Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
Anonim
Anonim Üye
2

Tanrı'nın varlığının kanıtlandığını varsayarsak dinlerin akıbeti ne olur?

Dinler genel olarak inanca dayalıdır. İnanç da kesin olmayan bilgiye karşı duyulabilir. O zaman Tanrı'nın varlığı bilimsel olarak ispatlandığında inanç esaslarına dayalı dinlerin sisteminde bir çöküş olur mu?
1,361 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
3 Cevap
Berat Mutluhan Seferoğlu
Felsefe Genel Editörü

Aslında dinlerin ve Tanrı inancının kanıtsız olma anlamında inanca dayanması gerektiği fikri çoğu insanın düşündüğünden daha modern bir fikir. Yüzyıllar boyunca Tanrı hakkında yazıp çizen filozofların ortak görüşü Tanrı inancının bariz ve makul şüpheye yer bırakmayan bir şekilde kanıtlanabileceği yönündeydi. Antik Çağ'ın yanı sıra Orta Çağ ve Yeni Çağ'da da en meşhur filozofların tamamı bunu bir şekilde var sayarlar. Tanrı'nın varlığının aklı başında herkesin kolaylıkla bunun doğruluğunu görebileceği şekilde kanıtlanabilir olduğu hem İslam felsefesinin belli kollarında, hem de Katolik Kilisesi'nde standart görüş gibi görünüyor. Bu nedenle kesin kanıtın dahi dini inançla bağdaşmaz olduğundan emin değilim ben. Dini inançla bağdaşmaz olan nokta Tanrı'ya dair her şeyin akıl tarafından kavranabileceğinin iddia edilmesi olurdu. Ama Tanrı'nın var olduğunun bilinebilir olduğunu iddia etmek Tanrı'ya dair hiçbir gizemin kalmadığını söylemek olmazdı. Dolayısıyla belli açılardan 'inanç' Tanrı kanıtlansa da hala muhafaza edilmiş olurdu.

Sorulan soruya dair bazı ufak tefek problemlerden bahsederek yanıtımı bitireyim:

Tüm Reklamları Kapat

1. Bir şeyin bilimsel kanıtının kesin olduğu varsayımı doğru değil. Bilim yanılabilirlik içerir. Çoğu bilimsel kanıt olasılıksal ve dolayısıyla revize edilebilirdir.

2. Tanrı kanıtlansa bile bu hangi dinin doğru olduğunun kanıtlanmasını gerektirmezdi. Dolayısıyla belki Tanrı'nın varlığı kanıtlansaydı bile dinlere duyulan inanç sayesinde dinin soruda bahsedilen, kanıtlanmamış olma anlamındaki 'inanç' yönü varlığını sürdürebilirdi. Ancak belirttiğim gibi, inancın bu şekilde anlaşılması gerekmiyor. 

3. Dinler kanıtlanabilseydi dahi inanç doğruluğunu kanıtlayabildiğin şeyin tamamen kavrayamadığın taraflarını doğru kabul etmek olarak görülebiliyor inanç ve akıl ilişkisine dair literatürde. Mesela Tanrı'nın var olduğunu ve Hristiyanlık'ın hak din olduğunu gösteren gerekçelere sahip olduğumuzu düşünen bir Hristiyan üçlemenin/teslisin akılla kavranamayan bir şey olmadığını düşünüp buna inanabilir. Bu tür bir inanç dolaylı yoldan gerekçelendirilmiş olsa da bilinmeyene duyulan bir inanç olurdu her halükarda. Benzer bir şekilde İslam'ın hak din olduğunu düşünmek için iyi gerekçelerimiz olduğunu düşünen bir Müslüman da kader meselesini çözememesine rağmen inanmaya sahip olduğu gerekçeler ışığında devam edebilirdi. Bu durumda dinin doğruluğu olmasa da dinin spesifik doktrinlerinin doğruluğu soruda bahsedilen anlamda inancın nesnesi olduğundan denilen anlamda dini inancın var olması yine mümkündür.

444 görüntülenme
4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Isa  Orhan
İsa Orhan

Tanrı kavramı veya varlığı soyut bilgilere dayanmakta, soyut bilgilerle açıklanmaktadır. O nedenle bilimin konusu değildir.

Şayet olur da bir gün bu konuda somut bir veriye ulaşılırsa, işte o zaman bilimin ilgi alanına girer ve bu konuda gerekli araştırma yapma zorunluluğu doğar. Durum böyle olunca da Tanrı'yı gerçek anlamda tanımlayan dinler sonsuza değin yaşarlar. Diğerleri ise çöpe gider.

Tüm Reklamları Kapat

189 görüntülenme
2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Esen Yel
Esen Yel / Yazar

Yaşadığımız şu zaman diliminde, dört binin üzerinde aktif din bulunuyor gezegenimizde. Mantıksal olarak yaklaştığımızda her aktif dinin bir de aktif tanrısı olacaktır. Bu tanrıların yaşları, 'dünya görüşleri' dilleri de farklı olacaktır. Birbirleriyle 21. Yüzyıl ölçütleri içinde anlaşabileceklerini düşünmek bile mizah ötesi.

Yaklaşık, altı bin yıl önce din savaşlarının yazılı kayıtlarına Sümer tabletlerinde rastlıyoruz. Göbeklitepe'yle ilgili bilgilerimiz arttıkça din savaşları tarihinin daha gerilere gideceğini düşünebiliriz...  

Tüm Reklamları Kapat

Kaynaklar İkenderiye Kitaplığının yok edilmesiyle, Hypetia'nın öldürülmesiyle günümüz uygarlığına çok geçikmeli ulaşıldığını yazıyor... Bu engel, doğa dinlerinden Hıristiyanlık'a geçiş yıllarında oluşuyor. Dünyada uygarlık gelişimini engelleyen din savaşlarının sayısını bilmemiz olanaksız...

Şimdilerde dört bin küsur tanrının 'gerçekliğe doğuşunu" düşünmek bile akla neler getiriyor... Kâbus gibi bir şey...  

Esen Yel / 07 Haz 2019

222 görüntülenme
2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Kafana takılan neler var?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close