Nem, havada bulunan su buharı demek. Farsçada "yaşlık, yaş, ıslaklık" anlamına gelen nam (نم) sözcüğünden geliyor. Su buharlaştığında, bir gaz olarak havaya karışıyor ve havanın nemliliğini arttırıyor.
İnsanların "nem" diyip de sayılar verirken (mesela "Hava %50 nemli." derken) kastettiği, "mutlak nem" veya "bağıl nem" gibi kavramlar. Bunlar, havadaki nem miktarını ölçmek için kullandığımız araçlar:
- "Mutlak nem", 1 metreküp veya 1 litre havada kaç gram su olduğunu bu şekilde ifade ediyoruz.
- %40, %60 vs. diye belirtilenler ise, havanın belli bir sıcaklıkta taşıyabileceği maksimum su miktarına göre (dolayısıyla göreli veya bağıl olarak) ne kadar su barındırdığı. Buna da "bağıl nem" diyoruz.
Örneğin hava, sıcaklık ve basınç değerlerine bağlı olarak belli bir anda 100 gram/litre su taşıyabiliyorsa ama o anda havada litre başına 40 gram su varsa, "%40 bağıl nem" diyoruz. Tabii insanlar kısaca "%40 nemli" diyorlar.
Nem oranı önemli, çünkü hem ortam sıcaklığını nasıl algıladığımızı etkiliyor hem de (daha sıklıkla inanılanın aksine) sıcaklıktan çok daha önemli bir şekilde hastalıklara yakalanma ihtimalini etkiliyor.