Bu soruyu cevaplayabilmek için zerdeçalın (Curcuma longa) kimyasal bileşimini ve bileşiminde bulunan fitokimyasalların biyolojik etkilerini iyi bilmemiz gerekiyor.
Zerdeçalın en önemli etken maddesi "curcumin"dir. Curcumin, fenolik yapılı bir bileşiktir. Hem total zerdeçal ekstresi ile, hem de saf halde curcuminle yapılan çalışmalar curcumin'in oldukça önemli farmakolojik etkilerden sorumlu olduğunu bilimsel olarak kanıtlamaktadır. Bu etkiler arasında başlıca antioksidan, antikanser, antibakteriyel, antiviral, antienflamatuvar ve antidiyabetik etki bulunmaktadır. Özellikle Covid-19 tedavisinde kullanılmak üzere curcumin'in diğer bazı biyolojik aktiviteleri de bilim insanları tarafından detaylı şekilde incelenmektedir. Burada ilk olarak elbette ki antiviral etkiden söz edeceğiz. Yapılan çalışmalar curcumin'in influenza A virus, HIV, enterovirus 71 (EV71), herpes simplex virus (HSV), hepatit C virus (HCV), ve human papillomavirus (HPV) üzerinde ciddi antiviral etkinlik oluşturduğunu göstermektedir. Bu durum SARS-CoV-2 üzerindeki etkisinin araştırılması açısından umut vaat edici olsa da, henüz bu konuda yayımlanmış herhangi bir çalışma mevcut değildir. Bunun dışında antiemetik (bulantı karşıtı) etkisi, yorgunluk ve kas ağrılarını azaltıcı etkisi, ağrı kesici ve ateş düşürücü etkileri ve özellikle bronkodilatör etkisi Covid-19 tedavisinde curcumin'in yardımcı olacağına dair bilimsel ipuçları sunmaktadır.
Bütün bunlarla birlikte, bu çalışmaların tümü yalnızca bir ihtimali işaret etmektedir. Covid-19 tedavisinde curcumin'in kullanımı ile ilgili yeterli veriye henüz sahip değiliz. Yapılan çalışmalar bilgisayar ortamında in silico aktivite çalışmaları ve curcumin'in farmakolojik etkileri ile ilgili derleme çalışmalardan öteye geçebilmiş değil. Etkin dozu bilmediğimiz gibi, toksik olmayan/yan etkilere yol açmayan dozu da bilmekten henüz çok uzağız.
Özetle, Covid-19 pandemisi ile mücadele etmek için elimizdeki en büyük ve en önemli silahlar aşılardır. Zerdeçal ve curcumin aşılara alternatif değildir.
1,174 görüntülenme