Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Yaşam Ağacı Gözlemi
Soner Mutlu
Gözlemi Yapan 1 gün önce Türkiye, Antalya
Televizyon üzerinde gördük ve eklemek istedik altın renkli çok güzel bir örümcek zıplayan örümcek olarak geçiyor ve tamamen zararsız olduğu söyleniyor
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Sibel Özkan
Sibel Özkan
157.5K UP
Yazar 6 gün önce 8 dk.

Basit şeyler bazen şaşırtıcıdır. Matematik, öyle büyüleyicidir ki son derece basit gibi görünen bazı problemler, onlarca yıl boyunca en azılı matematikçiler tarafından bile çözülemeyebilir. "Collatz Problemi" de basit görünen ancak insanların içinde kaybolup gittiği problemlerden biridir. O kadar kaotik ve öngörülemez nitelikte sayı dizileri üretir ki çözülemez veya karar verilemez bir bilmece olduğu söylenir. Bazı uzmanlar bunu bir siren şarkısı veya bir bataklık olarak görürler ve sadeliğiyle baştan çıkaran bu problem için amatör ve genç matematikçileri, bu problemden uzak durmaları konusunda uyarırlar.

Matematikçi Jeffrey Lagarias'a göre, sayı teorisyeni Shizuo Kakutani, Soğuk Savaş sırasında Yale Üniversitesindeki herkesin yaklaşık bir ay boyunca bu problem üzerinde çalıştığını ancak hiçbir sonuç alınamadığını söylemiştir. Kakutani, benzer durumu Chicago Üniversitesinde de yaşayınca bu sorunun matematik araştırmalarını yavaşlatmak için komplo amaçlı ortaya atıldığı esprisini yapmıştır.[1]

16
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
29 ve 30 Kasım'da iki muhteşem etkinliğimizi gerçekleştirdik. Katkıları için kıymetli hocalarımız Timuçin Alp Aslan ve Babür Erdem 'e çok teşekkür ederiz. Bizleri daima katılım ve teşekkürleri ile motive eden Evrim Ağacı İstanbul Topluluğu ailesine teşekkür ederiz. Başka etkinliklerimizde görüşmek dileğiyle. ❤️😊
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Saygın Güleç
Saygın Güleç
25.8K UP
Çeviren 4 Şubat 2018 11 dk.

Evrimsel süreçler genomu nasıl etkiler? Popülasyon genomiği alanı, evrim ve genomla ilgili çıkarım yapmak için genomun popülasyon içi ve popülasyonlar arası yapısını inceler.

Popülasyonların birbirinden bağımsız olarak evrimleşmesi genetik ıraksamaya neden olur. Genomun çeşitli bölgelerinin birbirlerinden oldukça farklı düzeylerde genetik ıraksama göstermesi beklenir (Nosil ve ark. tarafından incelenmiştir, 2009). Bazı bölgelerde popülasyonlar arasında neredeyse hiç farklılaşma görülmezken, bazı bölgelerde genetik ıraksama son derece belirgindir (Şekil 1). Genomun bölgeleri boyunca gözlemlenen bu popülasyonlar arası ıraksama çeşitliliğine heterojen genomik ıraksama denir (Nosil ve ark. 2009). Popülasyonların farklılaşması ve tür oluşumu sırasında genomik ıraksamanın son derece heterojen olması beklenir, çünkü bu sırada bazı bölgelerde ıraksak doğal seçilim ile bağlantılı genetik farklılıklar birikirken, diğer bölgelerde gen akışının homojenize edici etkileri ve genetik sürüklenme tarafından rastgele farklılıkların ortaya çıkarılması için yeterli zaman olmaması ıraksamanın önüne geçer. Ekolojik sebeplerden veya genetik çatışmadan kaynaklanan seçilim, genetik sürüklenmenin stokastik etkileri, farklılık gösteren mutasyon sıklıkları, seçilim altındaki özelliklerin genetik temeli ve kromozomlardaki genler arasındaki genetik bağlantı dahil birçok unsur, heterojen genomik ıraksamaya katkıda bulunur. Popülasyonlardaki genomik farklılaşma şekilleri, bu çeşitli tarihi evrimsel ve genetik süreçler sonucunda oluşur ve birleşir. Böylece, biyologlara evrimsel ıraksamayı şekillendiren kuvvetleri yeniden oluşturma imkanı sunar.

47
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 8 Mayıs 2014 42 dk.

