Tıp alanı doğası gereği stresli bir iş ama tıp çok geniş bir kavram. Acilde çalışıp anlık karar vermek zorunda kalanla poliklinikte hasta bakan aynı strese maruz kalmaz muhtemelen. Tıp konusunda stresi araştırmak istiyorsan daha spesifik yani daha belli bir branşın (dalın) ismini vermelisin. Ama tıp öğrencilerine ve riskli kararlar veren her meslek dalının öğrencilerine genellikle "endişe edersen görevini yapamazsın" diye öğretilir. En riskli branşlardan beyin cerrahı bile önüne gelen hastaya ameliyat sırasında bir et parçası olarak bakar. Bakmak da zorundadır. Çünkü "ay daha 15 yaşındaymış, ay daha çok gençmiş" gibi düşünmeye başladığında görevini yapamaz. Ameliyat masasında empatiyi bir kenara bırakır. [1] Ama yukarda tekrar ettiğim gibi her branşın stres seviyesi de aynı değil. Örneğin laboratuar analizi yapan bir tıpçı mesaisi bitince kafaya bir şey takmadan eve gidebilir mesaisi bitince.
Bilimle uğraşan kişiler dediğimiz zaman konu tıbtan da daha genel bir konu. Hangi bilim dalı ile uğraşıyor, yapmak istediği şey ne gibi konular var. Evet bilimle uğraşmak doğası gereği karmaşık ve öngörülemez şeylerle uğraşmaktır ama biliminsanları da filmlerde tasvir edildiği gibi kişiler değil. Bunu Mete Atatüre çok güzel anlatmıştı bir tedx konuşmasında.[2]
Kaynaklar
- youtube. Beyin Cerrahı Ile Sohbet. Alındığı Tarih: 4 Aralık 2022. Alındığı Yer: youtube | Arşiv Bağlantısı
- youtube. Bilimin Katmanları Mete Atatüre. Alındığı Tarih: 4 Aralık 2022. Alındığı Yer: youtube | Arşiv Bağlantısı