İlk cümlenizi "Karanlık = Işık olmaması = Renk olmaması" şeklinde gülünç bir formüle çevirdim izninizle. Gözümüzü kapatmamız örneğinizi de "Beynimizin algılayabildiği hiçbir ışık girdisi olmayan bir durum" şeklinde kabul ettiğinizi anlıyorum. Bu duruma da Karanlık demiş olduk.
İlk cümlenizde Karanlık = Renk olmaması demiştik. Oysa son cümlenizde renk olmaması durumuna bir renk atfettik ve Karanlık Görüntüsüne Siyah Renk demiş olduk.
Görüntü dediğimiz şey, beynimizin ışık sinyallerini algılayıp bunu işleyebileceği şekilde yorumlamasıdır. Bu soruda yaptığımız varsayımlara göre, hepimizde aynı görüntü olmasından kastımız aslında hepimizde aynı şekilde görüntü olmamasıdır. Bu olayın sizin bilincinizde cereyan etme şekliyle benim bilincimde cereyan etme şeklini ise birbiriyle kıyaslamanın maalesef bir yolu yoktur. Çünkü Kualia Probleminin klasik örneği olan "Senin kırmızınla benim kırmızım aynı mı?" sorusunu aynı şekilde "Senin karanlığınla benim karanlığım aynı mı?" sorusuna uyarlayabiliriz. Evet ikimizde de ışık yok, dolayısı ile renk yok (aslında varsayımımızda buna siyah renk dedik). Ancak bu durum sizin algınızda benim algımda olduğundan farklı bir şekilde cereyan ediyor olabilir. Sonuçta aynı renkteki bir objeye bakarken ikimizin de retinasına aynı dalga boyuna sahip radyasyon çarpıyor. Yine olay beynimizin kendi içinde bunu nasıl yorumladığına kalıyor. Bunu anekdodal anlatımla ortaya koymanın da bilinen bir yolu maalesef yok. Ben size sorayım, benim siyah dediğim görüntü ya sizin beyaz dediğiniz görüntüyse? Benim beynim aynı girdiyi o şekilde yorumluyorsa? Bunu bilebilir miyiz?
Sorunuza kısa cevap vermek gerekirse: Evet, siyah rengi aynı şekilde görüyor olabiliriz. Ancak bugünkü bilim ve teknolojiyle bunu bilemeyiz.
305 görüntülenme