Her ikisi de…Ve her tür…
Kitap okumak, hele ki okuduktan sonra kitaba ilişkin bir şeyler yazmak, insana muazzam bir ufuk veriyor. Ancak her okuduğum kitaptan zevk alıyor muyum? Hayır. Veya Zevk aldığım her kitabı anlıyor muyum? Yine hayır.
Bu, tamamen zorunda olduklarıma, önceliklerime ve ruh halime bağlı diyebilirim.
Bir şey benim için önemli ve öğrenmek zorunda isem; zevk almasam da öğrenmek için okuyorum. Çünkü gerek ihtiyaçlar gerekse mesleki zorunluluklar bazen kendin dayatabiliyor.
Bazen ruh halime bağlı olarak zevk için de kitap okuyabiliyorum. Çok bir şey anlamasam da, bana bir şeyler katmasa da okuyor ve zevk alıyorum. Ya o anki ruh halim ile örtüşüyor, ya bir arayıştayım ya da koşulsuz onaylanma ihtiyacıma karşılık veriyor. Tıpkı bazı zamanlarda klasik Türk filmleri seyretmek gibi bir şey bu. Şöyle; zengin erkek, fakir kız türünden( veya tersi) ve bol ağlamalı…
Fakat çoğunlukla ve okuya okuya; kendini tanıyan, ihtiyaçlarının farkına varan, ilgi alanlarını doğru tespit edebilen bir insan, bir süre sonra (okuduğu her kitap bilinçli bir tercihin ürünü olacağından) , okuduğu her kitaptan hem muazzam şeyler öğreniyor hem de bir o kadar zevk alıyor diyebilirim.
Bu aşamadan sonra bize hem bilgi hem de haz verebilecek bir kitabı (yanılma ihtimali her zaman olmak üzere) hem ön sözünden hem kapak ve dizaynından hem de ilk 10 sayfasından seçmek hiç de zor değil.
Danışmak, yollarda yorulup şaşmaktan her zaman iyidir. Önerilere açık olmak bu işi yarı yarıya kolaylar.
Her kitap mutlaka bir şeyler verir mi? Kanımca evet. Doğru yolu göstermeyen kitap bile en azından yanlış olan ve gitmememiz gereken bir yolu deşifre eder.
Zaman sorunumuz yok ise denemek ve mümkün olduğunca aynı konuya taban tabana zıt yaklaşımlar içeren kitaplar okumak ( ve her şeyi), yol ayrımlarında bize daha hızlı ve isabetli tercih yapma şansı verir diye düşünüyorum.
Hangi tür kitaplar derseniz; tartışmasız her tür derim.
Her türden kitap bize aynı olaya veya olguya her açıdan bakma şansı verir. Bu çok net…Bu şans öyle bir şey ki; birbirini durmadan besler. Hiçbir zaman çözemeyeceğiniz bir matematik probleminin lambasını, hiç umulmadık zamanda, hakkıyla yazılmış bir şiirde bulabilirsiniz. Bir sanat eserine yönelik bir yorumu fizikte, sevgiye yönelik bir açmazı biyolojide keşfedebilirsiniz. Tıpkı matematikle bilye oynayan, fizikle topaç çeviren, felsefe ile aşk yapan çocuklar gibi.
Okumadan zarar gelmez, velev ki bir makarna ambalajının üstünde yazan ince yazılar bile olsa…
Her kitap (iyi ve ya kötü) bir dünyadır…Ne kadar çok dünya, o kadar seçenek…Okuyalım, okutalım…