Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Baran Cudi Eker
1 gün önce
Temel insani ihtiyaçlarını gidermiş birinin mutllu olabilmesi büyük oranda zihinseldir
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nda yayınladığımız bilim haberlerini anlık olarak Bundle üzerinden de okuyabileceğinizi biliyor muydunuz?

Eser
Ece Müker
Ece Müker
508K UP
Eseri Ekleyen 5 gün önce Film
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Efsan Avcu
Efsan Avcu
3,290 UP
Çeviren 14 Ağustos 2017 6 dk.

Neden bazı organizmalar (somon balığı, bambu bitkisi, birçok böcek türü ve tüm tahıl bitkileri) çoğalır çoğalmaz ölürken, diğerleri defalarca çoğalabilmektedir?

Birçok bitki ve hayvan türleri ilk üreme işleminden sonra ölümle sonuçlanan yaşam öykülerine sahiptirler. Bu duruma “semelparite” adı verilirken diğerine “iteroparite” (iteroparity) (art arda çoğalabilen yaşam türü) adı verilir. Bitki türleri için bazen monokarpi (monocarpy) ve polikarpi (polycarpy) terimleri semelparite ve iteroparite yerine kullanılmaktadır. Ancak, monokarpi bitkinin tümünü kapsamadan sadece ilk üreme işlemi gerçekleşen filizin ölümü için de kullanılabilmektedir.

58
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatıma Hilal Türköz
Çeviren 1 Eylül 2020 5 dk.

Thomas Jefferson Üniversitesi’nde kanserin tekrarlanmasını önleyen bir aşı geliştiren bilim insanları; geliştirdikleri bu aşıyı daha da etkili hale getirecek bir bileşen eklediklerini belirttiler. Bu değişim; aşının, tümör bileşenlerine karşı bağışıklık oluşturmadan önce; bağışıklık sistemi tarafından yok edilmesini daha az eğilimli hale getiriyor. Çalışma, Journal of ImmunoTherapy of Cancer dergisinde yayınlandı.[1]

NCl tarafından belirlenmiş Sidney Kimmel Kanser Merkezi’nde farmakoloji ve deneysel tedavi bölümünde doktoralı yardımcı Doçent Adam Snook’a göre, bu klinik öncesi çalışmalar Faz 2 denemesinin önümüzdeki sonbahar hastalar üzerinde tam olarak denenmeye başlamasına olanak tanıyacak. Adam Snook şöyle anlatıyor:

14
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
H H
H H
Üye 7 saat önce Henüz cevap yok.
Merhaba. Şu anda bir firmada makine/ elektrik mühendisliği konularıyla ilgili çevirmenlik yapıyorum. Sayısal geçmişi olmayan biri için bu konularla ilgili öğrenebileceğim giriş seviyesinde kitaplar önerebilir misiniz?
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Tayfun Türkmen
Etkinliği Ekleyen 8 saat önce ÇevrimiçiÜcretsiz4 Haziran
MİNTEK Konferansları: Sağlıkta Yapay Zeka ve Giyilebilir Teknolojiler
04 Haziran 2025 21:00 tarihinden 04 Haziran 2025 22:00 tarihine kadar.

Yapay zeka destekli sistemler ve giyilebilir teknolojiler, sağlık hizmetlerini kökten dönüştürüyor. Bu dönüşümün arka planını, bilimsel verilerle öğrenmeye hazır mısınız?

🎙️ Konuşmacı: Doç. Dr. Leyla Türker Şener
📍 İstanbul Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi & TETFİT CEO’su
🎙️ Moderatör: Prof. Dr. Ali Ayyıldız

📅 Tarih: 4 Haziran 2025, Çarşamba
🕘 Saat: 21:00 (TSİ)
🌐 Canlı Yayın Adresi: www.mintekder.com/tv
💡 Katılım: Ücretsiz

Bu konferans, sadece teknolojik bir güncelleme değil; sağlıkta çığır açan bir perspektif.
Kaçırmayın!

Devamını Göster
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Zəhra Əzizova
Öğrenmeye meraklı biri 6 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Ali Beydili tarafından sorulmuştur.

Dış dünyadan gelen bilgiler — yani gördüğümüz şeyler, duyduğumuz sesler, hissettiğimiz dokunuşlar — aslında beynin anlayacağı formda gelmiyor. Beyin bunları işleyebilmek için önce kendi diline çeviriyor. Bu dil, elektriksel ve kimyasal sinyallerin dili.