Bilimle ve evrimle ilgili konularda iki argümanın sesi çok gür çıkar: İlki, bilimde "tesadüf" kavramına mutlak suretle yer olamayacağı iddiasıdır. Yani bazı insanlar, doğada hiçbir şeyin rastgele, tesadüfen, şans eseri olamayacağına inanır. Bu sanrı öylesine güçlüdür ki, bilimsel bir meselede bir olayın "şans eseri" o şekilde yaşandığı söylendiğinde, sanki bilimin sınırlarından çıkılmış da, imkansız bir olaydan bahsediliyormuş gibi tepkiler gösterirler. Bu, Evren'de her şeyin önceden belirlenmiş kurallara ve katı bir mutlakiyete dayalı olduğu görüşünün hatalı bir uzantısıdır. Buna az sonra döneceğiz.

Argümanlardan ikincisi ise, evrimin "tesadüflerle dolu" olduğu ve daha önemlisi, evrimsel biyolojinin her şeyi "tesadüfler" ile açıkladığıdır. Yani bu kişilere göre evrim, Evren'in başlangıcından tutun da, insanların kararlarına kadar her şeyin tesadüf eseri var olduğunu ileri sürmektedir. Halbuki sırf evrime özgü bir "tesadüf" tanımı yapmak ve diğer doğa yasalarından ayırmak büyük bir hatadır. Evrim, diğer doğa yasaları ne kadar tesadüfiyse o kadar tesadüfidir. Buna da az sonra döneceğiz.

174
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Poyraz Savaş
Poyraz Savaş
118.0K UP
Çeviren 3 gün önce 9 dk.

Sosyal medya akışı çoğunlukla yapay zeka tarafından oluşturulan görsellerle dolu. Bir videoda, bir Sinek kuşu çifti bir gülün içinde yağmurdan korunurken gösteriliyor; bir diğerinde ise bir kutup ayısı yavrusu buzlu okyanustan “kurtarılıyor” ve kurtarıcılarına şakacı ve minnettar bir şekilde davranıyor. Yapay zeka; büyük, siyah, sevimli gözleri olan semender benzeri “amfiblet” yaratıklar da dahil olmak üzere, tamamen yeni hayvanlar bile üretiyor.

Yapay zeka tarafından üretilen içerikler giderek daha kolay, daha hızlı ve daha ucuz hale geliyor. OpenAI'ın Sora, Google'ın Gemini veya Meta'nın video oluşturucusu gibi araçlarla içerik oluşturucular, kelime komutlarıyla vahşi yaşam görselleri ve videoları hazırlayıp bunları sosyal medyada toplu olarak paylaşabiliyor ve bazı gönderiler milyonlarca beğeni topluyor. Bu görseller genellikle şaşırtıcı düzeyde ayrıntı ve gerçekçilik içeriyor, öyle ki yorum yapan birçok kullanıcı görsellerin sahte olduğunu fark etmiyor gibi görünüyor. Gerçekte, çiçeklerin içinde sinek kuşu yuvaları yok, kutup ayılarının doğal ortamlarından "kurtarılmaya" ihtiyacı yok ve "amfiblet" diye bir şey de mevcut değil.

12
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Esat Kudret
Esat Kudret
717.0K UP
Akıl yürütmeyi öğrenmeye çalışan bir öğretmenim. 6 gün önce Sen de Cevap Ver

Aksine!

İlki (Pesimizm) kaçınılmaz olarak ön görülen mutsuzluğa ve umutsuzluğa teslimiyeti ön görür ve bunu varoluşun “cilvesine” bağlar iken, diğeri (stoizm) ise aksine pozisyon almayı, harekete geçmeyi ve sorunlara pratik çözümler üretmeyi öğütler.

Her ikisinde de kader anlayışı belirgindir ve “kaçınılmaz” olarak ifade edilir.

Tüm Reklamları Kapat

Pesimizm’de kaçınılmaz olanın yelpazesi hem geniştir hem özneldir hem de geçmiş olumsuzlukların geleceğe de olumsuz olarak yön verdiği inancı üzerinden insanı ve iradesini tamamen devre dışı bırakır ve salt pasif kabullenmeyi öğütler.

Oysa Stoizm’de kader temelli kaçınılmaz olanın yelpazesi hem daha dardır hem nesneldir. Yani ölüm vb. gibi kaçınılmazlıkları biyolojik-maddi temel üzerinden izah eder, fakat aynı zamanda bu vb. olguların dışında kalan yaşamsal her alandaki geleceğin inşasında hareketin, insan iradesinin ve pratiğin önemine ve gerekliliğine vurgu yapar.

