Bütün Mesele Özel Mülkiyette!
Öyle değildik.
Hepimiz kolektif olarak üretir ve eşit olarak bölüşür idik. Ast-üst, yöneten-yönetilen yok idi.
Ve belki bugün için bir düş sanılabilir fakat binlerce yıl boyunca toplumun hem siyasi hem de ruhani lideri kadın idi. Adına da İlkel komünal toplum denmekte idi. Toplum da anaerkil idi.
O dönemlerde de çatışmalar vardı hayatta kalma ve üreme amaçlı, fakat ötesi için değil. O dönemde de savaşlar vardı var olabilme adına ve fakat dışındakini yok etme amaçlı değil. O dönemde de vardı üretim, her ne kadar sınırlı olsa da ve fakat ihtiyaç fazlası için değil…
Ancak ne zaman ki yerleşik yaşama geçiş ile birlikte iş bölümü adı altında ayrıştık ve kolektif yapımızı kaybettik. İşte o zaman, toprak başta olmak üzere, üretim araçlarının üzerindeki mülkiyet hakkı ile sınıflara bölündük ve kardeşliğimiz bozuldu.
Bu kardeşliği, binlerce yıldır olağan idaresi ile ortaklaşa yaşam adı altında, kolektif üretim ve kolektif bölüşüm şeklinde ikame eden kadın, doğal olarak bunu bozmak isteyen mülkiyetin ve onu elinde tutma derdinde olan erkeğin yegane düşmanı oldu.
Zaten toprak ve üretim araçları sonrası ilk mülkleştirilen de (metalaştırılan) kadın oldu. Bugün , sayısız kutsiyet (kutsanmışlık) yalanı ile aile adı altında icra edilen şey sadece bu mülkün korunumuna yöneliktir. Bedeli de, hayatı var eden kadının eve hapsi ve üretimden koparılmasıdır. Çünkü dönemin adı artık ataerkil dönemdir ve kadın bu sistemde sadece bir mülktür (metadır).
Normlar da bu aşamadan sonra hayatın gerçekliğinin bir nüvesi (ürünü) olarak değil, var olan statükonun korunumuna yönelik olarak yeniden dizayn edilmiştir. Halen de devam etmektedir.
İlk aşaması köleci toplum olan bu sürecin ikinci aşaması feodal toplum, şimdiki aşaması ise kapitalist toplumdur. Hepsinin de ortak iki öznesi vardır: Ataerkillik ve Üretim araçlarının tekelleşmesinden kaynaklı Özel Mülkiyet.
Bunun bir ötesi ve evrim-bilimsel literatür itibarı ile öze dönüştür. Onun adı da geçiş süreci için Sosyalizm, nihai süreç için ise ilksel fakat daha bir bilge zemine oturtulmuş ortaklaşa yaşamın adı olan ve adını o ilk’ten (ilkel komünal yaşamdan) alan Komünizmdir. Kadının kurtuluşunun başkaca da yolu yoktur.
Kadın ve erkeğin birbirine göre üstünlüklerine gelirsek; bilimsel (biyolojik) olarak bile bazı konularda erkek bir adım önde olabilir fakat çoğu şeyde ipi göğüsleyemez bile. Sevgiyle…
Kaynaklar
- Friedrich Engels. (2017). Ailenin Özel Mülkiyetin Ve Devletin Kökeni. Yayınevi: Sol yayınları. sf: 250.
- Zubritski, Mitropolski, Kerov, et al. (2011). İlkel Topluluk - Köleci Toplum - Feodal Toplum. Yayınevi: Sol yayınları. sf: 231.
- Marx, Engels, Lenin, et al. (2008). Kadın Ve Aile. Yayınevi: Sol yayınları. sf: 268.
- Karl Marx. (2003). Kutsal Aile Ya Da Eleştirel Eleştirinin Eleştirisi. Yayınevi: Sol yayınları. sf: 413.
- Michael Tomasello. (2019). Neden Ortaklıklar Kurarız. Yayınevi: Alfa Bilim. sf: 134.