Uzun yıllar önce, modern yaşamın olanaklarının bulunmadığı, insanların tamamen doğa koşullarına bağımlı yaşadığı dönemlerde, hayatta kalmak için sürekli fiziksel efor sarf etmek zorundaydılar. Bu dönem, vahşi doğada geçen tarih öncesi zamanlardı: aletlerin ilkel olduğu, barınakların sınırlı olduğu ve yırtıcı hayvanlardan korunmanın tamamen beden gücüne bağlı olduğu dönemler. Bir taşa tırmanmak, bir ağaçtan meyve toplamak ya da yırtıcı hayvanlardan kaçmak gibi durumlar, belirli kas gruplarını sürekli zorlar ve yıpratırdı. Bu yıpranmalar sonrasında kaslar sadece onarılmakla kalmaz, aynı zamanda daha güçlü ve dayanıklı olacak şekilde yeniden inşa edilirdi.
İnsan beyninin, bu süreçte hangi kas gruplarının hayatta kalma açısından önemli olduğunu algılayarak seçici bir adaptasyon mekanizması başlattığı hipotezi bu yazının temelini oluşturmaktadır. Bu hipotez, mevcut lokal kas yanıtı temelli teorilerden farklı olarak, merkezi sinir sistemi temelli bir "seçici adaptasyon" mantığını ortaya koymaktadır.