Tasarım argümanı açısından, evrenin fizik kuralları tarafından tasarlanmış olmasıyla, tasarımcı tarafından tasarlanması arasında nitelik olarak fark?

Amaca hizmet etmektir. Amaca hizmetten kastım eğer evreni fizik kuralları değil de amacı olan bir varlık tasarlasaydı kuralları amacına göre belirlerdi. Kurallarda bir amaç göremiyorsak tasarlanıldığından söz etmemiz pek mümkün görünmüyor. Benim bu yazıyı tasarladığımı öngörebilirsiniz çünkü bir amacı vardır. DNA'da bir nevi yazıdır ancak bir amacının olmasından ziyade fizik kurallarına katı bir şekilde bağlı kaldığı gibi virüs gibi pek bir amaca hizmet etmeyen buglara sebebiyet verebilmekte. Tasarımcı varsa bile amacından emin olamadığımız kesin. Tasarlanan fizik kuralları olsa bile bize özel olmadığını düşünmek daha makul. Tanrı zar atmaz çünkü kumardan para kazanma gibi bir derdi olmaz herhalde.

Verdiğiniz argüman, "tasarlanmışlık argümanı" olarak bilinir ve evrenin düzenli ve karmaşık yapısının bir tasarımcıya işaret ettiğini iddia eder. Ancak, bu argüman bazı eleştirilere açıktır:

1. Analoji Sorunu: Resim tablosu gibi insan yapımı nesnelerin evrenin karmaşıklığıyla karşılaştırılması anoloji sorununa yol açar. İnsan yapımı nesnelerin tasarımı ve evrenin oluşumu arasında büyük farklar bulunmaktadır.

2. Evrimsel Süreçler: Evrim teorisi, karmaşıklığın ve düzenin zaman içinde doğal seçilim ve evrimsel süreçlerle ortaya çıkabileceğini savunur. Bu nedenle, karmaşıklığın sadece bir tasarımcının işi olduğu sonucuna varmak zor olabilir.

3. Antropomorfizm: İnsanlar, nesnelerin ve olayların ardında bir tasarım veya niyet arama eğilimindedir. Bu, insanların evreni de tasarlanmış gibi algılamalarına yol açabilir, ancak bu doğrudan Tanrı'nın varlığını kanıtlamaz.

4. Alternatif Açıklamalar: Evrenin karmaşıklığına alternatif açıklamalar da bulunmaktadır, örneğin çoklu evren teorileri veya evrenin kendiliğinden ortaya çıkması gibi.

Bu nedenle, "bir resim tablosu gibi düzenli bir yapı gördüğümüzde bunun bir tasarımcının işi olduğunu düşünüyorsak, insanlara bakarak da Tanrı'nın var olduğunu düşünebilir miyiz?" sorusu, karmaşık bir felsefi ve teolojik tartışmayı gerektirir.