Aslında soru şu açıdan doğru: Evet, sera gazları fazlalaştıklarında atmosferin belli bir seviyesinde birikerek güneş ışığının dünyaya girmesini de engellerler. Hatta dinozorları yok eden meteor dünyaya çarptıktan sonra oluşan sera gazları güneşi tamamen kapatarak buzul çağının başlamasına neden oldu diye düşünülür. Bu açıdan evet dünyaya girişi de sera gazları engelleyebilirler ama sera gazları genellikle ağır gazlar olup atmosferin biraz daha aşağısında yer alırlar, atmosferin en dış ve değişken tabakası en hafif olan hidrojen gazlarından -ki miktarı çok azdır- ibaretken aşağı inildikçe genel olarak daha ağır gazlarla karşılaşılır, SO2 mesela molekül kütlesi 64g/moldur ve ve yeryüzüne çok yakın yerde yuvalanır H2O dan oluşan (molekül kütlesi:18) buluttan gelen su yukarıdan bu gazın üzerine indiği zaman da sülfirik asit (H2SO4) şeklinde asit yağmurlarına dönüşür. Kısacası güneş ışığı uzaydan gelirken zaten bu gazlar üst tabakalarda olmadığından rahatça bulut seviyesi civarına kadar, ozon tabakasındaki uv filtresi haricinde neredeyse engellemeksizin gelir, bu seviyeden sonra senin sorun başlıyor: bu seviyenin altına inip de neden üstüne çıkamaz? Aslında ikisini de eşit oranda engeller bu gazlar ancak güneş ışığı yeryüzüne inip bir cisme çarptıktan sonra artık termal enerjiye dönüşür işte sera gazları burada iş başına geçerler: Güneş ışığını doğrudan absorbe etmeseler bile termal enerjiyi absorbe ederler -bu moleküllerin titreşimi ile ilgili bir konudur biraz da kuantum tünelleme v.s.. işin içine girer- böylece geceleyin güneş gittikten sonra bile o yer artık soğuyamaz ve zamanla oranın senelik ısısı 10 senelik ısısı ve 100 senelik ortalama ısısı artar ve orada iklim değişikliği gerçekleşmiş olur.