Merhaba.Burada öğrenme yetilerimiz devreye giriyor.Nasıl yani? Şöyleki; pasif ve aktif olmak üzere iki öğrenme yetimiz vardır dil öğrenirken.Pasif yetiler ve aktif skiller olmak üzere ikiye ayrılır.Aktif öğrenmede beyin 2.sistemi devreye sokar (Bkz: Daniel Kahneman-Thınkıng fast and slow) yani daha bilinçli olanı.Bilinçli öğrenmede not alınır,üzerinde düşünülür,sözlük kullanarak anlam belirlenir,gün içerisinde cümlede kullanılır yani envai çeşit beynimizin aktif iş görmesini zorunlu kılan aktiviteler mevcuttur.Pasif öğrenmede ise sizin de dediğiniz gibi kulaktan dolma,bir diziyi/filmi alt yazısız bir şekilde (sözlük kullanmadan),radio dinleyerek,müzik dinleyerek -tabii ingilizce olarak- ,gibi aktiviteler dahildir.Faydası yok mu,tabiiki var.Ancak hiçbir öğrenim beynin ATP(enerji) kullanarak eriştiği bilgiye kurduğu bağlantıya yetişemez.Çünkü pasif öğrnemde anlamını bilmediğiniz kelime, tamam sentaks olarak bir çağrışım sağlar ancak anlamı öğrenildiğinde hem sentaks kayda geçer hem anlamı.Ne güzel değil mi? (Birkaç dil'de hakimiyetim olduğu ve yapmış olduğum araştırmalar sonucunda vardığım kendi sonuçlarımdır hepsi)
Eğitimimle çok ilgili değil açıkçası dil konusunda da çok yetenekli bir insan olmamama rağmen şöyle bir bilgi duymuştum. Bir dili öğrenmenin en iyi yolunun bu dediğiniz yöntem olduğunu söyleyen araştırmalar mevcut. Bu fikrin ortaya çıkış şekli ise sonuçta doğumda hiçbirimiz dil bilmiyoruz okuma yazma bilmiyoruz ve etrafımızdaki insanların bilmediğimiz kelimeleri konuşmasını dinleyerek o dil anadilimiz oluyor. Bu tekniğin sorunu şu ki bizim öğrenme kapasitemiz bir bebeğinkinden çok çok zayıf ve sonuçta zaten bir anadilimiz var. İster istemez duyduğumuz anlamsız kelimeleri beynimiz kendi bildiğimiz şekilde duymaya çalışıyor. Ve o cismin zaten bildiğimiz bir ismi var.