İnsanlar, renkleri ayırt etmek için görsel sistemlerini kullanırlar. Renk algısı, gözlerimizin içinde bulunan özel hücreler olan koni hücreleri tarafından gerçekleştirilir. Koniler, üç farklı renge (kırmızı, yeşil ve mavi) duyarlı olan özel pigmentler içerir. Bu üç renk, birleşerek çeşitli renklerin algılanmasını sağlar.
Siyah-beyaz bir dünyada, yalnızca tek bir kanal olan parlaklık veya yoğunluk kanalı kullanılarak farklılıklar algılanabilir. Işık kaynaklarının yoğunluğu ve çevrenin parlaklık düzeyleri, gözlerimizin bu kanalını uyarır ve beyin bu bilgileri işleyerek farklı tonları ayırt etmemizi sağlar.
Ancak renkli bir dünyada, koni hücreleri farklı dalga boylarındaki ışığı algılar ve bu da bize renklerin farklı tonlarını görmemizi sağlar. Kırmızı, yeşil ve mavi koniler, farklı dalga boylarına duyarlıdır ve beyin, bu üç rengin uyumlu bir şekilde bir araya gelmesiyle farklı renkleri algılar.
Yani, siyah-beyaz bir görüntüdeki farklılıklar parlaklık ve yoğunluk ile algılanırken, renkli bir görüntüdeki farklılıklar farklı dalga boylarındaki ışığın koni hücreleri tarafından algılanmasıyla gerçekleşir. Bu sayede insanlar, siyah-beyaz olmasına rağmen renkleri ayırt edebilirler.
[1]
Kaynaklar
- VisionSource. How We Perceive Colors. (22 Ocak 2015). Alındığı Tarih: 30 Mayıs 2023. Alındığı Yer: VisionSource | Arşiv Bağlantısı