Size göre ve genel olarak hayatın anlamı nedir?

Hayatın anlamı tabiri, insanların kendi yaşamlarına amaç bulma çabasından başka bir şey değildir. Yaşam tesadüfen ortaya çıkmış ve evrimsel süreçte zekânın gelişmesiyle bugünkü bizleri oluşturmuştur. İnsanlar zekaları ve düşünme kabiliyetleriyle kendilerine bir gaye bulma çabası içerisine girmişlerdir. Kimisi bunu mitolojik varlıklarla kimisi de felsefik idealarla açıklamışlardır. Lakin herhangi bir canlının yaşama amacı yoktur dolayısıyla hayatın anlamı dediğimiz şey de insan üretimi bir terimdir. İlla bir anlam çıkarmamız gerekirse bu kişiden kişiye değişir. Kimisi sevgiyi ve aşkı anlam olarak görürken kimisi de bilimi ve teknolojiyi yani gelişimi anlam olarak görür. Bu durum da insanların büyüdüğü çevreden okudukları kitaplara kadar herşeyin çeşitliliğinden kaynaklıdır. Herkes aynı şartlar altında büyümediği için herkesin hayatının anlamı aynı olamaz. Örneğin: çok zengin bir ailede büyümüş bir insan için para belki de çok önemsiz bir şeyken çok fakir ülkelerde doğan insanlar için hayatın anlamı çok para kazanmak olabilir. Benim şahsi fikrim ise: yapacağım ve geliştireceğim herşeyin bir gün yok olacağını bilmeme rağmen hayattan keyif alıp aynı zamanda da gelecek kuşakların daha gelişmiş medeniyetlerde yaşamaları için gerekli çabayı gösterme niyetindeyim. Bence hayatın anlamını bulmaya çabalamak gereksiz bir olgudan başka bir şey değildir çünkü hayatın asla tek bir anlamı olamaz, hayat zaten yaşadığımız olayların bütünüdür.

Bence bireyin kendini keşfetmesi hayatın asıl amacı ondan sonraki amaçlar ve anlamlar biraz daha dışa yönelik.Tabi bedenin amacı hayatta kalmak ama zihinsel amaç mutlu olmak bu da bence kendini yaratmak, kendini keşfetmekle ve kendin olmakla doğru orantılı.Kendi hayatının anlamını kendin bulman hayatının anlamı kısaca.Zihninin ve bedeninin nerelerde olduğunu ve nerelere ait hissettiğini bulmalı bence her insan.

Basit bir cevap vermek istiyorum. Bence hayatın anlamı var olmaktır. Var olmaktan kasıt çok çeşitlilik gösterir işte!

Var olma durumunu, ne kadar nitelendirmeye çalışırsak anlamını o denli kaybeder. Çünkü sadece ifade etmemiz bile yeterlidir ama illa örnek vermek istersek; doğmak, fikrini sunmak, konuşmak, neslini devam ettirmek, anlaşılmak istemek, düşünmek... gibi durumlar veya olgular söylenebilir.

İkisine birlikte cevap verecek olursam: Yaşamın anlamı, insanın yaşama kendi anlamını bulmasıdır. Benin bulduğum anlam ise gülümseyerek anabileceğim ve birilerinin de beni gülümseyerek anabileceği bir yaşam sürmektir.

Hayatın anlamı üzerine düşünmek insan olmanın en temel arayışlarından biri. Bu sorunun net bir cevabı yok çünkü herkesin deneyimleri ve değerleri farklı. Ama tarih boyunca filozoflar bu konuyu derinlemesine incelemişler. Mesela Aristoteles hayatın amacının erdemli ve akıllı bir birey olarak gelişmek olduğunu söyler. Ona göre hepimiz mutluluğun peşindeyiz ve asıl önemli olan da bu. Epiküros ise hazza odaklanır ama sadece bedensel değil, zihinsel ve ruhsal doyumu da vurgular. Varoluşçular ise hayatın hazır bir anlamı olmadığını, her birimizin kendi anlamımızı yaratmamız gerektiğini savunurlar. Kierkegaard inançla, Camus ise anlamsızlığı kabullenip yaşamayı seçmekle bu boşluğu doldurur. Absürdizm akımı da evrenin kayıtsızlığıyla bizim anlam arayışımız arasındaki çelişkiyi vurgular.^[1]

Bana göre ise hayat bir yolculuk gibi. Bazen engebeli, bazen düz, bazen de kaybolduğumuzu hissettiğimiz dönemler oluyor. Tıpkı bir ormanda yürürken patikayı kaybetmek gibi. Ama önemli olan o patikayı tekrar bulmak ya da yeni bir yol açmak. Bazen bir kelebeğin kanat çırpışı bazen de bir çocuğun gülümsemesi bize o yolu gösterebilir. Belki de hayatın anlamı bu yolculukta karşılaştığımız her şeyi deneyimlemek, öğrenmek ve büyümektir. Bir ressamın boş bir tuvale renkler ve şekillerle anlam katması gibi biz de hayatımıza kendi anlamımızı katabiliriz.