Yani beynin “veri tipi” dediğimiz şey aslında nöronların nasıl ateşlendiğiyle ilgili. Her nöron, başka bir nörona ya elektriksel bir sinyal gönderiyor ya da sinaps dediğimiz bağlantı noktalarında nörotransmitter dediğimiz kimyasallar salgılıyor. Bu şekilde bilgi bir hücreden diğerine aktarılıyor.

Bilgiler bu sistem içinde üç ana yolla kodlanıyor:

Tüm Reklamları Kapat

1. Frekans kodlaması (rate coding): Bir nöron saniyede ne kadar sık ateşleniyorsa, o bilgi o kadar güçlü ya da yoğun olarak algılanır. Örneğin sıcak bir yüzeye dokunduğunda, ilgili nöronlar daha sık atış yapar.

2. Zamanlama kodlaması (temporal coding): Bilgi sadece ne kadar sık ateşlendiğiyle değil, ne zaman ateşlendiğiyle de taşınır. İki nöronun eş zamanlı ateşlenmesi, beynin bunu bir “ilişki” olarak algılamasına neden olabilir. Yani zamanlama çok önemli.

3. Popülasyon kodlaması (population coding): Bazen tek bir nöron değil, bir grup nöron birlikte çalışarak bir anlam taşır. Örneğin bir yüzü tanıdığında, onlarca belki yüzlerce nöron aynı anda belirli bir düzende aktif olur. Bu düzen “bu kişiyi tanıyorum” anlamına gelir.

Kısacası beyin, klasik dijital sistemlerdeki gibi sabit veri tipleriyle çalışmaz. JPEG, MP3 ya da metin dosyası gibi formatlar beynin dünyasında yok. Onun veri biçimi, nöronların ateşlenme desenlerinden oluşan bir sinyaller dizisidir — yani bir tür nöral kod.

Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 18 Nisan 2019 14 dk.

Hayvanların ölüme nasıl tepki verdikleri uzun bir süredir insanların ilgisini çekmektedir.[9] Ancak bu konudaki sistematik çalışmalar oldukça yenidir; öyle ki, bu alandaki bilimsel sahaların tanımlanması bile sadece birkaç sene öncesine dayanmaktadır.[10] Buna rağmen, özellikle de yas tutma, matem tutma, keder sergileme gibi davranışlar, hayvan davranış bilimcilerin (etologların) giderek yükselen ilgi alanları arasında bulunmaktadır.[11]

Bu yazımızda, hayvanların ölüm sonrasında sergiledikleri bazı tepkilerden yola çıkarak, bilimsel araştırmaların bu konuda neler söylediğine bakış atacağız. Bunu yapmadan önce, bazı kavramları netleştirmekte fayda görüyoruz:

263
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Orçun Deniz Can
İnceleyen10 5 gün önce
Bu bir diziden çok daha fazlası, başlamadan onu belirteyim.

Hikaye ana karakterlerimiz Bryon Cranston'ın canlandırdığı lise kimya öğretmeni olan Walter White ve Aaron Paul'un canlandırdığı Walter'ın başarısız öğrencilerinden biri olan Jessie Pinkman adındaki 2 kişidir. Walter bir gün narkotik şubede bir polis olan bacanağı Hank'e katılmak ister ve Hank onu kırmaz. Katıldığı bu operasyonda polisin baskın attığı eve yakın bir mesafede olan başka bir evden darmadağın bir biçimde 2. kattan yere atlayan öğrencisi Jessie'yi görmesiyle şaşırır ama zaten onun bu işlere bulaştığını görmesiyle gelecekte yapacakları işlerin başlamasının ilk adımı da atılmış olur.

İlerleyen zamanda çevresi ve arkadaşlarından cinsel hayat anlamında, ekonomik zorluklar anlamında ve daha sıralayabiliceğim bir çok şey de daha geride kaldığını fark eder ama hala bu pekte sevmediği hayatına devam eder, ta ki 50. yaş doğum gününde 3. evre akciğer kanseri olduğunu öğrenene kadar. Oturup onsuz kalacak olan ailesinin rahat yaşaması için, oğlunun üniversite masrafları için ne kadar para kazanması gerektiğini hesaplar ve kimya bilgisini kullanabiliceği ve kısa zamandada iyi para kazanabiliceği bir iş olan aynı zamanda bölgesinde de yaygın olduğunu bacanağı Hank'in anlattıklarından bildiği, bir uy*şturucu madde olan met*mfetamin ticaretine başlama kararı alır ve Jessie'de olaylara burada katılır. Walter'ın planına göre o kimya bilgisini kullanıp pişirecek, sokaklara ve m*th'in ticaretine az biraz hakim olan Jessie ise satacaktır.

