Dinlerin temelinde bir kutsal ruh anlayışı vardır. Bu hristiyanlıkta İsa Müslümanlıkta Muhammed gibi hikayeleri güçlendirmek adına kutsal ruhlara kutsal ödevler yükleyerek hikayeyi bir üst anlatıya çevirmek için bu güce ihtiyaç var. Joseph Campell’ın Kahramanın Sonsuz Yolculuğu kitabında bir kahramanın yolculuğu döngüsü vardır. Kişi kahraman yolculuğunda önce sıradan bir insandır. Sıradanlığını yaşarken bir farklılığı olduğununda farkındadır. Yavaş yavaş macera başlar ve çevresindeki kişileride maceraya çağırmaya başlar. Tabilki de çevresindeki insanlar bu macerayı red eder. O kadar kolay olmayacaktır herşey. Bazı karakterlerin bir mentörü olur. Bazende mentörler zaten kendileridir. Mentörle beraber bir eşiği aşmaya çalışırlar yani görevi kabul edecek mi etmeyecek mi diye bi karar aşamasıdır. Bu aşama aşılırsa macera tekrar sert başlar. Savaşlar, mücadeleler derken bir sınava doğru yolculuk devam eder. İşin sonucunda bir ödül vardır. Yada bu ödül bir acıdır bedeldir. İsa’nın çarmağa gerilmesi bir bedeldir. Bu süreç acı ile biterse sonlanırsa daha güçlü bir feda edilmiş ruh olacağı için hikayeye inananlar daha fazla olucaktır. Bedel ödenmiştir ve hikaye devam edebilir. Baba oğul ve kutsal ruh hikayesi tamamlanmış olur. Ama kahramanın yolu burda bitmek zorunda değildir. Muhammed’in yolculuğu gibi bir dönüş yoluna gidebilir. Bir kefaret ödenir. Bu kefarette tekrar tanrıya dönüş olarak anlatılsada tanrıya dönüş aslında bir kefarettir. Biraz karışık olmuş olabilir. Ama kahramanın yolculuğu hikayesi bütün dini anlatılarda, filmlerde özellikle bir film önermem gerekirse Matrix serisi buna çok iyi bir örnektir. Yada kitabı okuyabilirsin.