Evrimde "Bu avantaj sağlar o zaman buna evrimleşeyim." gibi bir durum yok. Önce bunu çözelim.
Öncelikle çeşitlilik mekanizmaları denilen mekanizmalarla (Mutasyonlar, Crossing over vs) geniş bir çeşitlilik oluşuyor popülasyonda. (Çeşitlilik mekanizmaları da bilmiyor, önce onları açıklayalım: Mutasyonlar veya crosing over da bilebilen, görebilen bir varlık değil. Dış çevreden gelen, rastlantısal radyoaktif dalgalar veya belirli molekülleri belirli formasyonlara zorlayan mutajen kimyasallar gibi nedenlerden dolayı genetik materyalde değişim oluyor. Crossing over da bilen bir şey değil. Genlerin yapısı da, son derece sıradan biyokimyasal moleküller olduğu için ve herhangi bir bilince sahip olmadıkları için, bölünme sırasında yanyana geldiklerinde ve birbirlerine değdiklerinde hangi kromozoma ait olduklarının "farkında olamayacakları" için, bir kromozomdan diğerine geçebilirler.) Konumuza devam edelim.
Çeşitlilik mekanizmaları ile çeşitlilik oluşur Oluşan bu çeşitlilikte bazıları daha avantajlı olur. Bu yüzden bunlar daha kolay hayatta kalır ya da daha kolay ürer. Kendilerini avantajlı kılan genleri gelecek nesillere daha çok aktarırlar ve evrim böyle olur.
"Bilim insanları, öncelikle türün genelinde, kromozomlardaki evrime paralel olarak, cinsiyetlerin tüm bireyler üzerinde oluşmuş olduğunu düşünüyorlardı. Bunun anlamı oldukça açıktır: cinsiyetsiz türlerden, cinsiyetli türlere geçişte, bir ara geçiş yaşandı: hermafroditizm (çift cinsiyetlilik). Evrimsel süreçte, her ne kadar mayoz ökaryotik tek hücrelilerde evrimleştiyse de, çok hücrelilere kadar cinsiyetler arasındaki farklılık oluşmamış olmalıydı. Dolayısıyla mayozun evrimleşmesinden yaklaşık 800 milyon yıl boyunca, ortada cinsiyetlere dair pek de bir iz bulunmuyordu. Ancak mayozun uzun vadede hazırladığı temeller, çok hücrelilerin yükselişiyle birlikte, hermafrodit bir dönemden geçmiş olabilir. Dolayısıyla, özellikle çenesiz balıklarla başlayan süreçte, omurgalıların yükselişi sırasında bir dönem, türler hermafrodit olarak bulunmuş olabilirler. Sonrasında, bireylerin yaşadıkları koşulların etkisi altında, hermafroditizmden, tek cinsiyetliliğe doğru bir seçilim baskısı oluşmuş olabilir. Bu şekildeki bir geçiş, cinsiyetsiz bir popülasyondan doğrudan cinsiyetli bir popülasyonun evriminden çok daha mantıklıdır.
Gerçekten de, 2008 yılında bitkiler üzerinde yapılan bir araştırmada, hermafroditizmden tek cinsiyetliliğe geçişin, evrimin olabileceği görülmüştür. Pittsburgh Üniversitesi tarafından vahşi bir çilek türü üzerinde yapılan araştırma, hayvanlar için de uygulanabilmektedir. Bitkilerin cinsiyet kromozomlarını inceleyen araştırmacılar, hermafroditik olan türün, tek cinsiyetliliğe doğru evrimleştiğini raporlamışlardır. Science dergisinde yayınlanan makaleye göre, hermafrodit ebeveynlerden oluşan yavrular, mutasyonlar sebebiyle tek cinsiyetli olabilmektedirler. Dolayısıyla bir atada, kromozomal farklılaşmadan kaynaklı, tüm türün çift cinsiyetli bireylere evrimleşmesi, sonrasında ise bu çift cinsiyetliliğin teke inmesinin mümkün olduğu anlaşılmıştır.
Elbette gelecekte yapılacak olan araştırmalar, cinsiyetlerin neden, nerede ve ne zaman evrimleştiğini daha net olarak açıklayacaktır. Ancak şu anda bildiklerimiz, cinsiyetlerin tarihinin mayozun evriminin başlangıcına kadar dayandığı, ancak ondan oldukça sonra gerçek anlamda ortaya çıktığı, en üstte verdiğimiz yazımızda görebileceğiniz gibi, cinsel organların, cinsiyetlerin evriminden biraz daha sonra oluştuğu ve temel olarak üremeyi kolaylaştırıcı bir amaçla evrimleştiği, ancak tüm bunlar olduktan sonra, cinsel seçilimin etkisi altında cinsiyetlerin bugün bildiğimiz farklarının ortaya çıkabildiğidir."
Bu örnekten de görebileceğiniz üzere çevreye oluşan çeşitlilikte avantajlı olan yani daha kolay üremeye sebep olan özellikler gibi özellikler gelecek nesle daha çok geçebildiği için evrim yaşanıyor. Yani hiç kimse bir çaba sarf etmiyor ya da evrim "Bu avantajlı ya" deyip seçmiyor. "Amaç ile" demesi sizi yanıltmasın. Orada bu çeşitliliğe sahip olanların daha kolay ürediğinden dolayı cinsiyetlerin evrimleştiği anlatılmaya çalışılmış.