Aslında bu Türklerin Araplar olduğu algısı tarihi, kültürel ve dini faktörlerin bir kombinasyonuna kadar izlenebilir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde geniş bir İslam imparatorluğunda hakim Müslüman grup olan Türkler ortak dinleri olan İslam nedeniyle tüm Müslümanları tek bir kimlik altında genelleştiren Avrupalılar tarafından Araplarla sıklıkla karıştırılıyordu. Bu yanlış kanı Osmanlı İmparatorluğu'nu ve daha geniş İslam dünyasını tek tip ve egzotik terimlerle tasvir eden asırlık Oryantalist literatür ve seyahatnameler tarafından pekiştirildi. Rönesans ve Aydınlanma dönemlerinde Avrupalıların "Türk tehdidi" tasviri farklı Müslüman etnik kökenler arasındaki ayrımları daha da bulanıklaştırarak önemli kültürel ve etnik farklılıklara rağmen Türklerin daha geniş Arap veya İslam dünyasının bir parçası olarak kalıcı ve basitleştirilmiş bir görüşüne yol açtı.[1][2]
Kaynaklar
- Europäische Freimaurereien 1850-1935: Netzwerke und transnationale Bewegungen ::: EGO - Europäische Geschichte Online. From The 'Turkish Menace' To Exoticism And Orientalism: Islam As Antithesis Of Europe (1453–1914)?. Alındığı Tarih: 25 Ağustos 2024. Alındığı Yer: Europäische Freimaurereien 1850-1935: Netzwerke und transnationale Bewegungen ::: EGO - Europäische Geschichte Online | Arşiv Bağlantısı
- J. K. Gani. (2022). From Discourse To Practice: Orientalism, Western Policy And The Arab Uprisings. International Affairs, sf: 45-65. doi: 10.1093/ia/iiab229. | Arşiv Bağlantısı