Yıllardır süregelen Monarşi;insanın açgözlülüğü,zengin-fakir eşitsizliği ve günün sonunda en yakınından takipçisi olduğumuz ''İklim Kanunu''.Bu iradesiz,ahlaksız tür ne zaman aydınlığa ulaşacak,ne zaman kendini yönetmeyi başaracak,kendi türüne güvenebilecek?Fransız İhtilali bile başarılı görünen bir başarısızlıktı;kapital sistemin doğuşuyla inanılmaz sayılara ulaşabilen köle sistemleri kuruldu,teknoloji gelişti,sanat yerinde saydı,maneviyat tartışmalı,sömürge ülkeleri dışında güçlü kalabilen pek ülke yok,bireysel mutluluk ön planda fakat şans faktörü o kadar fazla ve adaletsiz ki insanları %10'u ancak mutlu olabiliyor.Zengin değilseniz,eğitimli bir ailede doğmadıysanız hayata 3-0 geriden başlıyorsunuz.Bu sistemde baskı o kadar fazla,dikkat dağıtan ürünler o kadar başarılı ki kaliteli ürünlerin ne olduğunu unuttuk.Her şey imajın gölgesinde,basit olmak eziklik gibi görülüyor,öz güven anlamını yitirdi,sorumluluğun yanında bu sorumlulukların yerine getirilen kısmı çok az,70 yıllık ömrünüzde kayda değer bir hayat yaşamanız çok düşük ihtimalle size bağlı,gerisini şartlar ve çevreniz belirliyor.100 yıl öncesinden iyiyiz ama yüz yıl öncesinin iyi olması için 1000 yıl ileriye gitmesi gerekiyor.Anlamsızlık hayatımızdan daha anlamlı ve anlaşılması kolay bir hale gelmiş,kabullenilmiş çaresizlik 18 yaşında ki Türk gencinin aklına boşluğa düştüğünde,telefonu bırakıp yanlız kaldığında gelir,kaçmak ister,yine aynı terane;saatlerini ekran başında geçirir,kursa yazılıp sosyalleşmek ister,parası yoktur,arkadaşlarıyla gezmek ister,yine parası yoktur,mecbur yazın sıcağında çalışır,2-3 gün halı saha yapınca güler,eğlenir,hayatının hep böyle geçeceğini sanar,oysa ayda yılda bir bu hissi yaşayacaktır,kasvet,kekolar,onlardan daha beter olan eski kuşağı görünce onlardan etkilenir,arafta kalır,aydınlığı çok ister ama imkanlar el vermez,hiçbir zaman el vermeyecektir...