Şakır kelimesi ikileme şeklinde kullanılan bir belirteçtir. (Zarf)
Zarf veya belirteç; bir fiilin, fiilimsinin, sıfatın veya başka bir zarfın anlamını yer, zaman, durum ve miktar bakımından niteler. Zarflar, fiile yöneltilen neden, ne zaman, nereye, ne kadar ve nasıl sorularının cevaplarını oluşturur.)
“Sürekli bir biçimde yağan yağmurun, ötüşen kuşların ya da bunlara benzer, hoşa giden şeylerin çıkardığı sesler” için kullanılır. (yağmurun şakır şakır yağması)
Aynı zamanda “akıcı bir biçimde, kolaylıkla, çok iyi olarak” anlamında da kullanılır. (şakır şakır İngilizce konuşmak)
En nadir kullanılma biçimi ise; “çok parlak bir ışık vererek, ışıklar saçarak” şeklindeki biçimidir. (Evin ışıkları sabaha kadar şakır şakır yandı)
Nietzsche´'nin "Ahlakın Soykütüğü Üstüne" adlı kitabında bu belirteci (zarfı) hangi anlamda ve cümle içinde nasıl kullandığını bilmek lazım. Nitekim yazarlar bazen var olan bir kelimeyi ya da ikilemeyi amacından çok daha farklı bir şekilde kullanabilmekte ve hatta bazen var olan kelimeden daha önce kullanılmayan yeni kelimeler bile türetebilmekte. Dili yaşayan bir organizma gibi sürekli geliştiren de bu…