Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
10

Sonsuz enerji makineleri gerçek midir?

son zamanlarda enerji acigini giderme icin kullanilan bazi enerji kaynaklari gelecek icin oyle de potansiyelli gibi durmuyor.Internetde ve bazi haber kaynaklarinda adi cekilen ve ilk hareketlendirmeden sonra sonsuzadek calisabilecek motorlar hayal kurgusumudur
14,838 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
7 Cevap
Muhsin Alperen Yılmaz
Biyoloji öğrencisi
Orijinal Soru: mıknatısın ömrü var mıdır yani sürekli çeker mi çektiği cisimleri ?

Mıknatısların ömrü elbbetki vardır ama bizim göremeyeceğimiz kadar uzun süre kullanılabilriler.Lakin burada "sonsuz enerji döngüsünden" bahsetmemiz mümkün değildir.Çünkü termodinamik yasalarına göre hiçbir işten %100 verim alınamaz.Bunun sebebi açığa çıkan enerjinin bir miktarının sürtünmeye,ısıya vesaire gibi faktörlere dönüşmesidir.Bende 11.sınıfta iken "sonsuz enerji döngüsü" furyasına kaptırmıştım kendimi ama ııh yapamadım en basit sürtünmeden enerji kaybı yaşanıyor.

3,144 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Yazar Yok. Mıknatıs Ile Sonsuz Enerji Mümkün Mü?. (18 Ağustos 2020). Alındığı Tarih: 18 Ağustos 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
16
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Ufuk Derin
Öğrenci-Okur

Yalansavar'dan bir yazı paylaşacağım:

Yeni bir buluş bulabilirsiniz. Bu buluş bilinen pek çok teoriye uymayabilir, Newton’un ve Einstein’ın yasalarına dahi karşı gelebilir. Bu buluşunuzun sınanmayacağı, doğruluğuna ihtimal verilmeyeceği anlamına gelmez. Ancaaak… Buluşunuz termodinamik yasalarına uymuyorsa, orada ciddi bir hata yapmışsınızdır demektir.

Tüm Reklamları Kapat

Dünya’da kaynaklar sınırlı ama ihtiyaçlar sonsuz… Herkesin diline pelesenk olduğu gibi, enerji ihtiyacı en büyük ihtiyaç. Ülkelerin enerji ihtiyaçları giderek artarken çoğumuz gelecekte savaşların başlıca nedenlerinin enerji olacağını tahmin ediyoruz. Zira petrol coğrafyası olan Orta Doğu’da bir güç mücadelesi olmadığını söylemek zor. Bu yüzden enerji sorununu çözmenin Dünya gezegeninde bir barış ortamı sağlayacağını söyleyenlere de haksız diyemeyiz.

Sonsuz ve bedava enerjinin sonsuz ihtiyaçları karşılayabileceğini, ekonomik sistemleri değiştireceğini ve hatta akabinde siyasal sistemlere de evrim geçirteceği dikkate alınabilecek bir teori olabilir. Yalnız… Sonsuz enerji eldesi gerçekten de mümkün müdür? Zaman zaman basında çıkan “sonsuz ve temiz enerji” iddialarını ne derece dikkate almalıyız? Termodinamik yasaları ışığında sonsuz enerji konusunu hep beraber irdeleyelim.

Tüm Reklamları Kapat

Sınırsız Enerji ya da Devr-i Daim Makinaları

Yıl 2006. Şirketlerden birisi “Erke Dönergeci” adında, Türkçe terimleri “enerji motoru” anlamına gelecek şekilde güzelce bir araya getirerek adını verdikleri yeni bir makinadan bahsettiler ve geniş katılımlı bir toplantı organize etti. Dönemin kuvvet komutanları ve devletlilerinin de katıldığı (eski Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı, emekli Orgeneral Necati Özgen, emekli Orgeneral Kemal Yavuz, emekli Orgeneral Fikret Boztepe, emekli Korgeneral Köksal Karabay ve eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş) toplantı basında büyük yer buldu ve komplo teorilerine meydan verecek şekilde toplantı hiçbir sonuç vermedi ve hiçkimse hiçbir açıklamada bulunmadı. “Erke Dönergeci” ismi piyasadan kalktı. (1)

