Bu durumun ekonomik olarak temel iki sebebine değinebilirim. Sebeplerden birincisi maliyettir. İkincisi ise ürünün tek muadil olması ve buna bağlı kâr oranı belirleme rahatlığı.
İşin maliyet kısmına bakalım: ilacı bulmak için yüzlerce yüksek eğitimli, karmaşık konularda uzman, saatlik çalışma ücretleri çok yüksek kişiler yillarca surecek bir arastirma icin bir araya toplanır. Ar-Ge Makine teçhizatı ve sarf malzemeleri de son teknoloji olan gram/fiyat oranı çok yuksek ürünlerdir. Ayrica her işletme gibi Ar-ge süresi boyunca sıradan işletme ve finans maliyetleri vardır.
Farkettiyseniz bunca harcama yapılırken ortada satılan bir ürün yok. Şirket bu kadar iş ve harcama yapıyor fakat ilaç henüz ortada olmadığı için satıp para kazanmıyor. Bunu kaç yıl surdurebilirsiniz. Bazı ilaç şirketleri yıllarca sürdürüyorlar ve işin sonunda yaptıkları ürün bir işe yaramayip onay almayabiliyor. Bu bir işletme için inanılmaz büyük bir risk. Çünkü biliyoruz ki faz 3 aşamasında bile çok fazla ilaç kullanım izni alamıyor ve yolun yüzde 90'ini yürüdüğü ile kalıyor. Bu yüzden firma eğer ilacı bulursa, yıllarca harcadığı bütün parayı ve girdiği riskin maliyetini enflasyonuda hesaba katarak üründen çıkarması gerek. Yani ürünün üzerinde yıllarca harcanmış beş centin bile hesabı var.
Diğer ana sebep kârlilik konusuna gelirsek. Şunu bilelim ki devlet olarak sen bu şirketlere ilacı bulduktan sonra halka şu fiyattan vermek zorundasın, ancak şu kadar kâr edebilirsin dersen kimse bir daha herhangi bir ilaç bulmak için uğraşmaz. O yüzden belli bir serbest piyasa alani bırakacaksın. Serbest piyasada ana kural arz taleptir. Bir ürün ne kadar nadir bulunuyorsa o kadar değerlidir. Bu ürün de sadece bir firma tarafından istenilen fiyatta istenilen miktarda üretilebilir olması, dahasi hic rekabet olmamasi, istenen kâr oraninin oluşmasinda rahat bir alan sağliyor.
Kaynaklar
- John Cumbers. Why Some Drugs Cost $2.1 Million Per Dose And How One Company Plans To Change This. Alındığı Tarih: 22 Ağustos 2022. Alındığı Yer: Forbes | Arşiv Bağlantısı