Ya da daha net ve soruya uygun bir ifade ile: Pesimizmde hedef ve beklentinin kriterleri geçmiş yaşamın olumsuzlukları ve bunların geleceğe muhakkak yansıyacağı şeklindeki teslimiyetçi bir kader anlayışına dayanır.

Stoizmde ise hedef ve beklentilerin kriterleri kısmen ve maddi temelde kaçınılmaz olanla sınırlı olarak bir kabullenmeye, geriye kalan alanlarda ise ayağa kalkmaya, harekete geçmeye ve çözüm üretmeye dayanır.

Benim anladığım bu. Sevgiyle…

4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Yasin Erkmen
İnceleyen7 1 gün önce
Meraklı ve ilgili bir okuyucunun bir konuyu keşfetmeye başlamasının en temel ve erişilebilir yolu, o alana dair iyi yazılmış giriş kitaplarını okumaktır. İş Bankası Kültür Yayınları’nın Kılavuz serisinde yer alan Arkeoloji – Paul Bahn da bu tür temel kaynaklardan biridir. Bu değerlendirmede, kitabın arkeolojiye giriş kitabı olma iddiasını ne ölçüde karşıladığını ve okuyucuya hangi açılardan katkı sunduğunu incelemeye çalışacağım.

Paul G. Bahn, arkeoloji alanında popüler bilim yazarlığı denildiğinde akla gelen ilk isimlerden biridir. Birçok esere editör ve yazar olarak katkıda bulunmuştur. Akademik konuları topluma açık ve anlaşılır bir biçimde aktarabilmesiyle tanınır. Arkeoloji kitabı da bu doğrultuda, ilk kez 1996 yılında Oxford University Press tarafından Archaeology: A Very Short Introduction başlığıyla yayımlanmış ve kısa sürede alanın en bilinen giriş kaynaklarından biri hâline gelmiştir. Türkçe baskısı ise, İş Bankası Kültür Yayınları’nın Kılavuz serisi kapsamında yayımlanmıştır.

Giriş ve önsöz bölümlerinden de anlaşılacağı üzere yazarın temel iddiası herkes için hem anlaşılır hem de başlangıç noktası sunan popüler bir giriş kaynağı yazmaktır. Bu bakımdan hedef kitlesi geniştir. Lisans öğrencileri, arkeoloji okumayı düşünen ancak henüz karar aşamasında olan öğrenci adayları, arkeolojiye ilgili duyan meraklı okurlar kısacası arkeoloji dünyası keşfetmeyi düşünen herke bu kitabın potansiyel okuyucusudur.

Kitap toplamda 10 bölümden oluşmaktadır. Arkeolojinin tanımı, tarihsel gelişimi, araştırma yöntem ve teknikleri, alandaki teorik tartışmalar kitap boyunca sistematik bir biçimde ele alınır. Karikatürler ve fotoğraflarla içerik desteklenmiştir.

Paul G. Bahn’ın Arkeoloji kitabı, yazarın iddiasına uygun olarak, birçok yönüyle güçlü bir giriş kitabı niteliğini taşır. Eserin dili açık ve anlaşılırdır; akademik jargonun ağırlığından uzak bir anlatım sunar. Arkeoloji, hem zamansal hem de mekânsal açıdan çok yönlü ve geniş kapsamlı bir bilim dalıdır. Bu nedenle, kısa bir giriş kitabında alanın bu özsel derinliğini okuyucuya aktarmak ciddi bir emek ve beceri gerektirir. Genel olarak, Bahn bu zorluğun üstesinden başarılı bir şekilde gelmiştir. Elbette eserde bazı eksiklikler ve sınırlılıklar da bulunmaktadır.

Eser yapısı ve dili itibariyle merak uyandırıcı bir anlatıya sahiptir. Gündelik yaşamdan örnekler, resimler ve karikatürler bu anlatıyı zenginleştirmekle birlikte okuyucu diri tutarak metnin takibini kolaylaştırır. Bu bağlamda bilgiler yığınından oluşan bir eser değil aynı zamanda keşfetmeye ve sorgulamaya çağıran bir metin niteliği de taşır.
Kitap
7.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Arzu Redjep
Arzu Redjep
282.0K UP
Uyarlayan 1 Şubat 2022 24 dk.

Kozmik Enflasyon Teorisi (veya Şişme Teorisi), Büyük Patlama Teorisi'nin eksiklerini gidermek üzere ileri sürülmüş, Büyük Patlama'nın uzay-zamanın muazzam genişlediği bir dönem olduğunu öngören ancak Evren'in Büyük Patlama ânında başlamamış olabileceğini vurgulayan bir kozmoloji teorisidir.

