Eğer sıkı bir okuyucu iseniz, özellikle son yıllarda özgün kitap bulmak gittikçe zolaştığını fark etmişsinizdir. Bunun bir sebebide popüler kültür akımları olabilir, sanatçılarda paraya ihtiyaç duyar ve maalesef popüler kültüre ters düşen özgün eserler yeterince ilgi duymadığı için sanatçıları tarafından bırakılmak zorunda kalıyor.
Maddi sıkıntıların arttığı bir küreselde gerçekten sanatçılar için özgünlük kavramı günden güne sıkışacaktır. Ancak bitmesi öngörülemez bir şeydir azalabilir, yavaşlayabilir ama insanlık bir gün uyandığında artık özgünlük yok diyemez! Çünkü bu beyin fizyolojisine ters bir durum, felsefe niçin ortaya çıkmıştır? Evet fikir akımları günümüzde sık ortaya çıkmıyor ama insanlar 100.000 yıl daha düşünse yinede ortaya atılacak yeni şeyler oalcaktır.
Sanat eskiden doğanın taklidi idi, belki dünyamızda elde edilebilecek ham sanat hızlıca tüketilmiş olabilir. Ancak evrenimiz gerçekten insan için bitirilemeyecek derecede özgün bir yer, sanat aynasını dünyadan uzaklaştırıp evrene döndürürse özgünlük bitmeyecektir.
Bu işi birazda satranca benzetiyorum; 64 kare 32 taş vardır ancak ortalama oynanabilecek farklı oyun sayısı 169.518.829.100.544.000.000.000.000.000 kadardır. Satranç aynı satranç ama özgünlüğü insanların bitirebileceğinden çok daha fazla.
Yani benim fikrim her ne kadar özgün eserler günden güne azalıyor olsada, asla tam olarak bitmesinden bahsedemeyiz.