Pratik olarak düşündüğümüzde dünyada deniz seviyesinde kapağını kapattığımız bir kavanozda 1 atmosferik basınca sahip ve kavanozun toplam hacmi miktarınca hava depo etmiş olursunuz.
Ardından uzaya bu kavanozla çıktığınızda ve kavanoz mükemmel şekilde yalıtışmış durumda ise uzay boşluğuna 1 kavanoz hava gazı salmış olursunuz bu gaz içerisinde Azot, oksijen ve diğer asal gazlarla beraber karbondioksit, karbonmonoksit, nem ve katı parçacıklar gibi maddeleri uzay boşluğuna saçarsınız. Akabinde tekrar kapağı kapatıp evinize döndüğünüzde içerisinde hiçbir şey olmayan vakumlu bir kavanoz getirmiş olursunuz.
Fakat teorik olarak bu mümkün değildir çünkü sıradan bir kavanozu mükemmel olarak izole edemeyeceğiniz için uzaya çıkıldıkça içerisindeki hava yavaş yavaş kapaktan dışarı kaçacaktır ve kapağı açtığınızda zaten çoktan içindeki havanın vakumlandığını göreceksiniz.
Aynı durum uzaydan dünyaya döndüğünüzde de yaşanacaktır, vakumlu kavanoz dünyaya geldiğinizde bulunduğunuz ortamın atmosferik basıncına sahip olacaktır.
Tabi burada şunu bilmekte de fayda var bu kütle transferi kavanozun içinden dışına veya dışından içine akan havanın debisine bağlı bir transferdir ve belli bir zaman gerektirmektedir. Yani eğer kavanozun kapağını çok çok çok iyi sıkabilirseniz belki uzaydan buraya vakum veya buradan uzaya bir miktar hava götürme şansınız olabilir. :)[1]
Ayrıca yine şunu belirtmekte fayda var uzay boşluğu dediğimiz ortamda aşırı seyrek bir biçimde serbest halde gezen atomlar veya katı parçacıklar bulunma olasılığı vardır yani tamamıyla boş diye tabir ettiğimiz kavanozumuzun kapağını kapattığımızda içerisinde çok çok ufak miktarda madde bulunması olasılığı da söz konusudur.
Kaynaklar
- Yunus Çengel, et al. Isı Ve Kütle Transferi. Yayınevi: Palme Yayınevi.