Soru net değil, yani en azından ben ne sorulmak istenmiş anlamdım. Sanattaki çıplaklık “feminizme” uygunluğu mu soruluyor yoksa sanatın içindeki çıplaklığın “sanata” uygunluğu mu soruluyor tam anlamadım. İkisine değinerek soruyu elimden geldiğince cevaplamaya çalışacağım. burada yazan her şey kendi görüşümdür ve bilimsel değildir.
Genel olarak bütün yazacaklarımın kısa cevabı sanatına bağlı. Yani vermek istediği mesajda her şey başlayıp bitiyor. Yani verdiği mesajda kadın bedenini doğru kullanıp karşısındaki kişiye vereceği mesajı etkili bir biçimde kullanıyorsa hiçbir düşünceye aykırı bir durum oluşmaz.
Çıplaklık sanata uygun mudur? Neden olmasın. Sanatın net bir tanımı yapılabilmiş değildir ve kişiden kişiye değişebilen bir şeydir. Ama genel olarak sanatta 3 şey olması gerekir: yaratıcılık, duygusallık ve etkileyici olması. Ve bunları karşıya iletirken kadın/erkek bedenini kullanmasını ahlaksızlık olarak bakmıyorum. Yani aşk/şehvet denilen duygu da insan yaşamının bir vazgeçilmezidir. Aşkı yaşayamayan insanın tam olarak mutlu olamayacağını düşünüyorum. Kendi gözlemlediğim kadarıyla sanatta arası olmayan insanların duygularını belli etme konusunda bir eksikliği olduğunu söyleyebilirim. Yani neden sanatla cinsellik birleşmesin ki?
Çetin Altan’ın Sanat isimli derginin 1978’deki yazısında “Çıplak yalnızca vücut çıplaklığı değil onu da içererek aşan geniş boyutlu bir kavramdır. "Çıplak''a yabancılaşmakla, gerçeğe yabancılaşmak birlikte yürümüştür. Bunun somut kanıtı da şudur: Bir toplumda toplumsal gerçeklere bakmak ne kadar yasak ise Çıplak'a bakmak da o kadar yasaktır ve bu yasak bir rastlantı değildir.” Yazmaktadır ve açıkçası katılıyorum.
Sanattaki çıplaklık feminizmle uygun mudur? Gene aynı şekilde feminizmde net bir fikir birliği bulunmamaktadır ki çok da beğendim bir düşünce yapısı değildir. Bir takım feminist düşünürler sanattaki cinselliğin “ataerkil sosyal yapıların sömürücü sonucu olarak” görürken, bir takım feminist düşünürlerin “bunun feminist bir ifade aracı ve kadınların cinselliklerini kontrol altına almaları için bir araç olabileceğini” savunanlarda vardır. Ama dediğim gibi sanatın içeriğinde her şey başlayıp bitiyor.
NOT: genel olarak kadın bedenini metalaştırılmasına karşı olduğumu belirttiğim bir sürü yazım var ve kendi görüşlerim çelişiyormuş gibi görünüyor, bu yüzden bir açıklama yapmak isterim. Kadın bedenini metalaştırmakla sanattaki çıplaklık farklı şeylerdir. Porno ve türevlerini sanat olarak görmüyorum ve cinselliği paraya dönüştüren her şeye karşıyım. Mesela Yeşil Çam 60-70 yılları arasında izlenme sayısını arttırabilmek için erotik filmler çıkarmaya başlamıştı. Film çekerken romantik 3-4 erotik sahne koymakta sıkıntı yok ama bir film izlenmek için erotikliğe kayıyorsa ya da erotik sahne için izleniyorsa sıkıntı var demektir. Aradaki fark gene vermek istenen mesajdır. Amaç erotiklik mi romantiklik mi ?