Psikiyatri ve psikoloji arasındaki farkı araştırırken bir sorunla karşılaştım. Bazı kişiler psikiyatrideki ilaçların bağımlılık yapıcı etkisi olduğunu ve tedaviye yaramadığını söylemekte. Bir diğer tarafta tam tersi savunulmakta. Bu konu hakkında kesin bir görüşüm yok tek amacım bilgi edinmek.
Kısa cevap: Evet bilimdir. Psikiyatri; psikoloji, farmakoloji, biyoloji, nöroloji, biyokimya gibi ciddi alanlardan faydalanan bir tıp dalıdır. Eğer uygulamalı bilimleri(tıp bunların en başında gelir) bilim olarak kabul edilirse-ki çoğu otorite tarafından kabul edilir. Psikiyatri de tıp biliminin bilimsel yöntemler kullanarak araştırma yapan bir alt dalı olarak bilimdir. Psikiyatriyi kendi verisini oluşturmakla birlikte bir çok farklı bilim dalından verilerin de büyük katkı sağlayarak insan davranışındaki patolojik sayılabilecek durumları gözlemleyen, etiyolojisini araştıran ve bu sorunları düzeltmeye çalışan bir uygulamalı bilim dalı olarak görebiliriz.
Bununla birlikte psikiyatrinin bugün en çok tartışılan ve eleştirilen tıp dallarının başında gelir. Kişilik bozuklukları gibi direkt olarak gözlemlenemeyen alanlarda çalışması ve sosyal bilimlerden de büyük oranda yararlanması bazı bilim çevrelerince eleştirilir ama son yıllarda tıpte biyopsikososyal yaklaşımın ivme kazanmasıyla bu eleştirilerin dozu hafifleyebilir. Ayrıca psikiyatriye yönelik eleştirilerin bir diğer noktası da tanı kriterleri ve ''hasta''yı ''tedavi'' biçimleridir. Bu yöntemler o kadar eleştirilmiştir ki anti-psikiyatri isimli bir akımın doğmasına sebep olmuştur. Bu eleştirileri en iyi gösteren çalışmalardan birisi aşağıya linkini bırakacağım meşhur Rosenhan Deneyi'dir. Tabi bu eleştirileri yaparken psikiyatrinin çalışması ve veri toplaması çok zor bir alan olduğunu ve hala metodolojik olarak hala gelişmekte olan bir alan olduğunu da unutmamak gerekir.
İşin farmakolojik kısmı ise hala tartışılan bir alan. Psikiyatrik ilaç sektörü inanılmaz büyük paralar ve insan gücü harcanan, ilaç endüstrisinin en büyük araştırma sahalarından biri. Yapılan istatistiki çalışmalar anti-depresan kullanımının anlamlı bir şekilde kişiyi daha iyi hissettirdiğini gösteriyor. Fakat bu çalışmada ilaçlarda gelişme gösteren kısım ağır depresyon vakalarıyken, hafif vakalarda anlamlı bir gelişme görülmüyor. Ayrıca anti-depresan kullanımıyla birlikte bilişsel-davranışçı terapi sadece anti-depresan kullanımına göre çok daha etkilidir.
Ben psikiyatrinin henüz bir bilim olmadığı görüşündeyim.
Bence fazlasıyla kör topal ilerliyor halen daha. Rosenhan Deneyi her şeyi anlatıyor . Ama belki bir gün simyanın modern kimyayı doğurması gibi o da gerçek bir bilim yaratabilir. Kaynakçaya bakınız