Prometheus, izlerken beni en çok heyecanlandıran bilim kurgu filmlerinden biri oldu. Görselliği, atmosferi ve özellikle insanın kökenine dair sorduğu felsefi sorular gerçekten etkileyiciydi. Başta her şeyin bu kadar gizemli ve merak uyandırıcı olması beni içine çekti. Yaratıcılarımız kim? gibi büyük sorularla oynaması çok hoşuma gitti. Ama itiraf etmem gerek, final geldiğinde ciddi bir hayal kırıklığı yaşadım. O kadar büyük bir gizem kurulmuşken, sonu sanki aceleye gelmiş, yüzeysel kalmış gibiydi. Finalin o derinliğe yakışmadığını düşündüm. Yine de film, özellikle ilk iki saatte sunduğu dünya ve atmosfer sayesinde benim için izlemeye değerdi. Keşke o finali biraz daha dolu yapsalarmış…

Bunu yüzlerine baktığınızda, seslerinin tonunda, hatta kelimelerin arasına gizledikleri o ince sitemde hissedersiniz. Ama bir türlü hayatınızdan da çıkarmazlar.

Sanki siz, onların dünyasında ne tam bir ev sahibi ne de bir misafirsiniz; sadece bir ara duraksınız.

Burada söz etmek istediğim düşünceler, bir erkeğin nasıl biri olması, nasıl davranması ve nasıl bir hayat sürmesi gerektiği konuları üzerine şekillenmiştir. Bu yazıda herhangi bir dayatma ya da kesin hüküm bulunmamaktadır. Sadece bugüne kadar edindiğim bilgiler, yaşadığım farkındalıklar ve yaptığım toplumsal gözlemler ışığında, bir erkeğin doğasıyla ilişkisini nasıl anlamlandırması gerektiğine dair kişisel görüşlerimi paylaşmak istiyorum.

İlk olarak hem kadın hem de erkek için son derece önemli gördüğüm bir kavramla başlamak istiyorum: **“Kadın ve erkek doğası.”**

Burada söz etmek istediğim düşünceler, bir erkeğin nasıl biri olması, nasıl davranması ve nasıl bir hayat sürmesi gerektiği konuları üzerine şekillenmiştir. Bu yazıda herhangi bir dayatma ya da kesin hüküm bulunmamaktadır. Sadece bugüne kadar edindiğim bilgiler, yaşadığım farkındalıklar ve yaptığım toplumsal gözlemler ışığında, bir erkeğin doğasıyla ilişkisini nasıl anlamlandırması gerektiğine dair kişisel görüşlerimi paylaşmak istiyorum.

İlk olarak hem kadın hem de erkek için son derece önemli gördüğüm bir kavramla başlamak istiyorum: **“Kadın ve erkek doğası.”**

Burada söz etmek istediğim düşünceler, bir erkeğin nasıl biri olması, nasıl davranması ve nasıl bir hayat sürmesi gerektiği konuları üzerine şekillenmiştir. Bu yazıda herhangi bir dayatma ya da kesin hüküm bulunmamaktadır. Sadece bugüne kadar edindiğim bilgiler, yaşadığım farkındalıklar ve yaptığım toplumsal gözlemler ışığında, bir erkeğin doğasıyla ilişkisini nasıl anlamlandırması gerektiğine dair kişisel görüşlerimi paylaşmak istiyorum.