Let me tell you something!*
Bu öyle bir konu ki, işin içine girdiğinizde, en önyargılı insanlara bile "bir dakika ya, bu işte bir yanlışlık var" dedirten, hatta en dinine bağlı insanları bile yavaş yavaş dinden soğutan, genel kabul görmemiş bir hipotezdir.
Kabul görmemesi çok doğal, çünkü dünyadaki her on kişiden sekizi bir dine mensup. İnsanlara, kusura bakmayın dinlerin hepsi bir yerden çıkmış gibi görünüyor demek, her topluluğun kendine ait kültürünü derinden yaralayacaktır.
Bütün hikayeyi burada özetlemeye bile kalksak, bin sayfayı bulur.
Sümer tabletlerinin bozulmadan günümüze kadar gelebilmesi sayesinde Anunnaki'ler ile ilgili, geniş bir bilgiye sahip olduk. Bir de Hanok (Enok) kitabı var ki, Habeşistan'da bir manastırda bulunmuştur. Hristiyanlık tarafından, bu kitaba karşı da savaş açılmıştır.
Hanok kitabı, kanonik kutsal metinlerden sayılmayan kitap. Adını, Kitâb-ı Mukaddes'te yer yer bahsedilen Hanok'tan alır. Kitaptaki çeşitli atıflar dini çevreleri rahatsız etmiş ve daha sonra 1. Konstantin hükûmeti tarafından “saptırıcı” olduğu sebebi ile kutsal metinler külliyatından çıkarılmış ve kaybettirilmiştir. (Vikipedi)
Hal böyle olunca, dünyada devasa bir reform olmadığı takdirde, hiç bir zaman bu konu açıklığa kavuşmayacaktır. Dikkat ederseniz, kimsenin karşı koyamayacağı bir kanıt bulunsa falan demedim, çünkü ya o kanıtı yok ederler, ya da önemsizleştirirler. -büyük ihtimalle-
Fazla uzatmadan, kendi fikrimi söylemek istiyorum. Bize anlatılan tarihte çok büyük boşluklar var. Bu konu hakkında yaptığım yüzeysel araştırmalarda bile kafamdaki boşlukların bazılarını doldurabildim. Şüpheci olmaya devam edeceğim tabi ki, ama antik uzaylı konusunda da artık önyargılı değilim.
*Genelde anlatılacak şeyin çok olduğu bir konuda; konuya nereden başlayacağımı bilmediğimde kullandığım ecnebice girizgâh.