Aynı yıl İrlanda’da benzer bir kampanya gerçekleştirildi. Steorn isimli şirket Economist dergisine tam sayfa ilan vererek geliştirdikleri Orbo adlı cihazla sonsuz enerji üretmenin bir yolunu bulduklarını duyurdu. Bu cihazı test etmek isteyen 12 bilim insanı aradıklarını da belirten ilan Bernard Shaw’ın “Tüm büyük gerçekler ilk ortaya çıktığında saçmalık gibi gelir” özdeyişini de içeriyordu. Firmanın 2007’de halka açık testinde makina çalışmadı. 2009 yılındaki gösteride de aletlerinin hünerini ispatlayamadılar.(1)(4)

Konu enerji olunca belki de hızlı bir şekilde nakte dönüştürülebileceği için zaman zaman çeşitli mucitlerin sonsuz enerjinin yolunu bulduklarına yönelik haberler sürekli olarak piyasaya düşüyor… Erke Dönergeci ve Orbo örneklerini saymazsak, bu gibi icat ve iddialar genelde termodinamik bilgisinden yoksun ya da bu bilgiyi tam anlayamamış olduğu belli olan bir kitleden geliyor. Bu kitlenin hep ölüm tehdidi almaktan, üniversitelerin kapılarını yüzüne kapatmasından, icatlarını kimsenin anlamıyor olmasından sitem etmeleri de ortak özelliği. Maalesef bu mucitlerden hiçbiri kendi evindeki enerji ihtiyacını bedavaya getirebilmiş değil.

Farkındayız. Yalansavar olarak gerçeklere çok fazla takılıyoruz. Gerçek ile yatıp, gerçek ile kalkmaya çalışıyoruz. Bu kadar gerçekle nereye kadar, öyle değil mi dostlar?

O yüzden haydi biraz hayal kuralım ve neşemiz yerine gelsin…

Mesela öyle bir termosumuz olun ki, içerisine sıcak kahve koyalım ve üç gün sonra termosun kapağını açtığımızda kahvemizi olduğu gibi sıcak, içilebilir bulalım. Ya da evimizi öyle bir yapalım ki, kış mevsimi başladığında kaloriferi bir gün yakalım, bütün kış o sıcaklıkla oturalım. Olmadı mı?

O halde öyle bir parfüm alalım ve bunu kıyafetlerimize sıkalım. Ama az sonra bundan sıkıldığımız için parfümün kapağını açalım ve üzerimizdeki koku gerisin geriye şişeye girsin. Ya da yemek yaparken soğan kavurduğumuzda öyle bir mekanizma kuralım ki, soğan kokusu ince bir hat halinde pencereden çıkıp gitsin? Bu da mı olmadı?

Tüm Reklamları Kapat

O halde öyle bir otomobil tasavvur edelim: Her gün, ilk günkü kadar yeni. Hiçbir bakım masrafı yok. Hatta ve hatta otomobil hareket etsin ve hiç benzin harcamasın. Yolları öyle bir yapalım ki, yokuş insin, yokuş çıksın, iniş hızımızla yokuşları çıktıkça İstanbul’dan Ankara’ya varalım, böylece motoru bile çalıştırmayalım. Yine mi gol değil?

Evet… Yine olmadı. Yine gol değil… Başlığımızda da dediğimiz gibi: YOK ÖYLE BELEŞE.

Termodinamik Yasaları ve Entropi

Termodinamik Yasaları, adından da anlaşılabileceği gibi ısının, dolayısıyla enerjinin hareketini belirleyen yasalardır. Dört adettir.

Tüm Reklamları Kapat

Sıfırıncı yasa aynı sıcaklıkta bir arada bulunan sistemlerin ısıl bir denge hali içerisinde olduğunu söyler. Yani şu an içerisinde bulunduğunuz odada enerjiye maruz kalmayan (ısınmayan, üzerine güneş vurmayan vs.) tüm nesnelerin sıcaklığı eşittir ve dengededir. (Bir süre sonra kahvemizin soğuması bundan)

Birinci yasa ısı ve işin de bir enerji olduğunu, yoktan var edilemez ve vardan yok edilemez olduğunu söyler.

