Bildiğimiz tek soyut şey bilinç içerikleridir. Yani anlamlar. Bu da demektir ki Bilinçin ürünü olan anlamlar soyutsa bilincin kendisi de soyut olabilir. Bilincin henüz ne olduğunu, nasıl oluştuğunu bilmiyoruz. Ancak ruh varsa bilinç ile aynı şey olabilir. Bu durumda soyut olan ile somut olanın birleşimi ancak bedenin bir araç olması ile mümkün olur. Yani normalde ayrı olan bilinçin bedene tabi kılınması ile bu durum olabilir. Yine bilince anlamsal ve zamansal bir sınırlama getirilerek de bu birleşim oluşturulabilir. Yani zamansal sınırlama ile bilince bir başlangıç hissi veya bilgisi vermek. ( Bilinçle ilgili Tabulu rasa-boş sayfa başlangıcı görüşü) Anlamsal-içeriksel sınırlama ise bilincin özünde sınırsız ve sonsuz olan kapasitesine yine tabulu rasa ile bağlantılı olarak bir sınırlama getirme ile olabilir. Yani görmediği bir rengi hayal edemeyecek şekilde ancak gördükleri ile oluşmuş bir bilinç kapasitesi verme ile (sınırlama ile) bu olabilir. Öğrenilmiş bilgiler sıfırdan başlayan bilinci sınırlamış olacaktır. Böylece mutlak soyut olan bilinç somut içerikler üreten bir bilince dönüşür.