Stres ve Adet İlişkisi: Adet Öncesi Stres
Adet döngüsü, insanların üremesi için son derece kritik öneme sahip olan bir döngüdür ve birçok unsur bu döngüyü etkileyebilmektedir. Tam tersi şekilde, adetin başlangıcı da dişilerde birçok fiziksel ve davranışsal özelliği etkiler. Özellikle şişkinlik ve memelerde sertleşme gibi fiziksel özelliklerin değişimi yanı sıra, gerginlik ve stres de davranışsal değişimler de yaşanır. Her dişinin adet öncesi stresi birbiriyle aynı derece ve şiddette değildir; ancak her birinde çeşitli seviyelerde değişim yaşanmaktadır. Yapılan bazı analizler, tüm dişilerin %2'sinde normalin üzerinde adet öncesi stres yaşandığını göstermektedir. Hatta bazı bireylerde bu durum aşırıya kaçarak adet öncesi disforik bozukluk adı verilen bir durumun oluşmasına neden olmaktadır.
Erkekler de dişilerin bu davranış değişiminden sosyal yaşantı içerisinde oldukça etkilenebilirler. Ne var ki bu durum, dişilerin isteyerek yaptıkları bir değişim değildir. Bugüne kadar adet öncesi stresle ilişkilendirilen 200'den fazla semptom (belirti) belirlenmiştir. En yaygınları ise aşırı hassaslık ve kırılganlık, gerilim, mutsuzluk, stres, anksiyete, uyku bozuklukları, baş ağrısı, bitkinlik, ani duygusal değişimler, libidoda değişimler gibi duygusal değişimler ile az önce değindiğimiz gibi şişkinlik, karın ağrıları, kabızlık, meme kabarması, döngüsel akne oluşumu, eklem/kas ağrıları gibi fiziksel değişimlerdir. Bunların sayısı ve şiddeti dişiden dişiye değiştiği gibi, tek bir dişinin farklı döngülerinde de değişebilir. Ancak genellikle bu özellikler dişilerin adet döngülerinde dramatik düzeyde değişmez, sadece şiddeti ve biçimi değişebilir. Yani bir dişi bir döngüde aşırı hassas, bir sonraki döngüde aşırı bitkin, bir sonraki döngüde aşırı gergin olmaz.
Bu stresin tam sebepleri henüz çözülebilmiş değildir; ancak çok büyük ihtimalle hormonal dengenin adetin yaklaşmasıyla birlikte değişmesinden kaynaklanmaktadır. Ayrıca ikizler üzerinde yapılan araştırmalar, bu durumun genetik bazı sebepleri olduğunu da göstermektedir: ikizler arasındaki adet öncesi stres değişimleri, ikiz olmayanlara göre 2 kat daha uyumludur. Bu stresin temel sebebinin beyindeki serotonin ve glutamat sinir ileticilerinin (nörotransmitter) seviyelerindeki değişim olduğu düşünülmektedir.
Yapılan araştırmalar, dişilerin %40'ında adet öncesi dönemde kanlarında bulunan beta-endorfin moleküllerinin hızla azaldığını göstermektedir. Bu kimyasal, eroin gibi uyuşturucular ile benzer etkileri olan bir kimyasaldır ve bireyi yatıştırır, sakin tutar. Bu kimyasaldaki hızlı azalma, gerginlik ve stresi doğuruyor olabilir. Hatta öyle ki, eroin bağımlılarının geçirdikleri nöbetler ile adet öncesi sendrom arasında anlamlı benzerlikler tespit edilmiştir. Bir diğer araştırmada ise, dişilerin %71'inde psödokolinesteraz kimyasalında adet öncesinde artış görülmüştür. Bunun da anksiyete ile ilişkisi olduğu düşünülmektedir.
Son olarak, konuyu evrimsel açıdan analiz edecek olursak, bu tür bir stres muhtemelen bazı diğer nedenlerle birlikte evrimsel süreçte sürüklenerek günümüze kadar ulaşmış bir davranış değişimidir. Cinsel birleşme tüm türler için son derece önemli bir süreçtir ve üreme öncesinde özellikle doğru erkekleri seçmesi gereken dişilerin ayık, dikkatli ve hazır olması gerekir. Bu sebeple stres ve anksiyete gibi uyarıcı özellikler sayesinde dişilerin daha uyanık olabildiği düşünülmektedir. Bunun haricinde, bu tür ani davranışsal değişimler, bir nevi işaret olarak da görülmelidir: dişiler, erkeklere cinsel olarak hazır olduklarını (veya olmak üzere olduklarını) sinyallerler. Bu olmaksızın, farklı zamanlarda adet geçiren ve üreme döngüsüne giren dişileri erkeklerin ayırt etmesi (özellikle vahşi hayatta) mümkün olmazdı. En az bunlar kadar önemli olan bir diğer durum, dişilerdeki korumacı dürtünün bu dönemlerde artmasıdır. Böylece yaşam alanlarını korumak ve üreme sahasını güvenli tutmak açısından daha agresif olabilmektedirler. Bu durumu, modern toplumda bile dişilerin birbirleriyle sürtüşmesi (intraseksüel seçilim) sırasında görebilmekteyiz. Adet sırasındaki duygusal dalgalanmalar, dişileri birbirlerinden izole ederek kendilerine özgü cinsellik sahaları yaratmalarını sağlıyor olabilir. Araştırmalar, tüm bu yaklaşımların en azından babunlar üzerinde işe yaradığını ve evrimsel açıdan doğrulandığını göstermektedir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 4
- 4
- 3
- 3
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- C. Reiber. (2020). An Evolutionary Model Of Premenstrual Syndrome. Medical Hypotheses, sf: 1058-1065. | Arşiv Bağlantısı
- L. M. Dickerson, et al. (2020). Premenstrual Syndrome. American Family Physician, sf: 1743-1752. | Arşiv Bağlantısı
- Journals Sage. The International Journal Of Psychiatry In Medicine. (28 Nisan 2020). Alındığı Tarih: 28 Nisan 2020. Alındığı Yer: Journals Sage | Arşiv Bağlantısı
- A. J. Giannini, et al. (2020). Pseudocholinesterase And Trait Anxiety In Premenstrual Tension Syndrome. Journal of Clinical Psychiatry, sf: 139-40. | Arşiv Bağlantısı
- D. R. Rosseinsky, et al. (2020). An Evolutionary Theory Of Premenstrual Tension. The Lancet, sf: 1024. | Arşiv Bağlantısı
- G. M. Morriss, et al. (2020). Premenstrual Tension. The Lancet, sf: 317-1318. | Arşiv Bağlantısı
- E. Eckholm. Premenstrual Problems Seem To Beset Baboons. (28 Nisan 2020). Alındığı Tarih: 28 Nisan 2020. Alındığı Yer: The New York Times | Arşiv Bağlantısı
- J. V. Pinkerton. Premenstrual Syndrome (Pms). (28 Nisan 2020). Alındığı Tarih: 28 Nisan 2020. Alındığı Yer: Merck Manuals | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 18:51:28 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/2237
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.