Şahsen ben dizide önemli bir rol sahibi olan Avukat Saul Goodman'ının hayatıni işleyen bir dizi olan ve gine Vince Gilligan'ın elinden çıkmış Better Call Saul dizisini daha çok severim ama elbette Breaking Bad çok daha üst düzey bir iş ve muhtemelen en iyisi, benim için yeri ayrıdır. Bu dizinin bence en iyi yaptığı şey karakter gelişimi ve değişimlerini kendi içinde çelişmeden çok uygun ve iyi bir ölçüde yapabilmesi, örnek olarak hiç bir anda "bunu niye yaptı?, Bu nasıl bir tepki?, ne alaka?" gibi bir cümle kurmadım. Onun haricinde çok kaliteli yazılmış birbirinden ikonik bir çok villain içeriyor ama ileri kısımlar için spoiler'a kaçabilir o yüzden belirtmeyeceğim. Ayrıca eklemesem olmaz, dizinin müzikleri özellikle intro müziği bir efsanedir, muhtemelen sosyal medyadan vs. duymuşsunuzdur.

Neyse anlatacaklarım bu kadardı benim için en anlamlı dizi olamasada muhtemelen izlediğim en iyisi buydu, muhtemelen izlerseniz sizinde öyle olacak.

Okuduğunuz için Teşekkürler.
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
8
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 18 Ocak 2019
Yalnızca aptallar ve ölüler fikirlerini değiştirmezler. Aptallar değiştirmez, ölüler ise değiştiremez.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
36
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Prof. Dr. Hakan Yaman
Yazar 10 Ocak 2022 6 dk.

2021 yılının son çeyreğinde COVID-19’un yeni varyantı Omikron'un Güney Afrika’da ortaya çıkması bilim camiasında hem heyecan hem de endişe yarattı. Bazı kaynaklara göre, bu yazının yazıldığı gün itibariyle, yeni enfeksiyonların %80'i bu varyantı taşıyor.

Klinik seyrinin ortalamada %20 civarında daha hafif seyretmesi rahatlatıcı görünüyor; ancak Delta da dâhil, kendisinden önce gelen tüm varyantlardan ve orijinal virüsten çok daha buluşıcı olması, son derece endişe verici bir konu - zira daha hafif semptomları olan çok daha fazla sayıda hasta da, sağlık sistemlerini, hastalığı daha ağır geçiren ama daha az sayıda olan hastalar kadar zorlayabilir. Bu nedenle Omikron varyantının kontrol altında tutulması, sadece COVID-19 hastalarının değil, diğer sebeplerle hastanelere gitmek zorunda kalan kişilerin hayatları için büyük öneme sahiptir.

25
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Çeviren 23 Ocak 2014 2 dk.

Ceres'in her zaman buzlu ve kayalı bir yüzeye sahip olduğu düşünülmekteydi ve sonunda yapılan yeni bir keşif bunu doğruladı. Herschel Uzay Teleskobu'nu kullanan bilim insanları, Ceres isimli cüce gezegenin yüzeyinde buz, atmosferinde ise su buharı tespit etti. Avrupa Uzay Ajansı'ndan Michael Küppers tarafından yürütülen araştırmanın sonuçları, Nature dergisinde yayımlandı.

Ceres, Mars ve Jüpiter'in yörüngeleri arasındaki asteroit kuşağı içerisinde bulunan en yuvarlak ve en büyük cisimdir. İlk olarak 1801 yılında keşfedilen Ceres, bir "gezegen" olarak sınıflandırılmıştı. Ancak sonradan, ona adını da verecek olan Sir William Herschel tarafından yeniden sınıflandırıldı. 2006 yılında düzenlenen Uluslararası Astronomi Birliği toplantısında yapılan yeni gökcismi tanımlamaları çerçevesinde bir kez daha sınıflandırılan Ceres, bu defa bir "cüce gezegen" olarak tanımlandı. Aynı toplantıda Plüton'un da bir cüce gezegen olduğu kararı çıkmıştı. Ceres, Ay'ın sadece yüzde 1'i kadar kütleye sahiptir ve yüzey alanının Arjantin'den büyük olmadığı bilinmektedir.

19
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 5 Kasım 2020 19 dk.