İkinci yasa, az sonra detaylıca bahsedeceğimiz entropiyi tanımlayan yasadır. Entropinin daima arttığını, başka bir deyişle ısı enerjisinin sıcak olandan soğuk olana aktığını söyler. (Bu önemli bir yasadır. Bugün bize bu durum çok normal gelse de fiziğin pek çok prensibinin anlaşılamadığı zamanlarda sıcaklığın molekül ve atomların kinetik enerjileri olduğu bilinmiyordu. Hatta ısının cisimlerden cisimler akan kalori adında bir sıvı olduğu bile düşünülüyordu.)

Üçüncü yasa ise entropinin artmamasının, yani enerji kaybetmeden iş yapmanın ancak ve ancak sıcaklığın mutlak 0, yani -273 derece olması halinde geçerli olacağını söyler. Kainatta böyle bir yer yoktur. Uzay boşluğunda dahi sıcaklık 4 K’dir.

Tüm Reklamları Kapat

Biz şimdilik, entropiyi tanımlayan ikinci yasa ile ilgileneceğiz.

Entropi tabiatın çok temel bir ilkesi olmasına karşın oldukça geç keşfedilmiş bir kavramdır. Buhar makinalarının icat edildiği zamanlarda Fransız düşünür Carnot’nun makinaların verimi konusundaki çalışmalarında hesaba katmadığı bir kavram olduğunu keşfeden Alman düşünür Clausius tarafından ortaya atılmıştır(3). Aslında Clausius, makinaların verimine yönelik bir formülasyon bulmuş olsa da aslında çok temel bir doğa kanununu işaret etmiştir.

Entropinin matematiksel yorumuna girmeyeceğiz, zira çok da gerekli değil. Ama fiziki yorumu kısa:

“MİNİMUM ENERJİ, MAKSİMUM DÜZENSİZLİK”

Tamam tamam… Kabul ediyorum. Cümle bu haliyle korkutucu, ama biraz örneklendirirsek basit bir hale gelecek.

Söz gelimi kor haline gelmiş bir kömür parçasını düşünün. Bu kömür üzerinde depolanmış bir enerji var ve kömür kendi enerjisini düşürmek, yani minimize etmek için bu enerjiyi yayıyor. Bu sırada ne yapıyor? Çevresinde bir düzensizlik yaratıyor: Kömürün çevresinde her ne varsa ısınıyor, ısındıkları için hareket ediyor / bozuluyor / şekil değiştiriyorlar.

Başka bir örnek daha verelim: Elimizde cam bir bardak var. Bu bardağı yere fırlattığımızda onun parçalarını bir arada tutan bağlar kopacak ve enerjilerini salacaklar. Bu sırada da süpürmesi zor bir düzensizlik yaratacaklar. Her yana dağılmış cam parçaları düzensizce uçacak. (Bu cam parçalarının dağılırken adınızı yazmış olması ne kadar zor değil mi?)

Bir örnek de günlük hayatımızdan. Beğendiğimiz parfümü kıyafetimize sıktığımız zaman o da düzensizlik yaratacak şekilde odaya dağılacak. Onu şişeye koymak için kullanılan enerjiden eser kalmayacak. Odanın her yanında oradan oraya uçuşan koku molekülleri artık önü alınmayan bir süreci başlatmış olacak.

Eğer “minimum enerji ve maksimum düzensizliği” anladı isek, artık entropiyi anlayabiliriz.

Şimdi bu üç örneğe dayanarak soruyorum: Sizce hangisi daha çok enerji gerektirir?

Tüm Reklamları Kapat

Kömürün yanması mı? Bir kömür oluşturmak mı?

Bir bardağı kırmak mı? Yoksa kırılmış cam parçalarını bardağın ilk günkü haline dönüşterecek kadar özenle yapıştırmak mı?

Parfüm sıkıp güzel güzel kokmak mı? Dağılmış parfüm moleküllerini bir araya toplamak mı?

