Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Blog Yazılarım
Köpekgil
Nötron
Olasılık
İspat
Regülasyon
Hekim
Yapay Zeka
Lazer
Obezite
Farmakoloji
Aslan
Oyun
Bebek
Tutarlılık
Astrofotoğrafçılık
Şiddet
Su Ayısı
Wuhan Koronavirüsü
Kadın Sağlığı
Ornitoloji
Cinsel Yönelim
Teleskop
Kanıt
Zooloji
Galaksi
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Rastgele Soru
Blog Yazısı
Çağan Bacalan
Çağan Bacalan
103.7K UP
Blog Yazarı 1 saat önce 2 dk.

İngiltere, teknik olarak ne bağımsız bir ülke ne de tek başına egemen bir devlettir. Üstelik sadece İngiltere değil, Birleşik Krallık’ı oluşturan diğer üç ülke olan İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda da bağımsız değildir. İngiltere, Birleşik Krallık’ın dört ülkesinden biri olarak kabul edilir ve Birleşmiş Milletler, NATO veya Avrupa Konseyi gibi uluslararası kuruluşlarda yalnızca Birleşik Krallık temsil edilir. Bu bağlamda, egemen devlet Birleşik Krallıktır ve içinde İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda yer alır.

Bu karışıklığın sebebi İngiltere'nin Birleşik Krallık'ın en büyük ve en güçlü parçası olmasından kaynaklanmaktadır. Birleşik Krallık'ın ekonomik ve siyasi güç merkezi olan İngiltere, Birleşik Krallık nüfusunun %84'ünü sağlamaktadır ve Birleşik Krallık'ın başkenti Londra'dır. Bu yüzden dışarıdan bakıldığında Birleşik Krallık çoğu zaman İngiltere olarak algılanır. Aslında bu olay çok da şaşırılacak bir durum değildir çünkü İngiltere tarihsel olarak Birleşik Krallık'ın kurucusudur.

1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Blog Yazısı
Zorbey Şirin
Zorbey Şirin
116.9K UP
Blog Yazarı 6 saat önce 7 dk.

Batı felsefe geleneğinin en kadim ve sorunlu tartışmalarından biri olan düalizm, en temel tanımıyla insanın varlığını ve gerçekliği birbirinden radikal biçimde ayrı iki ilke veya tözle açıklama eğilimidir. Bu düşünce sisteminin en etkili ve bilinen örneği, René Descartes’ın ortaya attığı zihin-beden düalizmidir. Descartes, “düşünen töz” (res cogitans) ile “yer kaplayan töz” (res extensa) arasında aşılmaz bir uçurum olduğunu savunmuştur. Buna göre zihin; düşünen, şüphe eden, öznitel bir varlık alanıyken, beden ise uzamı olan, mekanik yasalara tabi, nesnel bir madde olarak tanımlanır. Bu ayrım, insan doğasını iki ayrı cevhere böler ve bu iki alanın birbiriyle nasıl etkileştiği sorusunu cevapsız bırakarak felsefi bir çıkmaz yaratır.

Ancak düalizm, yalnızca soyut bir felsefe okulu değildir; toplumsal yaşamın maddi koşullarıyla ve iktidar yapılarıyla derinden bağlantılıdır. Bu ikilik, insanı özünde bölünmüş bir varlık olarak kurgulayarak, maddi dünyadan kopuk, saf bir bilinç veya ruh fikrini öne çıkarır. Bu kurgu, üretim süreçlerini, emek ilişkilerini ve sınıf mücadelelerini görünmez kılan bir ideolojik işlev görür. Somut tarihsel ve toplumsal pratikler yerine, soyut ve bireysel bir içselliğe odaklanılmasını teşvik eder. Böylece kapitalist sistemin neden olduğu yabancılaşma, adaletsizlik ve sömürü gibi maddi sorunlar, sanki yalnızca bireysel bilinçte veya ahlaki yetersizlikte aranması gereken problemlermiş gibi sunularak sistemin sorgulanmasının önü tıkanır.

1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Blog Yazısı
Eren Cihan
Eren Cihan
77.2K UP
Blog Yazarı 8 saat önce 4 dk.

