşımaları nedeniyle kritik olduğunu belirtiyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Yasin Erkmen
Alıntıyı Ekleyen 5 gün önce
Hep yarım kaldım, hiç tam doymadım, tam bağırmadım, tam dokunmadım. Bıçak ruhumda dehşet bir fısıltı gibi ilerledi ve ben tam ortamda yarıldım. Ruhuma bir hayat yakıştıramadım.
Kaynak: Tol - Murat Uyurkulak
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Anonim
Anonim Üye 3 gün önce Henüz cevap yok.
Ben Anadolu Lisesine giden bir 9. sınıf öğrencisiyim ve Evrim Ağacı adı altında bilimin günlük hayatta karşımıza her zaman çıkan ama sadece bizim bunu fark etmediğimiz ile ilgili bir pano projesi hazırlıyorum. Bu projede Evrim Ağacı'nı da arkama almak istiyorum ama bunun yasal bir sorun oluşturup oluşturmayacağı konusunda emin değilim.
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Ebru Tuba Ölçücü
Türü Ekleyen 1 gün önce
Physarum polycephalum, Amoebozoa üst âlemine bağlı Myxogastria sınıfının bir tür sümüksü küf (plasmodial slime mold) türüdür. Gerçek bir küf ya da mantar değildir. Ökaryotik, çok çekirdekli ve amöboid yapıda bir protisttir. En karakteristik yaşam evresi olan plasmodium çevresindeki ortamı tarayarak ilerleyen, yüzey üzerinde ağsı damarlar oluşturan ve sitoplazmik akışla besin maddelerini hücre boyunca dağıtan büyük, koenositik bir yapıdır. F. polycephalum’un çevresel uyaranlara verdiği tepkiler oldukça gelişmiştir. Işıktan kaçınan (fotofobik) bir türdür ve organik maddece zengin, nemli, gölgeli mikrohabitatları tercih eder.
Bu süreçte oluşturduğu damar ağı, kaynaklar arasında en kısa ve enerji açısından en verimli yolları seçmesiyle dikkat çeker. bu yönüyle tür, biyolojik hesaplama ve ağ optimizasyonu çalışmalarına model olmuştur. spor üretmek amacıyla sporokarp adı verilen yapıları oluşturur. Bu yapılar içinde gelişen sporlar rüzgarla veya temasla yayılır.
emin ve organik döküntünün yoğun olduğu parklar, ormanlık alanlar, yosunlu kütükler, çürümekte olan yaprak yığınları ve hatta nemli duvar boşlukları gibi mikrohabitatların yaygın olmasına bağlıdır. Ilıman iklim, özellikle sonbahar ve ilkbahar aylarında plasmodium evresinin sık görülmesini sağlar.
2
İnceleme
Hatice Kutbay
Hatice Kutbay
2,574 UP
İnceleyen 2 gün önce
Yuval Noah Harari – Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens, insanlık tarihini kronolojik bir olaylar dizisi olarak değil; biyolojik evrim, kültürel dönüşüm ve anlam üretimi arasındaki ilişkiler üzerinden okuyan sentez bir çalışmadır. Kitabın temel iddiası, Homo sapiens’in dünyadaki baskın tür hâline gelmesini sağlayan unsurun fiziksel üstünlük değil, ortak kurgular etrafında kitlesel işbirliği kurabilme yeteneği olduğudur. Harari bu çerçevede insanlık tarihini üç kırılma üzerinden ele alır: Bilişsel Devrim, Tarım Devrimi ve Bilimsel Devrim.

Kitabın ilk bölümünde ele alınan Bilişsel Devrim, Harari’ye göre yaklaşık 70 bin yıl önce Sapiens’in sembolik düşünme, soyut kavramlar üretme ve kurmaca anlatılar oluşturma kapasitesini kazanmasıyla gerçekleşmiştir. Bu noktada dinler, mitler, kabile kimlikleri ve hatta modern anlamda ulus-devletler aynı kategoride değerlendirilir: biyolojik olarak var olmayan fakat insanlar onlara inandığı sürece davranışı düzenleyen hayali düzenler. Harari’nin özgün katkısı, bu kurgusal sistemleri “yanılsama” olarak küçümsemek yerine, onları insan işbirliğinin evrimsel altyapısı olarak yorumlamasıdır.

Tarım Devrimi, kitabın en tartışmalı yorumlarını içerir. Geleneksel anlatının aksine Harari, tarımı insanlık için açık bir ilerleme olarak değil, “tarihin en büyük dolandırıcılığı” olarak niteler. Tarım, nüfus artışı ve yerleşik yaşamı mümkün kılmış olsa da bireysel refah, beslenme çeşitliliği ve sağlık açısından avcı-toplayıcı yaşama kıyasla ciddi bedeller doğurmuştur. Bu analiz, ilerleme fikrini sorgulaması açısından önemlidir ve okuyucuyu tarihsel süreçleri teleolojik bir bakıştan uzak değerlendirmeye zorlar.