Bu işlem ikilileri birbirinin tersi gibi gözükse de gerektirdikleri çaba ve enerji bakımından hiç de öyle değillerdir. İşte bu farka TERSİNMEZLİK denir. Yani her işlem içerisinde geri döndürülemez, geri döndürülmek istense, kendi halinde gerçekleştiğinden daha fazla enerji ve çaba gerektiren bir süreç barındırır.

Tüm Reklamları Kapat

Örnekler çoğaltılabilir:

Bir elektrik ampül yanarken çevresindeki havayı bir miktar ısıtacaktır. Burada elektrik enerjisi, ısı ve ışık enerjisine dönüşmüştür. İşlemi tersine çevirdiğinizde aynı sonucu elde etmeniz mümkün değil. Yani ampulün yaydığı ısı ve ışık, sönük bir ampüle verildiğinde onu aynı parlaklıkta yakacak bir durum yaratamazsınız.

Bir örnek de evlerimizdeki vantilatörlerden. 220 Voltluk gerilimle, 1 A akımla çalıştırdığımız vantilatörümüz dakikada 1000 devir dönerken havayı bir 2 m/s hızla ittiriyor olsun. Durmuş bir vantilatöre 2 m/s hızla hava üflediğinizde 1000 devir dönüş, dolayısıyla da 220 V’luk bir gerilim ve 1 A akım elde edemezsiniz.

TERSİNMEZLİK budur ve bir süreçte tersinmezlik var ise ENTROPİ artmıştır.

Tüm Reklamları Kapat

Bir işlemin tersini almak istiyorsanız, ona mutlaka daha fazla enerji vermek gerekir. Kısacası, bir şeyleri düzeltmek için onları bozmak için olduğundan daha çok enerji harcamak zorundasınız!

“ENTROPİ PRATİKTE ASLA AZALMAZ”

Yani doğada hiçbir zaman üç koyup beş alamazsınız. Ancak pratikte böyle olsa da, teoride üçüncü yasanın işaret ettiği gibi, o da özel koşullarda olmak üzere sadece “sıfır” olabilir.

“İDEAL DURUMLARDA ENTROPİ DEĞİŞMEZ”

Tüm Reklamları Kapat

Pratikte ideal durum yoktur!

İlla ki fiziksel düşünmeyin. Entropi natüralist bir yaklaşımla sosyal ve siyasal pek çok olguya da uygulanabilir: Hiç ilgi göstermediğiniz bir çocuğun sağlıklı bir karakter elde edebileceğini düşünmek olası mıdır? Sigarayı bırakmanın ona başlamaktan daha kolay olduğunu söyleyebilir miyiz? Ya da ölü bir balığın akıntıya karşı yüzdüğünü söylesem ne kadar mantıklı bulurdunuz?

Devri daim makinaları

Şimdi örnek olarak hep birlikte şöyle bir makine tasavvur edelim.

Tüm Reklamları Kapat

Elimizde bir adet dinamo olsun. Dinamolar, hareket enerjisini elektrik enerjisine çevirirler. Bisikletlerde biz tekeri döndürdükçe yanan ışıklar, ya da bir farenin / hamster’ın çevirdiği çarka bağlı yanan bir ampül dinamo kullanıyor demektir. Bu dinamoyu bir vantilatörün göbeğine bağlayalım. Yani o vantilatör döndükçe dinamo da dönsün ve elektrik enerjisi sağlasın. Bu elektrik enerjisini de vantilatörün motoruna verelim.Yani bu vantilatöre elektrik geldikçe bu vantilatör dönsün.

Entropinin hiç artmadığı bir dünyada böyle bir sistem nasıl çalışırdı?

Elimle vantilatörü bir kez çevirirdim. Dönen dinamo elektrik üretirdi. Bu elektrik vantilatörü çevirmeye devam ederdi. Vantilatör döndükçe dinamo da döndüğü için, sürekli bir enerji kaynağı elde ederdim.

Ama YOK ÖYLE BELEŞE!

Tüm Reklamları Kapat

Neden? Elektrik telleri ısınacak. Motorun bir direnci var. Dinamonun hareketli parçalarının bir sürtünmesi var. Ayrıca vantilatör dönerken hava da ona karşı koyar ve vantilatör enerjisinin bir kısmını bu hava direncini yenmek için kullanmalı.