56 milyon kişi üzerinde yapılan bir analiz, hava kirliliğine maruz kalmanın Alzheimer hastalığı ve Vasküler Demanstan (Beyni besleyen damarlarda gelişen bir patoloji sonucu görülen demans türü) sonra en sık görülen üçüncü tür olan belirli bir demans türüne yakalanma riskini artırdığını gösterdi.

4 Eylül 2025'de Science'da yayınlanan bir çalışmanın sonuçlarına göre Lewy cisimcikli demans veya Parkinson hastalığı olan kişilerde, PM2.5'e (çapı 2,5 mikrometreden küçük havadaki parçacıklar) uzun süreli maruz kalma ile demans gelişimi arasında açık bir bağlantı olduğunu öne sürüldü. Sidney Teknoloji Üniversitesi'nden Nörobilimci Hui Chen, PM2.5 maruziyetinin Lewy cisimcikli demansa yol açmadığını, ancak genetik olarak buna yatkınlığı olan kişilerde "gelişimi hızlandırdığını" bulduğunu söylüyor.

2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Blog Yazısı
Ahmet Alper Yüksel
Blog Yazarı 11 saat önce 3 dk.

Raskolnikov’u düşündüren temel soru şuydu: Hemen hemen bütün suçlar nasıl oluyor da böylesine kolayca ortaya çıkıyor ve suçluların izleri çabucak bulunabiliyordu? Düşündükçe ilginç birtakım sonuçlara vardı. Ona göre bunun başlıca nedeni suçun gizlenmesindeki maddi olanaksızlıktan çok, suçlunun kendisindeydi. Hemen hemen tüm suçlular suçu işlediği sırada-yani aklın, iradenin ve dikkatin en yoğun olması gereken anda- akıl ve iradelerinde güçsüzlük hissediyordu. Bu his insana bir hastalık gibi musallat oluyor, gitgide artıyordu. Daha sonra suçlunun kişiliğine bağlı olarak bu etki yavaş yavaş azalıyordu. O zaman hastalık mı suçu doğuruyordu, yoksa suç mu kendi yapısına uygun, hastalığa benzer bir şeyi geliştiriyordu? Raskolnikov bu soruyu çözebilecek güçte değildi. Ancak bu sorgulama onun suç ve vicdan anlayışını derinlemesine şekillendirecekti.

Entelektüel Katil Lacenaire

0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Blog Yazısı
Kağan Köseoğlu
Blog Yazarı 1 gün önce 3 dk.

Modern dünyanın merkezinde, küreselleşme ve hızla gelişen teknolojiye rağmen zamanın çok yavaş aktığı bazı topluluklar var. Bunlardan en merak uyandıranlarından biriyse şüphesiz ki Amişler. Günümüz otomobillerinin yerini at arabalarının, beyaz eşyaların ve ev robotlarının yerini elektriksiz ve elle çalışan aletlerin aldığı, betondan yapılan evlerin yerini ahşap ev ve çiftliklerin aldığı Amiş kültürü; modern çağın getirdiği bitmek bilmez koşuşturmacaya karşı adeta direniyor. Amişler yalnızca folklorik bir merak unsuru değil; onlar, toplumsal değerlerini ve yaşayış biçimlerini moderniteye karşı koruma mücadelesi veren canlı bir kültürdür.

Amişler; Alsas, İsviçre ve Güney Almanya kökenli, gelenekselci Anabaptist Hristiyan kilise topluluklarından oluşan bir gruptur. 17. yüzyıl sonlarında İsviçreli dini lider Jakob Ammann'ın öncülüğünde Memnonitlerden (ismini Hollandalı rahip Menno Simons'tan alan, 16. yüzyılda ortaya çıkan Anabaptist bir kilise) ayrılarak kendi dini ve toplumsal çizgilerini belirlemişlerdir. Ammann; Memnonitlerden farklı olarak disiplin, sade yaşam ve "Dünyadan ayrılma" konularında daha katı bir tutum benimsedi. Bu yeni grup, Ammann'ın adından esinlenerek "Amish" adını aldı. Başlangıçta Alsas, İsviçre ve Güney Almanya'da yaşayan Amişler, dini baskılar ve ekonomik zorluklar sebebiyle 18. yüzyıldan itibaren kitlesel olarak Avrupa'dan Kuzey Amerika'da göç etmiştir.[1]

3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close