Tanrısallık düz mantık ile ulaşılabilecek bir olgu değil. Dikkat edilirse tanrı ya tanrisalliga ait ifadeler SEMBOLIK tir. Bu nedenle ilk anlamıyla değerlendirmek mümkün olmaz genellikle. Bu, aslında bizim kuantum fiziğini bir oturuşta anlama iddiamız a benzer. Bir konuyu anlamak için Nasıl süreçler gerekiyorsa tanrisalliga ya da inançlara ait konular da o inanış şekline özel kavrama süreci gerektirir.
Teorik olarak, sonradan tasarım sonucu oluşmuş bir ŞEY, onu tasarlayan cinsinden olamaz, nitelik olarak onunla kıyaslanamaz.
Tanrısallık için de bu geçerlidir. Hatta bir üst boyutta bir varlık olsa da bu yine geçerlidir.
Tanrının ruhundan üflemesi de yöne düz mantık anlaşılamaz. Bunu söyle anlamaya çalışalım: Biz, kendi nefesimizden üfleyince hücrelerimiz can buluyor diyelim. Bu yanlış mı hayır. Ama bunu onlara anlatamayiz. Eğer böyle bir gereklilik söz konusu ise, o boyuttaki değerlere olgulara benzeterek açıklamaya çalışırdık. Anlamasa da sorun etmezdik.
Biz henüz boyut farklılıklarını tanrısallık ile karıştırıyoruz. Bu nedenle tanrisalliga anlamada, kendi şartlarını kesin, kapalı, tek zanneden bir hücre gibiyiz. Din ve inançtan bağımsız olarak, içinde bulunduğumuz boyutun tekil izole mutlak olmadığını anlamak zorundayız..