Tek Başına Dini İnançlar, İnsanları Siyasi Eylemlere Motive Etmeye Yetmiyor!
Bu haber 6 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Din, eşcinsel evlilik ve kürtaj gibi hassas sorunlar üzerinde insanların düşüncelerini çoğu zaman etkilediği için, dindar kişilerin siyasal uğraşılarda daha istekli olmasını beklenir. Fakat, Kansas Üniversitesi'ndeki bir araştırmacının yürüttüğü bir çalışma, dindarlığın tek başına pasif siyasal uğraşılarda harekete geçiren bir güçten ziyade, caydırıcı bir güç rolü oynadığını gösteriyor. Kansas Üniversitesi Siyasal Bilimler Bölümü'nden Doç. Dr. Mariya Omelicheva, şunları söylüyor:
Bireyleri siyasi açıdan harekete geçirmek için dinî inançlar tek başına yeterli motivasyon sağlamıyor, bu nedenle yalnızca dinî inançlarından dolayı kişilerin siyasi davranışlarda bulunacağı sonucunu çıkarmak yanlış olur. Seküler yapılarla etkileşim halinde olan din, bireylerin siyasi dünyayla meşgul olmalarını teşvik de edebilir, o dünyadan uzak durmalarına da yol açabilir.
Omelicheva, doktorasını 2017 yılında Kansas Üniversitesi'nden alan ve Harvard Üniversitesi FBX'in Sağlık ve İnsan Hakları Merkezi'nde görev alan Ranya Ahmed'in yardımcı yazarlığı ile birlikte Religion, State & Society adlı dergide son zamanlarda yayınlanan çalışmanın baş yazarıdır.[1]
Araştırmacılar, çeşitli dini faktörlerin siyasal katılımlara etkisini 1981-2014 yıllarını kapsayan ve birçok ülkeyi baz alan geniş bir örnek veri üzerinden incelediler. Çalışma, Dünya Değerler Araştırması'ndan (İng: "World Values Survey") elde edilen uzun vadeli verileri, dünya nüfusunun %65'inden fazla bir kısmını içeren ülke bazlı verilerle birleştirdi.
Bu çalışma ayrıca, araştırmacılara çeşitli dinî grupların siyasal davranışlarını inceleme imkanı verdi. Araştırmacılar dilekçe kampanyalarını imzalama, boykotlara katılma, gösterilerde yer alma, gayri resmi grevlere katılma, yapıları ve fabrikaları işgal etme ve son olarak siyasi partilere üye olma ve oy verme olmak üzere yedi çeşit siyasal katılımı incelediler.
Dinin siyasal katılımlarda caydırıcı rol oynayabileceği sonucunun yanı sıra, araştırmacıların asıl bulgusu şuydu: Seküler bir yapıya sahip dinsel kurumlar ve diğer gönüllü derneklere üye olmak, bireylerin siyasi faaliyetlerle daha çok meşgul olmasını sağlar. Omelichieva şunları söylüyor:
Demek istenen şu ki; örneğin inançlar sistemi olarak İslamiyeti siyasal şiddet için suçlayamayız. Oy vermek, gösterilere katılmak ve dilekçe imzalamak gibi pasif siyasal katılımlara odaklanan çalışmamız, kendilerini Müslüman olarak tanımlayan bireylerin her türden siyasal katılımda daha az yer aldığını gösteriyor.
Sonuçlar, bilim insanlarının dinin modern siyaseti nasıl etkilediğini anlamalarına katkı sağlıyor. Omelicheva’nın sözleri şöyle:
Çok yakın zamana kadar araştırmacılar, özellikle dinin dünyayı yorumlamadaki rolünü bilim ve modern tıbbın alacağı beklentisiyle, bilim, ekonomik gelişme, eğitim ve demokrasinin önünü açan tüm toplumların ve bireylerin hayatında dinin önemini kaybedeceğini düşünüyorlardı. O zaman demokrasideki ”insan iradesi” denen kavram, devlet meşruluğunun bir kaynağı olarak, din ile yer değiştirecekti. Bu öngörülerin aksine, din ve devletin tam olarak ayrımı hiçbir zaman gerçekleşmedi, yerleşik demokrasilerde bile. Dinler toplumsal tartışmalara dahil oldu, böylece politika oluşturma sürecini ve demokratik hayat biçimini etkiledi. Din kendini ulusal ve küresel siyaseti değiştiren etkili bir sosyal güç olarak kabul ettirdi.
Fakat çalışmanın sonuçları gösteriyor ki dinî kurumlar, dinî gruplar ve diğer gönüllü derneklerin üyeleri aracılığıyla dindarlık ve siyasal eylem arasında köprü kurmak için bir seferberlik ağı gereklidir.
Belirli dinleri göz önünde bulundurarak, araştırmacılar, Budistler ve Yahudiler dışında diğer dinî grupların siyasal davranışlara etkisi üzerinde bir farklılık bulmadı. Kendilerini Budizm ile özdeşleştiren bireylerin dilekçe kampanyalarını imzalaması, boykotlarda yer alması ve binaları işgal etmesi daha olasıyken, kendilerini Yahudi olarak tanımlayan bireylerin boykotlarda yer alması ve grevlere katılması daha olasıydı. Omelicheva sözlerini şöyle bitiriyor:
Araştırmamız, yaygın olarak kabul gören, dini kurumların ve üye olunan dini derneklerin, vatandaşları siyasal katılımlar için harekete geçirebileceği argümanını destekliyor. Fakat, dini kurumları politik hareketlilik platformlarına dönüştürecek mekanizmalar, henüz belirsizliğini koruyor.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ M. Y. Omelicheva, et al. (2017). Religion And Politics: Examining The Impact Of Faith On Political Participation. Religion, State & Society, sf: 4-25. doi: 10.1080/09637494.2017.1363345. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 17/11/2024 14:03:52 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/5303
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.