Bu durum ter bezlerinin evrimi ile alakalı bir durumdur. Ter bezleri, o dönemlerde yaşadığımız savanalarda bize çok büyük bir avantaj sağladı. Bir düşünün savanada avlanmaya çalışıyorsunuz, güneş tam tepenizde ve avınız sizden çok daha hızlı bir şekilde sizden kaçıyor. Nasıl olurda avı yakalayıp besin elde edebilirsiniz ki? Eğer kalın bir kürkünüz varsa vücut ısınız hızla yükselecek ve çok büyük bir olasılıkla avınızı kaybedeceksiniz. İşte bu ortamda zamanla kıllarımız körelerek daha kısa hale geldi ve vücudumuzda daha fazla ter bezi ortaya çıkmaya başladı. Bu çok mantıklı çünkü ter bezleri sıvı kaybına sebep olarak kanın buharlaşma yoluyla çok hızlı bir şekilde soğumasına sebep oluyor. Böylelikle bizden daha hızlı koşan avlarımızı maraton koşmaya zorladık ancak avlarımız bizim gibi uzun süreli koşucular değildi ve kürkleri vardı. Bu sayede uzun maratonlarla daha fazla av hayvanı yakalamaya başladık. Şimdi saçlara gelelim bir düşünün saçlarımızın bulunduğu bölge vücudumuzun en önemli organını taşıyor. Beyin vücudun korumaya en muhtaç organıdır ve beyinin çalışabilmesi için belli bir sıcaklık aralığına ihtiyacı vardır. Kıllar sıcaklığı sabit tutmakta çok iyidirler. Bu nedenle beyni hem sıcaktan hem de soğuktan koruyabilirler. Vücudun genel dengesini ter bezleriyle sağlarken, stabil sıcaklıklarda kalması gereken yerlerde ise kıllar kalmaya devam etti.