Enflasyon Teorisi'nde sözü edilen enflasyon döneminin Büyük Patlama'dan önce mi yoksa sonra mı geldiği net değildir; çünkü enflasyon evresinin yaşandığı ve Büyük Patlama'nın 10-36 saniye gibi kısacık bir zaman dilimi civarında "zaman" kavramı fiziksel anlamını büyük oranda yitirmekte ve matematiksel bir ifadeye dönüşmektedir.[2] Ancak geleneksel olarak Büyük Patlama'yı "sıfır ânı" olarak alan modellerde enflasyon dönemi Büyük Patlama'dan 10-36 saniye kadar sonra başlamış ve 10-33 ilâ 10-32 saniye sonrasında sona ermiştir. Bu noktada da Evren genişlemeye devam etmiştir; ancak enflasyon dönemindekine göre çok daha yavaş genişlemiştir. Karanlık enerji dolayısıyla yaşandığı düşünülen bu muazzam genişlemenin etkileri, Büyük Patlama'dan 7.7 milyar yıl kadar sonra (günümüzden 5.4 milyar yıl kadar önce) sona ermiştir.

114
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Cansu Erdem
Cansu Erdem
172.8K UP
Aktaran 5 Ekim 2022 6 dk.

İnsan beyni, kompleks ve dinamik bir sistemdir. Gelişiminin incelenmesi ve merkezi sinir sistemi odaklı hastalıkların mekanizmalarının aydınlatılması konusunda yapılan çalışmalar sonucu her geçen gün yeni veriler elde edilmekte. Vincenzo De Paola ve ekibi, Imperial College London'da, insan nöronlarını fare beynine aktararak elde ettikleri hibrit bir beynin gelişim sürecini yakından incelediler ve bu bağlamda insan beyninin gelişim mekanizmalarının aydınlatılmasına katkıda bulundular.[1]

De Paola ve ekibinin geliştirdiği sistem, özelleşmiş bir "nöral kimera" tipi olarak sınıflandırılmaktadır. Kimeralar, temelde insan ve hayvan dokularının birleştirilmesiyle üretilmektedir. De Paola ve ekibinin araştırmada yararlandıkları nöral kimera sistemi ise insan kök hücrelerinden elde edilen nöronların fare beynine aktarılması ve gelişimlerinin izlenmesi esasına dayanıyor.[1]

31
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Furkan Arduç
Alıntıyı Ekleyen 28 Şubat 2024
Bilim, olmasını istediğiniz şey değildir. Bilim, gerçeğin en objektif ifadesidir.
Kaynak: Bu sözler "Biyoloji Müfredatına Yaratılış İnancını Sokma Çabası Gülünçtür!" adlı Evrim Ağacı yazısından alınmıştır. (Evrim Ağacı)
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
39
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Mitek Papilio
Mitek Papilio
148.9K UP
Eseri Ekleyen 14 Nisan Kitap
Puan Ver
Kayıp Dünyaya Yolculuk
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Turan Tufan
Turan Tufan
65.1K UP
Yazar 18 Ekim 2014 7 dk.

2005 yılında May-Britt Moser ve Edvard Moser, beynimizin nerede olduğumuzu ve nereye gittiğimizi hesaplamasında büyük öneme sahip bir çeşit nöron olan ızgara (grid) hücrelerini keşfettiler. O zamandan itibaren mekansal farkındalığın, hafızanın ve karar mekanizmasının işlevsel hale gelmesinde rol oynayan ızgara hücrelerinin ‘yer’, ‘sınır’ ve ‘head direction’ gibi diğer tip nöronlar ile ne şekilde iletişim halinde olduğunu bulmak adına çalışmalarına devam ettiler. Izgara hücreleri navigasyon sistemini içeren entorhinal korteks, Alzheimer hastalığının erken evrelerinde çok yoğun olarak hasara uğramaktadır ve bu nedenden dolayı kavramsal yeneteğin ve hafızanın nasıl ve neden kaybolduğunu daha iyi anlayabilmek için Entorhinal korteks Alzheimer ve diğer nörolojik rahatsızlıkların tedavisinde önemli bir potansiyel haline gelmiştir. 

Hayatınızda gözle görebileceğiniz en ileri sistem kendi beyninizin içine kurulmuştur. Kodlanan bir sistemin varlığı ve tüm hayatınız boyunca karşılaştığınız olayları hafızaya alan ve onları haritalayan bir sistem. 

