Tarihi yazanların çoğu ne yazık ki yapanlara sadık değil!
Zaten tarihin kendisi de ne yazık ki subjektif değerlendirmelere açık bir disiplin. Üstüne üstlük sınıflı toplumlardan bu yana bize ulaşan tarihi veriler ağırlıklı olarak egemenin tarihi olunca, ister istemez kendine yontmayı beraberinde getiriyor.
Ancak buna rağmen diğer yardımcı disiplinler (antropoloji, arkeoloji, nümismatik vb.) ile birbirine yakın coğrafyalarda yaşayan egemenliklerin (uygarlıkların) yazılı kayıtlarının ortaklaşılan içerikleri, nispeten daha objektif bir veri sunabiliyor.
Yazının icadından önceki döneme dair yüzde yüz kesinlikte bir bilgiye vakıf değiliz ancak sonrasına dair bilgiler, yukarıda sıraladığım yardımcı disiplinler ile yakın coğrafyanın ortak verileri üzerinden en doğru bilgilerdir. Tek eksiği toplumlardan çok (ki tarihi yapan onlardır) egemen kişi ve "kahramanların" daha bir öncelenmiş olması.
Tarih çok hassas bir alan ve bu nedenle aynı konu veya dönem ile ilgili bir kaç farklı kaynaktan ve yardımcı disiplinlerden yararlanarak bir kanıya ulaşmak en objektif olanıdır diye düşünüyorum. Sevgiyle...