Yabancı dil öğrenmenin en etkili yolu okul değil. Bebekken nasıl dil öğrendiğinizi düşünün. Konuşmaya başlamanız için kimse size Türkçe dilbilgisi kurallarını öğretmedi. Bir dile maruz kalmak, dil öğrenmenin en iyi yoludur. Hatta yabancı dili, sürekli anadilinize çevirme çabasına girmeden öğrenmek en idealidir. Örneğin, apple = elma diye öğrenmek yerine bebeklere gösterilen basit kitaplardaki gibi "apple" yazısı ve altında elma resmiyle öğrenmek daha iyi sonuç verir. Tabii soyut kavramları öğrenirken bu pek mümkün olmayabilir ama soyut kavramlar için de yine de doğrudan çeviri yaparak öğrenmek yerine o dilde kullanıldığı cümle içinde bir kalıp olarak öğrenmek daha doğrudur. Çünkü bazı kelimelerin o dilde özel nüansları vardır ve başka dile tam olarak çevirmek mümkün olmaz. Başlangıç seviyelerinde bile o dilde resimli açıklamaları olan basit kitaplar okumak, resimli açıklamaları olan şarkılar dinlemek ve eşlik etmek, o dilde konuşan biriyle konuşmak (yalnızca basit kalıpları tekrar etmek ve uyarlamaya çalışmak şeklinde olsa bile) çok etkilidir.
Tabii yine de bir noktada dilbilgisi kurallarını öğrenmek gerekecektir, fakat ilk aşamada bu sıkıcı kısımla başlamak çoğu zaman motivasyonu düşürmekten başka bir işe yaramaz. Dilbilgisi öğrenirken de teorik derslerden çok, öğrencilere bir kalıp öğretip benzer cümleler kurduracak şekilde pratik yapılması daha etkilidir. Beyin, özellikle de dil söz konusu olduğunda, tekrarla öğrenir. Aynı cümlenin benzerini yüzlerce kez kurmalısınız.
Duolingo, Rosetta Stone, Babbel gibi uygulamalar da dil öğrenmekte çok yardımcı olabiliyor ve hem interaktif oldukları, hem de her an kullanılabildikleri için çok fazla tekrar yapmaya olanak tanıyor. Tamamını anlamasanız bile o dilde videolar izlemek, podcast dinlemek de çok faydalı, fark etmeden pek çok kelimeye aşinalık sağlıyor. Özetle, en önemlisi dile maruziyet ve çok tekrar.