Saf suyun içinde vücudun yaşamını sürdürmesi için gereken moleküller ya yoktur ya da çok azdır. Ozmotik basınç, yoğun madde konsantrasyonu bulunan bir alandan daha düşük konsantrasyonu alana madde aktarımıdır. Ozmotik basıncın bir diğer etkisi de maddelerin dışarı çıktığı ortama şu girişi olmasıdır. Yani bir taraf su ile dolar, diğer taraf maddelerin geçtiği taraftır.
Saf suyun vücuda etkisine gelecek olursak bu suların sahip olduğu çok düşük madde konsantrasyonu nedeniyle vücutta osmotik basınçla hücrelere geçen küçük moleküller (mineraller, tuzlar vb.) hücrelerden dışarı çıkmaya başlar, şu da hücrelerin dayanamayacağı bir seviyeye kadar hücre içlerine geçiş yapar. Bu, eninde sonunda vücut hücrelerinin çalışamamasına sebep olur.
Tabi bu sayılanlar çok yüksek miktarlarda ve uzun sürelerle saf su içme durumlarında geçerlidir. İçeceğiniz az miktarda saf su idrarın daha düşük yoğunlukla ve daha çok atılmasıyla vücuttan atılabilir.[1]
Kaynaklar
- N. A. Campbell, et al. (2008). Biyoloji. ISBN: 9789758982851. Yayınevi: Palme Yayıncılık.