72
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Nevzat Keskin
Seslendiren 2 gün önce 9:38
Elementlerin birbirleri ile nasıl etkileştiği; elektronlarının nasıl sıralandığına ve atomlarda elektronların yerleştiği en dış bölgede kaç elektron için...
3
Yaşam Ağacı Türü
Ebru Tuba Ölçücü
Türü Ekleyen 2 gün önce
Physarum polycephalum, Amoebozoa üst âlemine bağlı Myxogastria sınıfının bir tür sümüksü küf (plasmodial slime mold) türüdür. Gerçek bir küf ya da mantar değildir. Ökaryotik, çok çekirdekli ve amöboid yapıda bir protisttir. En karakteristik yaşam evresi olan plasmodium çevresindeki ortamı tarayarak ilerleyen, yüzey üzerinde ağsı damarlar oluşturan ve sitoplazmik akışla besin maddelerini hücre boyunca dağıtan büyük, koenositik bir yapıdır. F. polycephalum’un çevresel uyaranlara verdiği tepkiler oldukça gelişmiştir. Işıktan kaçınan (fotofobik) bir türdür ve organik maddece zengin, nemli, gölgeli mikrohabitatları tercih eder.
Bu süreçte oluşturduğu damar ağı, kaynaklar arasında en kısa ve enerji açısından en verimli yolları seçmesiyle dikkat çeker. bu yönüyle tür, biyolojik hesaplama ve ağ optimizasyonu çalışmalarına model olmuştur. spor üretmek amacıyla sporokarp adı verilen yapıları oluşturur. Bu yapılar içinde gelişen sporlar rüzgarla veya temasla yayılır.
emin ve organik döküntünün yoğun olduğu parklar, ormanlık alanlar, yosunlu kütükler, çürümekte olan yaprak yığınları ve hatta nemli duvar boşlukları gibi mikrohabitatların yaygın olmasına bağlıdır. Ilıman iklim, özellikle sonbahar ve ilkbahar aylarında plasmodium evresinin sık görülmesini sağlar.
3
Ahmet Berke Candan
Seslendiren 26 Kasım 2020 5:15
Ne yazık ki birçok ortamdaki dış gürültü, kulaklıklardan gelen sesi baskılar, bozar veya engeller. Daha önce bir uçakta veya kalabalık bir sokakta müzik...
25
EtkinlikKültürel Etkinlik
Evrim Ağacı Ankara Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 1 hafta önce Ankara₺310,00 - ₺450,006 Aralık
Estetiğin Biyolojik Kökenleri
06 Aralık 2025 13:30 tarihinden 06 Aralık 2025 17:00 tarihine kadar.

Estetiğin Biyolojik Kökenleri, 6 Aralık 2025 tarihinde saat 13.30’da başlayacaktır.

Seminer İçeriği:
Estetik algısı; sadece kültürel değil, aynı zamanda biyolojik temellere sahip karmaşık bir kavramdır. Sanatta biyolojik unsurlardan kaynaklanan duygusal etkiler, izleyici üzerinde derin etkiler bırakarak, sanat eserlerinin gücünü artırabilmektedir. Estetik algının yalnızca sanata içkin bir unsur olarak değil, aynı zamanda evrimleşmiş ve işlevsel bir özellik olarak düşünülebileceği bu etkinliğimizde ortaya koyulacaktır.

Konuşmacı: Dr. Babür Erdem, Evrim Ağacı Ortak Kurucusu
Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Biyolojik Bilimler Bölümü’nde doktorasını tamamlamıştır. Araştırma alanları davranış biyolojisi, hesaplamalı biyoloji ve evrimsel biyolojidir ve bu konularda yayımlanan çeşitli makaleleri vardır. Ayrıca TÜBİTAK destekli projelerde yürütücülük yapmış ve birçok projede yer almıştır. Şu anda ODTÜ Robotik ve Yapay Zekâ Merkezi’nde arılar ve davranışları üzerine araştırmacı olarak çalışmaktadır.

Dersler, 40 kişilik kontenjan ile sınırlıdır. 40 kişiye ulaşılması durumunda kayıtlar kapanacaktır. Kontenjan dolduktan sonra yatırılan ücretler iade edilecektir.

Fiyatlandırma Bilgisi
Dersler, öğrenci ve tam olmak üzere iki fiyatlandırmaya tabi olacaktır. Aktif olarak bir eğitim kurumunda öğrenim gören kişiler “öğrenci” sayılacaktır ve bu fiyat üzerinden ödeme yapacaktır. Diğer kişiler ise “tam” sayılacaktır ve bu fiyat üzerinden ödeme yapacaktır.
Ayrıca bankanıza bağlı olarak İYİZİCO üzerinden eğitimlerimize taksit imkanı bulunmaktadır.

Devamını Göster
12
0 Yorum
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close