Kısa cevap: Bir ideolojik yetersizlik değil koşulların sonucudur. Bu sorunun cevabını anlamak için sürecin başına dönmek gerekir çünkü iddia edildiği gibi Gorbaçov'un veya bir başkasının hatalı kararlarının bir sonucu değil, süreç içerisinde gelişen koşulların sonucudur. Kısa bir özet geçmek gerekirse devrim öncesinde devrimin nasıl olacağı önemli bir tartışma konusuydu. Çünkü Rusya gelişmiş bir sanayi ülkesi değil, geri kalmış ve geç sanayileşmiş bir ülkeydi. Bu nedenle de RSDİP (Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi) içinde uzun bir süre en güçlü eğilim Rusya'da sosyalist bir devrimin yapılamayacağı ve önce bir demokratik devrim yapılması ve kapitalist ilişkilerin yerleşmesinin ardından sosyalizm için mücadele edilmesiydi (Fazlasıyla üstünkörü anlattım o yüzden bu hususta fikir vermesi bakımından Lenin'in "Demokratik Devrimde Sosyal Demokrasinin İki Taktiği" kitabını tavsiye ederim) . Ancak 1917'de, Lev Troçki'nin 1905 yılında yazdığı "Sonuçlar ve Olasılıklar" broşüründe savunduğu taktikler uzun tartışmalar sonucu kabul edilir. Bunlar da özetle Rusya her ne kadar geri kalmış ve geç sanayileşmiş bir ülke olsa da belirli sanayi kentlerinde yoğunlaşan işçi sınıfı köylülere önderlik edip iktidarı alabilir (Bkz. Eşitsiz Bileşik Gelişim Yasası).[1] Bu sürecin ardından da Rusya dünya sisteminde bir kırılma yaratarak merkez ülkelerdeki devrimleri desteklerse (ki aklında Almanya vardı) bu ülkelerin gelişmiş sanayisi ile gerçek bir işçi devletine dönüşebilir ve devrimi tüm dünyaya yayarak tamamlayabilirdi. Ha keza Ekim Devrimi'nin ve 1.Dünya Savaşı'nın ardından Avrupa'da pek çok ülkede devrimci durum görüldü.[3]
Ancak bu devrimlerin çeşitli sebeplerden başarısız olması ve kanlı bir iç savaş (Bkz. Rus İç Savaşı) sonrası ülke hem yalnızlığa hem de büyük bir yıkım ardından ekonomik çöküşe gömüldü. Devrim yayılamadığı gibi iç savaş sırasında yolsuzluk ve bürokratikleşme baş gösterdi. Tarımsal üretimi canlandırmak için başvurulan NEP politikası her ne kadar tarımsal üretimi arttırmak ve kıtlıkla başa çıkmak konusunda başarılı olsa da gerekli sınai büyüme sağlanamadı ve bu süreçte tekarardan bir tüccar sınıfı ortaya çıktı. NEP SSCB içindeki yozlaşmanın başlangıcı kabul edilir. Ayrıca iç savaşta bolşevik zaferinin kesinleşmesinin ardından SBKP içine birçok kariyerist katıldı ve bu kişiler de artan bürokratikleşme sürecine katkı sağladı. Lenin hayattayken bu süreçle mücadele etmeye çalışsa da başarılı olamadı ve ardından öldü. Lenin'in ölümünün ardından bürokrasi kontrolü ele geçirdi. Önce Troçki gibi en çok sorun çıkartacak bolşevikleri sürgüne gönderdi ya da hapsetti. Sonra da "Büyük Temizlik" ile de tüm eski bolşevik kadroları yok ett[2]i. Troçki SSCB'yi yozlaşmış işçi devleti olarak tanımlasa da 1928 sonrasında hem 5 yıllık plan ile hem de yerel sovyetlerin lağvedilmesi ile bürokratik karşıdevrim tamamlandı ve SSCB artık bir işçi devleti olmaktan çıktı.[4] Aslında SSCB'de sosyalizm 1928'den itibaren sadece isimde kalmış bir şeydir. Sonrasında Marksizmin içi boşaltılarak sadece SSCB dış politikasının bir aracı haline getirildi. Dünyadaki devrimler SSCB yanlısı değilse ezildi, olanlar da bürokratikleşti ve SSCB güdümüne girdi. Kısa bir özet geçtim kaynakça ve okuma listesi bırakacağım daha derin araştırmak isterseniz oraya bakabilirsiniz.
Kaynaklar
- Derya Koca. Troçki Ve Eşitsiz Bileşik Gelişim. (21 Ağustos 2016). Alındığı Yer: Sosyalist Gündem | Arşiv Bağlantısı
- L. Trotsky. (2006). İhanete Uğrayan Devrim. ISBN: 9789944494007. sf: 438.
- L. Troçki. Surekli Devrim. ISBN: 9789757178040.
- Tony Cliff. (1990). Rusya'da Devlet Kapitalizmi. ISBN: 9757650307. Yayınevi: Metis.