Bu iddiayı biraz daha açıklayalım.
İnsan evriminin ileri dönemlerinin görünümü, bahsi geçen gri uzaylı ırkı. Ve o ileri zaman diliminde de zamanda yolculuk çoktan bulunmuş olacağı için, aslında uzaylı olarak tanımladığımız varlıklar, bizim ileri evrim akrabalarımız. Teori böyle.
Ancak evrimsel değişimler için kesin ve net teorik projeksiyon mümkün değil. Epigenetik değişim izleği oluşturacak kadar uzun sürmedi türümüzün dünyadaki varlığı henüz. Ayrıca epigenetik değişimden bahsedebilmek için, dünyanın zamana bağlı ekosistem farklılıklarını (epigenetik olası değişimlerin zemini gibi düşünürsek) da öngörmemiz gerekecektir. Zaman yolcusu olduğunu iddia eden bireylerin ekolojik yapıdan değil de, daha tahmin edilebilir siyasi-teknoloji alanlarından haber getiriyor olması ironiktir.
Zaman yolculuğu olamaz gerçekleşemez bulunamaz demek değil bu. Ancak, gerçek anlamda zaman yolculuğu yapmış bir kişinin ifade edecekleri çok daha kapsamlı ve tutarlı olmalıdır.
Bedensel değişimlerin evrimsel gelişim paralelinde daha büyümüş bir prefrontal korteks (daha çok işi düşünerek halleden birey - kas gücüne daha az ihtiyaç), daha zayıf beden gibi fenotip özellikler kabul edilebilir olsa da, ten renginin melanine bağlı renginin gri ye dönmesi güneşin ileri evre değişimini bile olası tutsak mümkün değil gibi. Diğer yandan, uzaylı gri ırkının, ileri evrim insanının biyo-robotları olduğu (cinsiyetsiz aynı genetik yapıya sahip, gezegen keşiflerinde kullanılan biyolojik kökenli klon robotlar) görüşünü de hesaba katarsak, uzak akrabalarımızın nasıl göründüğü ile ilgili öngörülerimizin buharlaşmasını izleyebiliriz....