Tamamen sürtünmesiz bir ortam oluşturulabilir mi? I-IH… Belki uzayda, hava sürtünmesinden kurtulunabilir. Ama birbirine temas eden hareketli iki parça arasında olacak iş değil.

Tamamen dirençsiz bir tel bulunamaz mı? I-IH. O da olmaz. Süper iletkenler çok küçük akımları iletecek kadar dirençsizdir ve hatta kritik bir sıcaklık altında sıfır direnç gösterebilirler, ama gerekli soğuk ortamı yaratmak da bedava değildir ve o ortam için de enerji harcamak zorundasınız.

O halde sistemin bana verdiğim enerjiden fazlasını çıkarıyor olması gerek ki, tüm bu sürtünmeleri ve ısı kayıplarını yensin… Bu enerji fazlası, enerjiyi yoktan var etmek demektir. Bildiğimiz en temel kanun, ne enerjinin, ne de onun yoğunlaşmış bir hali olan maddenin yoktan var edilemeyeceğidir.

Tüm Reklamları Kapat

Kısacası “bir devridaim makinası mümkün müdür?” sorusunun yanıtı için bir deyimimiz vardır, hepimiz biliriz:

EŞYANIN TABİATINA AYKIRI!

1,315 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Yazar Yok. Kaynak. (16 Haziran 2020). Alındığı Tarih: 16 Haziran 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Muhsin Alperen Yılmaz
Biyoloji Öğrencisi
Orijinal Soru: Barajlarda basınçlı su ile ile sınırsız enerji yapılabilir mi?

Merhaba. Hayır. En basit kütle çekiminden dolayo enerji kaybedersiniz, %100 verim alamazsınız. Belli zamanda bir döngü yakalarsınız ama bu ne sonsuz olur ne de sınırsız. Burada borunun kesit alanı, uzunluğu vs gibi etmenler de suyun sizin deyiminizle “ efsaaane” fışkırma şiddetini düşürücü rol oynayacaktır. Suyun barajın dibinden tazyikli gelmesinin nedeni basınç.Formülize edecek olursak Burada şartlar eşit; ancak yükseklik (derinlik) çarpılınca denklemi yani basıncı büyütüyor.

1,633 görüntülenme
2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Mitra Deniz Karataş
Üniversite hazırlık öğrencisi
Orijinal Soru: Süper Akışkan Sıvılar ile Sürekli Artan ve Asla Sonlanamayan Enerji Üretilebilir mi?

Süper akışkan da olsa %100 verimin evrende şu anlık imkansız olarak bilinmesinden ötürü sınırsız enerji üretmek mümkün değildir. Bu sıvıların akışkanlık özelliğini kullanılabilir enerjiye dönüştürme ve bu düzeneği kurma, sıvının maliyeti ve benzer sebeplerden ötürü bu şekilde enerji üretmek pek verimli olmayabilir. Bu şekilde enerji üretilebilir.

1,388 görüntülenme
4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Atahan Sır
Atahan Sır
70K UP
Öğrenci
Orijinal Soru: Sürtünmesiz bir ortam sağlandığı an kinetik enerji sonsuz defa devam edebilir mi? Devridaim makinesi yapılabilir mi bu yol ile?

Devam eder. Uzay boşluğuna bir top atarsan önüne bir engel çıkana kadar o boşlukta senin ona kazandırdığın enerji korunmaya devam edicektir.

Şu videoda net görülüyor:

Tüm Reklamları Kapat

https://www.youtube.com/watch?v=nMqZ4iYnjf8

Bu videoda ise bir sarkaçın uzayda nasıl davrandığını görüyoruz:

Tüm Reklamları Kapat

https://www.youtube.com/watch?v=dqcVONfly8U

Uzayda bir sarkaçı elektrik üreten bir motora bağlasaydık sarkacın enerjisi elektrik enerjisine dönüşücekti sonsuz bir enerji üretebilicek bir makina olabiliceğini düşünmüyorum.

Güneşin tüm enerjisini kullanabiliceğimiz bir sistem üzerine bir bilimkurgusal proje var onu da ekliyorum:

https://www.youtube.com/watch?v=pP44EPBMb8A

947 görüntülenme
1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close