1. Dini bakış
İbrahimi dinlerde (Yahudilik, Hristiyanlık, İslam) peygamberler tarihsel olarak gerçekten yaşamış kişiler olarak kabul edilir.
Adem, bu inanç sistemlerinde ilk insan ve ilk peygamberdir; varlığı kutsal metinlerde temel öğretilerin parçasıdır.
Bu bakışta “hurafe” olarak değil, inanç temelli tarihsel gerçek olarak görülür.
2. Tarihsel/akademik bakış
Arkeoloji ve yazılı tarih yaklaşık son 5000–6000 yıl için sağlam veriler sunabiliyor; Adem anlatısı ise on binlerce yıl öncesine dair.
Bu kadar eski dönemlerde yazılı kaynak olmadığı için, Adem’in varlığı arkeolojik olarak doğrulanamıyor.
Bazı tarihçiler ve dinler tarihçileri, Adem gibi figürlerin gerçek kişilerden esinlenmiş sembolik karakterler olabileceğini savunur; yani tamamen uydurma değil, ama efsaneleşmiş.
Örneğin “tufan” hikâyesinin Mezopotamya’daki Sümer–Akkad sel mitlerinden etkilenmiş olabileceği yönünde güçlü kanıtlar var.
3. Evrimsel ve antropolojik bakış
Homo sapiens’in ortaya çıkışı fosil kayıtlarına göre ~300.000 yıl öncesine gidiyor. Tek bir “ilk insan çifti”nden ziyade, popülasyon genetiği binlerce bireyin bulunduğunu gösteriyor.
Bu bakışta Adem figürü biyolojik anlamda ilk insan değil, **sembolik olarak “insanlığın bilinç ve ahlak kazanma dönemi”**nin temsilcisi olarak yorumlanır.