O zaman et tüketiminin yok oluşu hızlandırdığını gösteren çalışmalara da veganların komplosu mu diyeceğiz? Aynı yazıda veganlığı destekleyen argüman olarak kullanabileceğiniz çokça bilgi de yer alıyor. Sonuçta vegan ürünleri üreten büyük firmalar da gayet büyük bir oyun içinde olabilir. Veganların işi, onların oyunu diyelim.
Besi hayvancılığının sera gazlarınına etkisinin %51 oranında değil de %15 oranında olduğunu görecek insanlardan vegan olmayı düşünen insanların "Ha %51 değil de %15'miş besi hayvancılığının seraya etkisi, vegan olmayayım o zaman." diyeceğini hiç sanmıyorum. Burada siyasi seçim yapmıyoruz. Sera gazlarını %15, %5 hatta %2 azaltmaya katkı sağlamak bile büyük bir katkı olurdu. Bu, sadece "bu sebeple veganlığı seçen kişilerin" sera gazlarını azaltmak için yeşil enerji kullanımı, araç kullanımını azaltmak gibi ekstra önlemlerin de alınması gerektiğini gösterirdi. Unutmayın. Veganlık, sera gazlarının etkisinden ibaret olmadığı gibi iklim krizi veya sera etkisi de sadece bundan ibaret değil.
Komplo teorisi ile hiçbir şeyi çözemeyiz. Sadece "Sen Abdülhamit'i savundun!" olayında olduğu gibi aynı seviyede dönüp dolaşırız ve veganlar-antiveganlar arasında komplo-karşı komplo atışmalarından, sığ atışmalardan öteye geçemeyiz.
Veganlığı savunmak istiyorsanız "doğru savunmak" da önemlidir. Yanlış savunmalardaki hataları düzeltmek, anti-veganlık veya etçilerin komplosu değildir. Bütün veganların yapması gerekendir. Görebileceğiniz gibi vegan olmaya herhangi bir engel yaratmamaktadır.