Panik bozukluk teşhisi olan birisi olarak deneyimi sizinle paylaşabilirim. Ardından araştırdığım kaynaklardaki bilgileri sizlere aktaracağım. Benim deneyimim tam olarak nefesimin yavaş yavaş daralması ile başlayan bir uyarı ile başlangıç yapıyor. Ardından kalp ritmimi sık sık kontrol etmemle birlikte vücudumda stres etkeni git gide artıyor ve bu da nabzımın artmasına sebep oluyor. Ardından vücudum terlemeye başlıyor özellikle avuç içlerim ve koltuk altı bölgelerim. Sık idrara çıkma hissi oluşuyor. Tabi ki de bu süreçte vücudumu kontrol etmemden kaynaklı belli bölgelerde ağrı hissediyorum. Ve göğsümün sıkışması seyrediyor ve kalp krizi geçirdiğimi düşünüyorum. Başım dönmeye başlıyor ve ağlama krizi ile bu iş daha kompleks bir hale bürünüyor. Bayılacakmış gibi bir his oluşuyor ve mideme ağrı vuruyor. Kusmaktan korktuğum için -bunun sebebi ise mide kanaması geçiriyorsam ya kan kusarsam korkusu oluyor-kusamıyorum. Tabi sürekli bir acile gitme durumu oluşuyor. Acile gittiğimde doktorların vermiş olduğu tedavi yöntemi ile semptomlar azaltılıyor. Bu genellikle sakinleştirici ile yapılıyor. Süreç oldukça zor olan bir hal alıyor. Ama kesinlikle şunu söylemeliyim ki, bu semptomları yaşayan bireyler klinik yetkinliğe sahip olan bir sağlık çalışanından mutlaka destek almalıdır. Kendi başınıza denediğiniz yöntemler yanlış bir yönelime sebep olabilirken, yeteriz de kalabilir. Bu sebeple hizmet sunan psikiyatri klinikleri ve psikologlardan destek alınmalıdır. Genellikle hastalara Bilişsel Terapi ve İlaç tedavisi uygulanmakta. Tabi ki bu hastanın bireysel ihtiyaçlarına ve genel sağlık durumuna göre değişkenlik gösterebilir. Bunun yanı sıra beslenme ve hareket alışkanlıklarınız da önem arz ediyor. Kahve ve çay gibi kafein bakımından zengin besinler tüketmek kalp atışınızı hızlandırdığı için tüketilmemesi bu süreci hafifletiyor. Strese sokan durumlardan uzak durmak ve uyku düzeninize önem göstermek ise sürecin iyileştirici parçalarından birkaçı.
Yapmış olduğum araştırma sonucunda ise bilgiler şu şekilde:
"Panik bozukluğu olan kişiler: Ani ve tekrarlayan, baskıcı kaygı ve korkuyla dolu panik atakları yaşayabilirler Bir panik atak sırasında kontrol dışında hissetme veya yaklaşan bir ölüm veya felaket korkusu yaşayabilirler Bir sonraki panik atakının ne zaman gerçekleşeceği konusunda yoğun endişe duyabilirler Geçmişte panik atakları yaşanan yerlerden korkma veya bu yerlerden kaçınma eğiliminde olabilirler Bir panik atak sırasında fiziksel belirtiler gösterebilirler,
örneğin: Kalp çarpıntısı veya hızlı kalp atışı,Terleme, Üşüme, Titreme, Nefes almakta zorlanma, Zayıflık veya baş dönmesi, El ve ayaklarda uyuşma veya karıncalanma, Göğüs ağrısı, Mide ağrısı veya bulantı.
Panik bozukluğu bazen aile geçmişinde olabilir, ancak bazı aile üyelerinin bunu yaşarken diğerlerinin yaşamamasının kesin nedeni bilinmemektedir. Araştırmacılar, korku ve kaygıda bazı beyin bölgeleri ve belirli biyolojik süreçlerin önemli bir rol oynayabileceğini bulmuşlardır. Bazı araştırmacılar, panik atakların, bedenimizin tipik olarak hayatta kalma içgüdülerinin ya çok sık, çok güçlü bir şekilde ya da bunların bir kombinasyonu olarak aktif olduğu "yanlış alarmlar" gibi olduğunu düşünmektedirler. Örneğin, panik bozukluğu olan bir kişi kalbinin hızla attığını hissedebilir ve bunun kalp krizi geçirdiğini düşünebilir. Bu, kişinin gözle görülür bir neden olmaksızın panik ataklarını yaşamasına neden olabilecek bir kısır döngüye yol açabilir, ki bu panik bozukluğunun merkezi özelliğidir. Araştırmacılar, panik bozukluğu olan kişilerde beyin ve bedenin nasıl etkileşimde olduğunu inceleyerek daha özelleştirilmiş tedaviler geliştirmeye çalışmaktadırlar. Ayrıca, araştırmacılar stresin ve çevresel faktörlerin bozuklukta nasıl bir rol oynadığını da araştırmaktadırlar.[1]"
Kaynaklar
- National Institute of Mental Health (NIMH). Panic Disorder: When Fear Overwhelms. Alındığı Tarih: 18 Mart 2024. Alındığı Yer: National Institute of Mental Health (NIMH) | Arşiv Bağlantısı