Yangına bağımlı ekosistemlerde yaşayan hemen her türlü canlının yangına yönelik çeşitli adaptasyonları vardır. Hatta bu ormanlar, yangından kaçınmak bir yana dursun, yangını bizzat başlatan canlılar ve yangının aksi takdirde olacağından daha güçlü bir şekilde sürmesini sağlayan bitkilerle doludur.
Bunlar arasında en ilginci, yangınların başlamasına yardımcı olan bitkilerin adaptasyonlarıdır. Örneğin Ardıç ağacının (Juniperus sp.) kozalaklarında ve yapraklarında bolca bulunan eterik ve terpenik yağlar, yanıcı özelliktedir. Bu yapılar kurak/sıcak ortamlarda kolayca tutuşurlar. Böylelikle yangının başlamasına neden olurlar.
Buna ek olarak, kartal ve şahinler gibi ekosistemin önemli parçaları olan yırtıcı kuşların bilerek ormanları ateşe verdikleri gözlenmiştir! Alevşahini Yırtıcıları olarak bilinen kara çaylak (Milvus migran), ıslık çaylağı (Haliastur sphenurus), altın kartal (Aquila chrysaetos) ve kahverengi doğan (Falco berigora) gibi türler, aslında yangına dönüşemeyecek kadar ufak çer çöp ateşlerini gagalarıyla ormanın farklı bölgelerine, özellikle de yanmaya uygun ardıç ağaçları ve diğerlerinin civarına götürüp, yangını başlatır veya büyütürler. Böylece yangından korkarak kaçan avları kolaylıkla avlayabilmektedirler.
Tabii sadece bitkiler değil, hayvanların da birçoğu yangından kaçabilecek şekilde özelleşmişlerdir: Memeliler genellikle iyi koşucu veya kazıcılardır. Böylece ya ateşlerden hızlıca kaçarlar ya da kendilerini toprağa gömerek yangının geçmesini beklerler. Birçok sürüngen de kendini gömer, amfibiler su kaynaklarına kaçarlar. Mantarlar ise yangın bittikten sonra alevlerden kaçamayan canlıları yiyerek, eskisinden bile başarılı hale gelirler!