Uzun zaman sonra kalıpların dışına çıkararak beni düşünmeye iten bu soru için teşekkürler. Bu konuya sevdiğim bir düşünür olan Berdyaev ile başlamak istiyorum.
Berdyaev gerçeklik anlayışı açısından, düalist bir filozoftur. Bir yanda doğanın, maddenin, zorunluluğun krallığını, diğer yanda ise tinin, özgürlüğün, eylemin krallığını kabul eder. Bu iki dünya, iki krallık birbirine karşıttır. Gidimli düşünce ve rasyonel kavramlarla ulaşılamayan tinsel hakikatler, özgürlük, Tanrı-insan ilişkisi sadece tinsel deneyimle açık hale gelir. Bu deneyim, rasyonel kavramlarla ya da mantığın diliyle değil, sembol ve mit aracılığıyla ifade edilir. Berdyaev’e göre tin: özgürlük, varoluş, numen, süje, hayat, ateş, yaratıcı edimdir. Buna karşın doğa ise zorunluluk, pasif tahammül, fenomen, obje, belirlenmişlik, sabitliktir. Objektif ve tözel olan, zaman ve uzamda ayrılan, bölünen her şey doğanın krallığına aittir. Sadece madde değil, psişik yaşam da doğanın krallığına aittir. Oysa tinin alanı, tinin krallığı bambaşka bir özelliğe sahiptir: bu alan, ayrılığın, bölünmüşlüğün sevgiyle aşıldığı alandır. Tin, ne objektif ne de sübjektif bir gerçekliktir''.
''Tin-doğa karşıtlığı varlıkla ilgili düalist bir metafizik değil, gerçeklik doğasının ayrımının ortaya konulmasıdır. Tin, özgürlük, süje, yaratıcı hareket, ateştir. Doğa, zorunluluk, dıştan belirlenim, obje, dış itkilere pasif hizmettir” (Berdyaev, 2006: 180). Ona göre yapılması gereken en önemli ayrımlardan biri de tin ve ruh ayrımıdır. Ruh tinle karıştırılmamalıdır çünkü o madde gibi, doğaya, doğal gerçekliğe aittir. Ancak tin, ruhtan ve bedenden ne tamamen kopuk, ne de onlara tamamen karşıttır. Tin içeriden, derinliklerden ruhu ve bedeni içine alır. Ancak tin başka türden bir gerçeklik olduğundan farklı bir boyuta aittir. Berdyaev tinin özellikle töz olarak anlaşılmasına karşı da uyarır: tin töz değildir, diğerleri arasında herhangi bir objektif gerçeklik değildir. Objektif ve tözsel olan, uzam ve zamanda bölünebilen her şey doğal dünyaya aittir.
Kendi fikirlerim Berdyaev'i oldukça destekler nitelikte. Kendimizi ve dünyayı betimlerken genellikle zihinsel ve fizikî yönler arasında bir ayrım yaparız. Varlığın zihinsel yönleri düşünme, hissetme, karar verme, hayal kurma, arzu etme vb. gibi şeylerden oluşur. Fiziki yönler ise ayakları, kolları, beyni, masayı, sırayı ve benzerlerini içermektedir. Zihin-beden düalizmi, özellikle cismani ölümden sonra, ya bir tür ruh dünyasında yaşayarak ya da dünyaya yeni bir beden içinde bir kez daha gelmek suretiyle bâki kalmanın mümkün olduğuna inananlar tarafından savunulan bir görüştür. Zihinsel ve tinsel gerçeklik her ikisi de son tahlilde fiziksel dünyaya tabi demek akla yatkın gelse de, bir yanım ikisini de içerdiği yönünde. Hem zihin hem de tin'in getirileri fiziksel dünyaya yansımakta. Ama aynı zamanda da içsel bir olgu.
Kaynaklar
- celal büyük. Düalizm Bilinç Ve Tanrı. Alındığı Tarih: 19 Kasım 2023. Alındığı Yer: dergipark | Arşiv Bağlantısı
- Acarindex. N. A. Berdyaev’i̇n Ti̇n Anlayişi. (25 Haziran 2021). Alındığı Tarih: 19 Kasım 2023. Alındığı Yer: Acarindex | Arşiv Bağlantısı