Depremler, yeryüzündeki en güçlü, potansiyel olarak en ölümcül doğa olaylarından birisidir. Ayaklarımızın altındaki yer sarsılır, içinde yaşadığımız binalar (veya atalarımız için konuşuyorsak, mağaralar) sallanır ve çöker, depremlerle tetiklenen tsunami ve heyelan gibi olaylar dolayısıyla ek yıkımlar yaşanır. Bu ürkütücü ve olası bir felakete en iyi şekilde hazırlık yapmak haricinde üzerinde hiçbir kontrolümüz olmayan doğa olayını izah etme güdüsü, en temel merak dürtümüzden kaynaklanmaktadır. Depremler gibi devasa güçte olayların, hiç beklenmedik anlarda yaşanıp, bir ömür boyu canla başla inşa ettiklerimizi yok edivermesini anlamlandırmak isteriz. Bunu yapamadıkça veya bilimsel yöntemlerle yapılan izahları belki rasyonel olarak değil ama, duygusal olarak tatmin edici bulmadığımızda, bilim dışına yöneliriz.

Bu yönelmenin bir boyutu ruhanidir/dinidir: Depremler, tarih boyunca bir çeşit "cezalandırma" ve "tanrıların öfkesi" olarak görülmüştür. Belirli ahlaki normlara uymayanların cezalandırılmasının veya belirli buyrukların dışına çıkılması sonucu inanılan bir tanrının öfkelenmesinin, yerin sallanması ile bize bildirildiğine inanılmıştır. Bu yorum günümüzde her ne kadar oldukça azalmışsa da, halen felaketler sonrasında "karşı taraftan", "öteki gruptan" veya "dış gruptan" olan bireylerin sırf farklı oldukları için cezalandırıldığını ve "Tanrı'nın gazabına uğradığını" iddia eden insanlar bulmak mümkündür. Bu tür bir yorum, modern bilimin sınırları dışında kaldığı için, burada detaylandırılmayacaktır.

115
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Hasan Hüseyin Yolcu
Alıntıyı Ekleyen 3 gün önce
Ancak özgürlüktür ki, güçlü insanlar çıkarır bağrından; baskı ise insanı öldürür, yıkıma sürükler.
Kaynak: İnsanı Tanıma Sanatı
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı
Çeviren 7 Şubat 2020 2 dk.

Duke Health araştırmacıları tarafından yürütülen bir araştırmaya göre; kalıtsal bir genetik eğilim, bir kişinin antibiyotiğe dirençli stafilokok enfeksiyonlarla başarılı bir şekilde mücadele etme olasılığını artıyor olabilir (Stafilokok, Latince Staphylococcus; mikroskop altında yuvarlak üzüm taneleri gibi görünen bir bakteri cinsidir).

Elde edilen bulgular, bazı insanlara metisilin dirençli Staphylococcus aureus enfeksiyonlarına (MRSA) karşı kalıcı olarak yatkınlık kazandıran genetik faktörlere ilişkin önemli bilgiler veriyor. Ayrıca bu bulgular, mevcut tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine de katkıda bulunabilir.

26
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Gece ve Sonra

Will ile Rosie’nin yolları henüz ergenlik yıllarındayken kesişir. Her anlamda birbirlerinin zıddı iki genç. Herkesin gözünde mükemmel, geleceği parlak, planları hazır Rosie ve onun ikiz kardeşinin öngörülemez ve asi arkadaşı Will. Bir gece bir kâse mısır gevreğiyle başlayan, paylaşılan müzikler, birlikte çıkılan gizli yürüyüşler ve gece yarısı yapılan telefon konuşmalarıyla ilerleyen arkadaşlıkları önce kaçınılmaz sonra da –yaşadıkları bir trajedi sonucu– imkânsız bir ilişkiye dönüşür.

Yıllar içinde yolları tekrar tekrar kesiştikçe Will ile Rosie, kendilerini birbirlerine geri dönmenin yolunu bulmaktan alamazlar. Ancak bazen doğru yerde olsanız da zaman yanlıştır. 
Gece ve Sonra, ilişkilerin bizi götürdüğü kusurlu ve karmaşık yolların hikâyesi. Dostluk ve sadakatin, ikinci şansların ve kaçırılan fırsatların, söylenen ve söylenmeyen sözlerin, hayatın araya girmesinin. 

“İz bırakacak karakterlerle kurulmuş gerçekçi, şefkatli ve bitmesini istemeyeceğiniz bir hikâye.” –Jojo Moyes 

“Çarpıcı, acı verecek kadar güzel ve umut dolu. Aklımdan çıkmayacak.” –Chris Whitaker

“Bir aşk hikâyesinden çok daha fazlası. Şiddetle tavsiye ediyorum.” –Ann Napolitano

Devamını Göster
₺279.00
Gece ve Sonra
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close