Kitabın en güçlü bölümlerinden biri Bilimsel Devrim tartışmasıdır. Harari, modern bilimin ortaya çıkışını “bilmediğini kabul etme cesareti” ile ilişkilendirir. Ancak bu epistemolojik dönüşümün kapitalizm ve emperyalizmle simbiyotik bir ilişki içinde geliştiğini vurgulayarak, bilimi nötr bir bilgi üretim alanı olarak değil, iktidar, ekonomi ve keşif ideolojileriyle iç içe geçmiş bir pratik olarak ele alır. Bu yaklaşım, modernliğin ahlaki sorgulamasını kitabın merkezine yerleştirir.

Kitabın son bölümlerinde Harari, insanlığın bugün ulaştığı noktayı etik bir soruyla tartışır: Eğer Tanrılar kadar güçlü hâle geldiysek, ne istediğimizi gerçekten biliyor muyuz? Biyoteknoloji, yapay zekâ ve genetik mühendisliği bağlamında insanın kendi evrimini yönlendirebilecek konuma gelmesi, kitabın başlığındaki “Tanrılar” metaforunu somutlaştırır. Ancak Harari’ye göre bu güç artışı, zorunlu olarak bir mutluluk artışına yol açmamıştır. Bilakis, modern insan tarih boyunca olduğundan daha güçlü ama daha tatminsiz olabilir.

Akademik açıdan Sapiens birincil kaynaklara dayanan özgün bir tarih çalışmasından ziyade, disiplinlerarası bir sentez ve yorum kitabıdır. Yer yer genellemeci olduğu ve bazı tezlerinin tartışmalı olduğu açıktır; ancak kitabın asıl değeri, insanlık tarihini parçalı uzmanlık alanlarından çıkarıp büyük bir düşünsel çerçeve içinde ele alabilmesidir. Harari, okura kesin cevaplar vermekten çok, rahatsız edici ama verimli sorular yöneltir.

Sonuç olarak Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens, insanın biyolojik bir tür olmaktan kültürel bir varlığa dönüşümünü, ilerleme mitini ve modernliğin etik yükünü sorgulayan güçlü bir anlatıdır. Kitap, insanlık tarihini “nereden geldik?” sorusundan çok, “neye dönüştük ve neye dönüşmek üzereyiz?” sorusu etrafında düşünmeye davet eder. Bu yönüyle popüler bir eser olmasına rağmen, akademik düşünceyi tetikleyen nadir çalışmalardan biridir.
9.6/10
(189 Kişi)
Puan Ver
İnsan Türünün Kısa Bir Tarihi
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Hatice Kutbay
Hatice Kutbay
2,574 UP
İnceleyen 3 hafta önce
Bu roman, sadece bir öğretmenin hikayesi değil, okumanın özgürleştirici gücüne duyulan inancın da öyküsüdür. Günümüzde bile, bilgiye erişimin önemini hatırlatan evrensel bir mesaj taşır:
Roman, eğitimin yalnızca okulda değil, hayatın her alanında gerçekleşebileceğini vurgular. Mustafa’nın çabası, Anadolu insanının bilgiye ulaşma mücadelesinin simgesidir.
Baykurt’un sade, akıcı ve yer yer mizahi anlatımı, romanı hem düşündürücü hem de keyifli kılar. Halkın dilinden yazılmış diyaloglar, karakterlerin doğallığını pekiştirir. Gerçek olaylardan esinlenilmesi ise romanın belgesel bir gerçeklik hissi vermesini sağlar. Eşekli Kütüphaneci”, bir dönemin eğitim mücadelesine ışık tutan, kitabın ve bilginin gücünü anlatan bir başyapıttır. Mustafa Güzelgöz karakteri, Türkiye’de halk kütüphanelerinin ve seyyar kütüphane uygulamalarının öncülerinden biri olarak bir cumhuriyet aydını tipini simgeler.

Olumsuz bulduğum yönlerine bakacak olursak;
Baykurt’un mesaj verme isteği zaman zaman romanın akıcılığını gölgeleyebilir; hikâye yer yer bir “ders kitabı” havasına bürünebilir. Ana karakter Mustafa çok güçlü biçimde çizilse de, bazı yan karakterler derinlemesine işlenmemiştir. Bu durum duygusal çeşitliliği azaltır. Romanın genel akışı sürprizsizdir; idealist bir öğretmenin çabası ve sonunda kazandığı saygı beklenen bir sonuçtur. Bazı bölümlerde olaylar yavaş ilerler; özellikle köylülerin tepkilerinin uzun uzadıya anlatıldığı kısımlar okurda durgunluk yaratabilir. Halkın cehaletini anlatırken bazen fazla genelleyici davranmıştır. Bu da karakter çeşitliliğini sınırlayabilir

“Bir eşeğe yüklenen birkaç kitap bile, bir köyün kaderini değiştirebilir.”
9.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Emre Akman, Hüseyin Atala, Begüm Sönmez
Emre Akman, Hüseyin Atala, Begüm Sönmez Seslendiren 1 ay önce 28:55
Maküla Dejenerasyonu Olan Hastalara Biyoteknolojik Çözüm, Yatkınlık Genlerinin Hastalık Yapma Olasılığı, Yaşla Beraber Değişen Kahvaltı Rutini ve Vücudumuza...
7
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ebru Tuba Ölçücü
Gözlemi Yapan 1 gün önce Türkiye, İstanbul
Çalılık, ormanlık alan ve kayalık yamaçlarda görülen Funda, mart ve temmuz ayları arasında çiçek açar.
3
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close