Olabilir fakat toplum bilimi öyle işlemez.!
Özgüven, en yalın ifadesi ile çıktığımız her yolculukta ve başat olarak, söylemde kendi aklımıza, eylemde kendi elimize ve söylemle eylemin yürüyüşünde de önce kendi ayaklarımıza bel bağlamaktır.
Fakat özgüven sadece bir birikimin yukarıdaki gibi hayata yansımasının ürünü olmayabilir.
Bazen zihnimizde ve elimizde hiç bir şey olmadan sadece ayaklarımıza güvenerek de yol alabiliriz ki buna cahil özgüveni denir. Üç adım ötesinin, beş saniye sonrasının bilgisine vakıf olmadan adım atanların özgüveni böyledir.
Bazen tam tersi olur, akıl ve el tekelleşip köleleştirilmiş tali ayaklarla yol alınır. Buna da kibir temelli despotizm özgüveni adı verilir. Tarih sahnesine çıkmış tüm diktatörlerin özgüveni böyledir.
Ancak illa ki özgüveni matematik ile formüle etmeye kalkarsak; deneyim ile birikimin toplamının cüretin karesi ile çarpımına eşittir. Sevgiyle...
Kaynaklar
- Prof. Dr. Özcan Köknel. (2000). Kaygıdan Mutluluğa Ki̇şi̇li̇k. Yayınevi: Altın Kitaplar. sf: 431.